Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
-"Birini yeterince aşağıladı­ğında, endişe etmene gerek kalmaz, çünkü onu kendi seviyene çekmişsin demektir."
Tek başına...
- "Tedhişçi tek başına karar vermeliydi ve tek başına yerine getirmeliydi. Polisin bütün gücü, ona yapılan ihbarlardadır; tek başına hareket eden tedhişçi, kendi kendine ihanet edemeyeceğine göre..."
Sayfa 129 - 8.Levha, Ruhî Çizgiler -Terörist- İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Belki de baştan beri hedefini başka yöne yöneltmeliydi, belki de şimdi kendi hatasını görüyordur fakat artık geri dönmek için çok geç, geri dönmek kendine ihanet anlamına gelirdi. Şimdi ya bu yolda yürüyecek ya da kaybedecekti."
Kendi gereksinimlerimizi ve güdülerimizi görmezden gelmeyi öğreniriz. İnsan kendi özünü ve benliğini tanıyamaz, çünkü kendi merkezinin bilincinde değildir. Ayrıca tehdit edici düşmanlar olarak algılanan gereksinimlerimizin halen var olduğundan duyduğumuz korku da çabasıdır.
Sayfa 21 - PdfKitabı okuyor
Söz konusu olan kendi çocuğumuz bile olsa başkaları üzerinde iktidar, otorite ve hâkimiyet sahibi olmak benliğimizin anlamıdır. Durumu bu açıdan ele aldığımızda ve kendimize çocuğun ilk öğrendiği şeyin ne olduğunu sorduğumuzda şu kaçınılmaz sonuca varıyoruz: Çocuk, öğrenilecek hiçbir şeyin olmadığını öğrenmektedir. Çocuk, kendi davranışlarını varlığının gelişmesi için ana çıkış noktası yapmamayı öğrenmektedir. Bu öğrenilecek hiçbir şeyin olmadığını öğrenme tecrübesi, özerkliğin yanlış gelişimindeki belirleyici noktadır. Özerkliğin hasar görür ve kendi gereksinimlerimizi daha ziyade tehlikeli, hatta düşmanca şeyler olarak algıladığımız yanlış bir gelişim başlar. Özerklik ve bizi özerkliğe doğru götürme ihtimali olan her şey zamanla içimizde korku uyandırır.
Sayfa 18 - PdfKitabı okuyor
Yani annenin bilinci ve özsaygısı kendi kendilik gelişimimizde belirleyici bir unsurdur. Annenin gelişimi yanlış bir özerklik gelişimini temsil ediyorsa, özsaygısı da gerçek anlamda özerk bir konumdan uzak olan duygu ve gereksinimlere dayanıyor olabilir. Bu durumda, çocuğun özsaygısı da, yani çocuğun annesinin gözündeki görüntüsü de aynı kısıtlamaları yansıtır. Bu süreç­te, dünyamızda çoğu zaman sevgi ve fedakârlık olarak gösterilen, nefret ve öfkenin belirli şekillerinin kaynağı­nı buluruz.
Sayfa 17 - PdfKitabı okuyor
Reklam
384 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba :) Kazanırsak kaybederiz serisinin 2.kitabının yorumuyla geldim . Öncelikle kitabı sevdiğimi ve keyifle okuduğumu söylemem gerek .Daha ilk kitabı okumadıysanız sizi ilk kitaba (Kazanırsak Kaybederiz: Çevrim içi ) yönlendiriyor ,daha bu kitabı okumadıysanız da bilmeniz gerekenin kitabın ilk kitabıyla arasında pek bir fark olmadığı ve
Kazanırsak Kaybederiz : Yazıyor...
Kazanırsak Kaybederiz : Yazıyor...Zeynep Sey · Martı Yayınları · 2022633 okunma
Sadece korku ve ümitsizlik bile bir çocuğu kendi imkânlarına ve kendi kendiliğine yönelmekten uzaklaştırabilir. Yolunda böyle engeller varsa, o zaman çok varoluşsal bir biçimde kendine ihanet etmesinin önü açılır. Böylelikle kendi algılayışlarının yerine, otoritelerin beklentilerinin kendi beklentileri olduğu yanılsamasını yaratan yabancılaşmış bir kendilik geçer. Bu durum, başkalarının beklentilerinin üstlenilmesi, kendi yerine getirilmemiş beklentilerine karşı saldırganlık, başka kurbanlara karşı nefret ve kendilikte bir boşluk duygusu yaratır. Bizim uygarlığımızdaki yaşamı belirleyen de işte bu nefrettir
Bunun kime, ne getirisi vardı?
Devrimler bazen bir milletin bilgeliğini, bazen de kendine ihanet ettiğini gösterir. Bu bağlamda, Japonya ve Türkiye örneği çağdaş tarihin klasik örneklerinden biridir. Geçen yüzyılın sonu ile bu yüzyılın başlarında bu iki ülke, birbirine benzer, mukayese edilebilir ülkeler gibi görünüyorlardı. İkisi de tarihte önemli bir yere sahip, kendilerine
hepimizin içinde sevgi var. ancak bu sevgiyi bazı insanlar kendi içlerinde bastırarak nefrete dönüştürmekte ve içinde yaşadığımız dünyaya, hayvanlara ve insanlara zararlar verebilmektedir. şunu hiç unutmayın ki aklını ve kalbini ikisini de bir arada kullanamayan insan ilk önce kendine ihanet etmektedir. kendi menfaati uğruna her şeyi yok sayan insanların eninde sonunda varacağı yer hüsrandır.
