“Daima seni düşünüyorum, yakında sen de beni aklından çıkaramayacaksın…”
Bu cümle ile biten bir mektup alsam normal şartlar altında mutlu olabilirim. Bir insanı, sevmekten çok sevildiğini bilmek mutlu eder, haksız mıyım? Ama bu mektubun kimden geldiğini bilmiyorsanız işler orada değişir. Bu kitapta da olduğu gibi, başınıza bela aldığınızın ilk belirtisi olabilir.
Psikiyatr Jan Forstner’a kucak dolusu kırmızı güller gelir. Garibim de sanıyor ki aralarının limoni olduğu sevgilisi Carla gönderdi. Burada bir parantez açayım; bir kadın asla gül göndermez. Gönderecekse de önce canınıza okur sonra gönderir. Geçmiş olsun niyetine Güllerin Carla’dan gelmediğini anlar bizim psikiyatrımız. Gizemli telefonlar ve mektupların sayısının artması Jan’e saplantılı bir aşığının olduğunu düşündürür. Gerçekten de onun her hareketini takip eden kadın oldukça saplantılı görünüyor yoksa neden etrafındaki herkesi ortadan kaldırsın?
Kitap iyi mi? İyi diyelim. Hatta birkaç kişi bana yazarın en iyi kitabı olduğunu söyledi ama… Öyle salakça hatalar vardı ki, konuyu ne kadar beğensem de “ama bu da olmaz yani” demekten kendimi alamadım. Bu hatalar yüzünden açıkçası okuma hevesim de minimal düzeye indi. Türk yazarlar bu hataları yapsaydı topa tutulurlardı. Kurban olsunlar Türk yazarlarıma Hepsine alkış Wulf Dorne’a yok alkış filan
#okudumbitti #okudumokumayın #eniyiyazarlartürkyazarlar #türkedebiyatı #gerilim #gizem #kitap #kitapkurdu #kitapsevgisi #kitapaşkı #kitapokumak #book #booklover #bookworm #booknerd #bookaddict #bookphotography 
Selin Bak #selinbak
