Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
95 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Kendimden o kadar çok parçalar buldum ki. Her satırda her cümlede kendimi gördüm, içimdeki duygularla karşılaştım. O kadar naif bir şiir kitabı ki. Okuyunca anlayacaksınız, bu kitap ruha dokunuyor..
Belki Yine Gelirim
Belki Yine GelirimAhmet Telli · Everest Yayınları · 20194,954 okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
İtiraf etmeliyim ki Annie Ernaux ile ilk kez bu kitabıyla tanıştım. Neden bu kitabı bilmiyorum. Aslında Nobel Ödüllü olması pek ilgimi çekmedi. Ama kitapların sizi çağırması diye bir şey var. Yani ben öyle olduğunu düşünüyorum. Kitabın içeriğine gelince oldukça etkileyici buldum. Biraz Stefan Zweig tadı aldım sanki. Kitabın içine nasıl girdiğinizi anlamıyorsunuz. Yalın belki biraz basit fakat etkileyici bir anlatımı var. Her okuduğum cümlede hissedilen duygu tutku mu, yoksa saplantı mı? Hangisi başrolde ya da daha baskın? diye düşünmekten kendimi alamadım. Müthiş bir psikolojik analiz yapma gereksinimi uyandırdı bende. Keyifliydi, sizinde keyifle okumanızı dilerim.
Yalın Tutku
Yalın TutkuAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20223,977 okunma
Reklam
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Kitapların isimleri ve kapak tasarımları üzerinde düşünmeyi seviyorum. Yorumlar yapmak kitabı bitirince yaptığım yorumun doğruluğu ya da yanlışlığı üzerinde düşünmek hoşuma gidiyor. Kitabı okumaya başlamadan evvel kendimi yaşadığım şu zamanı bir düşündüm. Ve aslında herkesin yalnız olduğunu fark ettim. Kalabalıklar içinde yapayalnız. Kitaba
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,7bin okunma
125 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Gece bir solukta okudum kitabı. Çok beğendim. İnsanın yüreğine dokunan o kadar güzel cümleleri var ki yazarın. Kitap, seni daha ilk satırlarında içine çekmeye başlıyor ve bitene kadar da bazen yazarla bazen de kendinle konuşuyormuşsun hissini verdiriyor. Çok kez yazara cevap verirken buldum mesela kendimi. Çok yerde de ’'Bazen kısacık bir cümlede ne kadar çok şey anlatmış’’ dedim. Yaşadıklarımız hayatımıza anlam katar. Bu anlamları keşfetmek ve duygusal bir yolculuğa çıkmak isteyenler için harika bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Bir Garip Hal
Bir Garip HalSümeyra Emektar · Yazarın Kendi Yayını · 20201 okunma
626 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
250 günde okudu
“Jane Eyre”i bitirmem çok uzun sürdü, ama çok keyif aldığım bir okuma oldu. Kitaptaki çoğu cümlede kendimi buldum, durup düşündüren kaliteli cümleler çok vardı. Yapılan betimlemeler yüzünden kitaptan sıkıldığım zamanlar oldu, uzunluğundan ötürü ya bitiremezsem korkusu da oldu, o yüzden bu kadar uzun sürede bitirdim. Ama her şeye rağmen beğendiğim bir kitap oldu, iyi ki okumuşum.
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202031,4bin okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
Ödevimden Tam Not Aldım Teşekkürler Görünmez Canavarlar
Uzun zamandır kitap okumayı bırakmıştım ve geri dönmeyi bu kitapla başardım. Olayların anlatılma şekli ilk başta kimilerine zor gelse de bence kitapta bizi kendine çeken bu olay örgüsüydü. Ayrıca kitabın temposu hiç azalmadan devam etti ve neler olduğunu anlamak için kendini okutan, merak ettiren ve şaşırtan bir kitap oldu. İçinde geçen birçok cümlede de kendimi ve etrafımdaki insanları buldum. Kendi gündelik hayatımdan uzak ama tam da içindeymiş gibi hissettirdi. Okuduktan sonra aklımda hep dolandı ve proje ödevimi de bu kitapla yaptım. Sanırım içerdiği hassas konular sayesinde hocalarım ekstra beğendi.
Görünmez Canavarlar
Görünmez Canavarlar
Chuck Palahniuk
Chuck Palahniuk
Görünmez Canavarlar
Görünmez CanavarlarChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20132,192 okunma
Reklam
86 syf.
