Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İSTİKLÂL MARŞINI ANLAMA VE ANLATMA ETKİNLİĞİ SONUÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ KAHRAMAN ORDUMUZA 👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL) İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Adalet Hanım
Ağır ağır yatağında doğruldu ve her zaman olduğu gibi uyanır uyanmaz geceden hazırladığı suyu içti. Güne yine göğsündeki yalnızlığın ağırlığıyla başlıyordu. Her sabahki rutinini bir görev bilinciyle yerine getirirken içinde bir yerlerde taşlaşmış bu yalnızlık duygusu her gün olduğu gibi bugün de yaşlı kadının ruhundaki saltanatını
Reklam
Tarikatı ve gavslarını kendine ilah edinmiş Genç hoca isimli belam, Ramazan Hoca adlı müslümanın öldürülmesinden sonra böyle bir twit attı. Bunlar kafirler için mazeretler arayıp müslümanlar için kalplerinde kin ve nefret besleyen kimselerdir. Bu adamlar için eskiler "kâfirlerin rızası için yaşayan Müslüman(!)" tabirini kullanmıştır. Bu adam, kendi Müslüman kardeşine karşı çok agresif ve toleranssızdır fakat kafirlere karşı çok kibar ve hoşgörülüdür. Müslümanlara karşı aşırı, kafirlere karşı ise vasattır.   Kafirlerin çıkarları ne zaman Müslümanlar tarafından tehdit edilse yahut zarar görse O, onları müdafaa etmede en ön safa atlar. Kardeşlerine karşı konuşur ve onlara ihanet eder. Hatta Müslümanları birbirlerini ispiyonlamaya teşvik eder ve onları otoritelere ihbar eder. Fakat kendisi için kafirlerin ordularında yer alıp Müslümanlara karşı savaşmaya izin veren fetvalar pazarlamayı becerir. Bir Müslüman ile karşılaşırsa kaşlarını çatar fakat bir kafirle karşılaşırsa yüzünü gülücükler kaplar. ||Beyaz Minare
100. Yıl Şerefine: 23 Nisan ve 100 Yıllık Meclis Kutlu Olsun!
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız, aynı zamanda Meclisimizin kuruluşunun 100. Yılı Kutlu Olsun. 100 yıl geçmiş, ne içerideki ne dışarıdaki düşman bitmemiştir. İçimizdeki düşmanların günümüz mabedi Twitter’dır. Bilgi birikimden uzak bu insanların Atatürk ve Cumhuriyet hakkında yazdıklarını okuyunca, eğitilmez bir topluluk olduğumuzu,
Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
- Tanrı’ya esir ol ancak tanrılığa olma! - Ahlakına güvenip dini reddebilirsin, bu bağışlanır belki ama dindarlığına güvenip ahlakı reddedersen bu asla bağışlanmaz(!) Zira din, ahlak içindir; ahlak din için değil. - Yaşadığın her bir sorunu kendinden bilir ve üzerine düşünürsen o sorunu bir daha yaşamazsın. Ancak sorunu dışarda ararsan, tekrar
Reklam
Yaşam hakkını elinden alma tabiri Kalp atışlarını durdurmaktan İbaret değildir dostum Beyaz kefene sarılı Toprağa gömülü ceset hiç değil kastım Kültürel, inançsal ve siyasal Değerlerini kaybeden de ölmüştür Kişi öz değerlerinden kopmuş ise
Bir insan, kendinden beklemediği bir davranışta bulunduğunda, kendine ihanet ettiğinde, kendi gözünde eksildiğinde, vakurluğunu yitirdiğinde, biçare kaldığında, kısacası azaldığını hissettiğinde, kendinin de yasını tutabilir.
Kızıma Not:
Bir sır vereceğim sana; Mükemmel anne yoktur ben de mükemmel bir anne değilim kusursuz olmaya çalıştıkça daha çok hata yaptım hatta. Kızların kaderi annelerinkine benzermiş belki de o yüzden fazla öğüt verirler anneler kızlarına. Annen dahil hiç kimse için hayallerinden vazgeçme. Vazgeç diyen de olma Hangi renksen o sun Başkasının yanına daha çok yakışmak için sakın solma.. Fedakar ol ama kendine ihanet etme başkalarını da mutlu et ama kendini unutma kızım.. Yapamazsın diyecekler hep, inanma İçindeki şarkıyı susturacaklar ,sesini kısmaya çalışacaklar ,sen iç sesine güven, ondan başka kimseye aldırma.. Kusursuz olmak için değil.. Mutlu olmak için çabala.. Benim öğrenmem uzun sürdü seninki bu kadar uzun sürmesin.. Biliyorum annen kendi yolunu bulduğunda sen de bulacaksın.. Seni çok seviyorum 🌞
“Bir insan kendinden beklemediği bir davranışta bulunduğunda, kendine ihanet ettiğinde, kendi gözünde eksildiğinde, vakurluğunu yitirdiğinde, biçare kaldığında ve azaldığını hissettiğinde kendinin de yasını tutabilir.”