Reklam
544 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Çalıntı sözler kitap yorumu Merhaba sevgili okurlar.Bugün sizlere Çalıntı sözlerin yorumunu yapmaya geldim.Öncelikle konusundan bahsedeyim.Lennon,kilosu sebebi ile sürekli zorbalığa uğrayan biridir.Bir gün ingilizce öğretmeni,Phoenix yani okulun popüler çocuğuna ders vermesini ister.İlk başta kabul etmek istemez ama ondan gerçekten hoşlandığı için
Çalıntı Sözler
Çalıntı SözlerAshley Jade · Pukka Yayınları · 2023163 okunma
847 syf.
8/10 puan verdi
Her An Beklenmedik Bir Hamle: Taht Oyunları'nda Gerilim ve Heyecan
Westeros'a Hoş Geldiniz! Heyecanlı bir şeyler mi arıyorsun? Ejderhalar, kurt adamlar, entrika ve ihanet dolu bir dünya mı istiyorsun? O zaman George R.R. Martin'in "Taht Oyunları" destanı tam sana göre! Bu kitap sadece fantastik bir romandan çok daha fazlası. Aile, dostluk, ihanet, güç ve hayatta kalma gibi evrensel temaları ele alan sürükleyici bir hikaye. Martin, seni sayfalara bağlayacak karakterler ve unutulmaz bir dünya yaratıyor. Hikayenin merkezinde Starklar, Lannisterlar ve Targaryenler gibi soylu ailelerin taht mücadelesi yer alıyor. Her ailenin kendine özgü hırsları, zayıflıkları ve güçlü yanları var. Kimin kazanacağı belli değil, zira Martin her an beklenmedik bir hamleyle bizi şaşırtmayı başarıyor. Karakterler mi? Onlar da şahane! Her biri derinlikli ve karmaşık bir şekilde tasvir edilmiş. Hiçbiri kusursuz değil, her birinin karanlık ve aydınlık tarafları var. Bu da onları sevmemizi ve hikayeye daha da bağlanmamızı sağlıyor. Ejderhalar, kurt adamlar ve zombiler gibi fantastik unsurlar da cabası. Martin bu unsurları ustaca kullanarak hikayeye heyecan ve gizem katıyor. "Taht Oyunları" sadece bir eğlence romanı değil, aynı zamanda insan doğasına dair derin bir bakış açısı sunan bir eser. Bu kitap, bizi kendi ahlaki değerlerimizi sorgulamaya ve iyi ile kötünün her zaman net bir şekilde ayrılmadığını görmeye itiyor. Sekiz kitaptan oluşan destan, her biri başyapıt niteliğinde. Martin'in sürükleyici dili, etkileyici karakterleri ve unutulmaz hikayesi ile "Taht Oyunları", fantastik edebiyatın en önemli eserlerinden biri olarak kabul ediliyor
Taht Oyunları
Taht OyunlarıGeorge R. R. Martin · Epsilon Yayınları · 20138,9bin okunma
Çocuk kendisini evlat edinen bir anne ile üvey anne arasındaki farkı bilir. Halklar da kurtarıcılar ile işgalciler arasındaki farkı bilir. Yerleşik düşüncenin aksine, Batılı güçlerin yüzyıllık hatası dünyanın geri kalanına kendi değerlerini benimsetmeye çalışmaları değil, tam tersine, egemenlikleri altına aldıkları halklarla olan ilişkilerinde kendi değerlerine göre davranmaktan sürekli olarak kaçınmasıdır. Bu ikircillik ortadan kaldırılmadığı sürece, aynı hatalara düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalınır. Bu değerlerin ilki evrenselliktir, insanlığın bir bütün olduğu düşüncesidir. Farklı farklı öğelerden oluşmasına karşın bir bütün olduğu düşüncesi. Dolayısıyla, ötekilerin o değerleri benimsemeye hazır olmadığı yönündeki daimi bahaneyle temel ilkelerden ödün verilmesi bağışlanamaz. Avrupa için başka, Afrika, Asya ya da İslam âlemi için başka insan hakları yoktur. Yeryüzündeki hiçbir halk kölelik, despotluk, zorbalık, cahillik, karanlıkçılık için ya da kadınların köle olması için yaratılmamıştır. Bu temel gerçeklik ne zaman yadsınsa, insanlığa ihanet edilmiş olur, kendine ihanet edilmiş olur.
Zavallı Türkiye kendi kendine ihanet eden adamların memleketi oldu. Fakat sade Türkiye mi? Bütün dünya böyle değil mi?!
Sayfa 370 - Adam yayınları.Kitabı okudu
Aşktan başka hedef arayan bir aşkın kendi kendine ihanet ettiğini ona anlatamıyorum. Bu inadı kendi zaaflarına karşı isyanının bahanesine benziyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.