10/10 puan verdi
İki öykü; Düşüş ve Kader…. Yazarımız ilk cümlede Düşüş”ü en mutlu hissettiğimiz ya da aksine mutsuzluğun dibini gördüğümüzü düşündüğümüz anda peyda olan yeni bir olgu diye tanımlıyor. Tabiatın olaylarının bu güne kadar farkında olmayan kahramanımız artık farkındaydı… Aldığı mektup onu her şeyden kaçırıyordu, hatta düşünmekten bile…. Hazırlıksız yakalanmıştı. Bir düşüş başladı içinde. Alkol aldıktan sonra yolunu kesen bir kapkaççı ile yaşadığı mücadele ve sonrası sürükleyici…. Yine sonunda küfrederken buldum kendimi. Diğer hikaye ise “Kader” di…. Bu hikaye “küçük bir sahil kasabası”nda geçiyor. Bu kasabada açılan sahaf insanların gözünde bir ajandı. Oysa ki kasabada okuyan az kişi vardı peki bu adam böyle bir yere neden sahaf açsın? Ama karakterimiz o sahafın eleman aranıyor yazısı ile oraya gitmeyi kafaya koydu. Sonra olanlar oldu…. Kitap kapağındaki karahindibanın kaynağı da bu hikayede gizli…. Aşk, korku ve dogmalar….. İki hikaye arasında seçim yapmam gerekirse “Kader” diyebilirim net olarak. Betimlemeler ile hayal dünyamda her sahnesini canlandırdı yazarımız. “Yalnızlığın Bedeli” isimli ilk kitabını da kesinlikle tavsiye ederim.
Son-Suz
Son-SuzAli Bingöl · KİTAPYURDU DOĞRUDAN YAYINCILIK (KDY) · 06 okunma
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yine Stefan Zweig ve yine muhteşem şekilde yazıya dökülmüş duygular. Muhteşem yazı yeteneği ile her kitabındaki her karakterin o en ufak duygusunu bile bize en derinden hissettirmeyi çok iyi başarıyor. Bir okurun yorumunda görmüştüm; “Stefan Zweig okuyanlar bilir, Zweig'in bir kitabını okuyan kişi artık iflah olmaz ve bütün kitaplarını okumaya başlar. Adeta bir Amok Koşucusu gibi...” O kadar haklı ki bu cümlede kendimi buldum diyebilirim. “Amok Koşucusu” kitabında bir doktorun kendisine görev edindiği durumu çok akıcı bir şekilde anlatmış. Yardım etme duygusuyla yaptıklarını, verilen söz uğruna kendini ölüme götürüşünü... 60 sayfalık kısa fakat bir o kadar da uzun bir serüven... Geç kalmadan okumalısınız...
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021112bin okunma
139 syf.
7/10 puan verdi
"masumiyetin kayboluşuyum; doğruyum, haklı olanım, adem'im, habil'im, erkim, yüceyim, ben tanrıyım kolunda bir yara iziyle" diyor bir şiirde. Saramago'nun Kabil'i de aynı bu mısralar gibi. Kendisinin son kitabı olmasıyla beraber "vurucu hamleyi yapıp gidiyorum" demiş yazar. Adem ile Havva'nın cennetten kovuluş hikayesinden başlayarak tüm ilahi dinlerde yer edinmiş peygamber hikayelerini alaycı ve bir o kadar da saptırarak anlatmış yazar. Saptırarak diyorum çünkü işine geldiği detayı almış, işine geleni yok saymış. Ama biraz da eleştirinin özü bu. Bu sebeple çok da yargılayıp, sinirlenemedim yazara. Kabil'in ilk cinayeti işledikten sonra -zaman yolculuğu mu dersiniz yoksa başka bir isim mi koyarsınız bu boyut değiştirmeye bilinmez- bazı peygamberlerin o en çok bildiğimiz olaylarına tanık oluyor. Adaletsiz, hırslı, bencil olduğu için Efendi'den (tanrı) nefret ediyor. Kendimi Kabil'e sempati beslerken buldum mu? Evet. Efendi'den nefret ettim mi? Evet. Ama bunlar, bir kurgu hikayeye olan duygularım gibiydi. Saramago'ya aynı sempatiyi besleyemedim. Üslubu ne kadar akıcı olsa da yazdığı her cümlede size nefret duygusunu vermek istediği açıktı. Dini bir yıkıcılık unsuru olarak yansıtıp, Tanrı'ya insani vasıflar yüklemiş. Üslup demişken yazar öyle akıcı, yalın bir dille yazmış ki zaten oturduğunuz anda kitabı bitirip kalkıyorsunuz. Kısacası her devirde olan ve inanmayanların varsaydığı ilim ve din çatışmasını biraz daha eskilere, bu işin başlangıcına giderek oldukça güzel bir dille anlatmış Saramago. Okunur mu? Okunur. Size ne katar? Bu kararı iradeniz verir.
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,2bin okunma
149 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.