Reklam
Suratını asma kaderine.
Gülümse. Nedir ki seni zavallı yapan? Günlerdir, haftalardır, aylardır, kim bilir yıllardır bir kendine acımadır tutturmuş gidiyorsun. Ayağına taş değse, ah vah etmek, kendine acımak için hazır bekliyorsun. İstediğin bazı şeylerin olmaması mı yürüdüğün yolları sarp, soluduğun havayı keskin yapan? Nereden biliyorsun neyin şer, neyin hayır olduğunu?
Doğum günün kutlu olsun Sylvia!
Ölmüş birine doğum günü metni yazmanın zorluğu daha en başta kendini gösteriyor. Hele bu kişi Sylvia iken benim için daha zor. Bu yüzden hiçbir zaman yazmadım ama bu sene yazmak istiyorum. Sylvia çoğunluk tarafından ne yazarlığı ne şairliğiyle, sadece intiharı ile tanınıyor. Sanırım onun hakkında en çok içerlediğim nokta bu. Burada özellikle Lady
Kiraz Çiçekleri…
Bedenine düşen yaralar mı sadece canını yakar insanın? Ruhuna bin neşter değmişse eğer ve göz yaşlarını sargı bezi etmişse kanayan hislerine şayet, daha çok yanmaz mı canı insanın? Boğazına her saniye atılan düğümleri çözemezken hangi büyünün içinde kalmışlığındasın? Bilirim sığınırdın, oysa büyücülerin şerrinden daima Rabbine, her daim sahibine sahipken, sahip mi aradın kendine? Hüsrana mı uğradın? Bu kaçıncı ziyan, yetmedi mi? “Asra yemin olsun ki insan gerçekten ziyan içindedir (Asr, 1)” ayeti geliyor aklıma, seni de bu teselli ediyor. Gözlerin yine Nil bereketiyle ıslak fakat Mısır’da kuraklık varmış bilgin olsun. Çehreni görecekler diye ödüm kopuyor, korkuyorum. Ben dayanamıyorum, n’olur sen de bir müddet bakma aynaya… Yaşayamadığın mutluluğun, yazarkenki ölümündesin şu an… Biliyorum bu bir intihar vak’ası niteliğinde değil ama ölümle burun burunasın. Azrail’in nefesini hissetmedi mi kirpiklerin? Duyar gibiyim ‘Azrail de melek’ deyişini… Kirpik uçlarına kiraz çiçekleri yapışmış, göremez olmuşsun hakikati. Oysa kiraz çiçekleri düştü dalından. Ölümü beklemekte. Sen de yüreğini kiraz ağaçlarına asmışsın. Kaçıncı idamı gerçekleştiriyorsun, yetmedi mi? Nereye bıraktın zavalli kalbini, nefes al ne olur… Kendi ölümündesin, biçilen kefenin içindesin ve hala kabullenemiyorsun, iki beyazın farkını. Sen gelinlik diye giydin oysa kefendi sana biçilen… İhanet, İhanet, İhanet… Hayat bundan ibaret.
❝Hayat, sadece hissettiğindir. Hissettiğini şekillendirmek senin elindedir. Yaşadığın deneyimler hissettiğin şeye şekil verir ama neyi yaşayıp neyi reddedeceğini seçmek senin elindedir. Deneyimlerini seç! Kısaca, hayat işte bu yüzden bir seçimdir. Burası seçimlerin sorumluluğunu üstlenip kendi hayatını direksiyonuna geçme cesareti olanlara göre tasarlanmıştır. Trafiğinden korkup bu cesareti zaman zaman içinde hissedemeyebilirsin, bu yenildiğin anlamına gelmez. Vazgeçmediğin sürece doğru seçim yapmak için her zaman şansın vardır. Seçmekten vazgeçip hayatı akışına bırakmaya karar verdiğin anda bu binayı terk et vazgeçerek kendine ihanet eden birinin burada hiçbir işi olamaz.❞ ☆☆☆
Akilah Azra Kohen
Akilah Azra Kohen
Fi
Fi
• S.469 ☆☆☆ עלוואן - רוח במפרש - Alawan Ensemble - Wind In The Sail ⛵ youtube.com/watch?v=IJbAg7h...
Medet Ya Seyyidi Sultan Ya Ebu Turab? Zerreye nispettir hayat, derya içinde kaybolan balık misali, gözler kendi karanlığında kendini arar, yaşam insana ağlamaklı bakar, gönüller umutsuz yatar. O an dudaklar arasında bir sözcük dökülür, yetmez mi ey yüce olan Allah? yetmez mi ? Geceye bir kadın çığlığı düşerse, yerin altında bulunan dünya
619 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.