Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşe Nur

Benim gözümde bilmediğini açıkça söyleyen insan, bilmediğini biliyormuş gibi görünen ve her şeyi ağzına yüzüne bulaştıran ikiyüzlüden daha değerlidir.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Yani, kendileri olmamak, olabildiğince kendilerine benzememek! En büyük ilerleme, onlara göre bu! Sıraladıkları saçmalar bari kendi uydurmaları olsa...
Sayfa 248Kitabı okudu
Biliyor musun, bir şeyler var kafasında! Hiç değişmeyen, sürekli acı veren bir şeyler...
Sayfa 189Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Neden belki kendinde de bulunmayan bir kahramanlık bekliyorsun benden? Bu despotluktur, zorbalıktır!
Sayfa 289Kitabı okudu
Her şeye hazır bulunan ve kimden ne geleceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?
Reklam
Bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu... Biz ancak sahiden o zaman yaşamaya, -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk.
Bir kitabı okurken geçen iki saatin ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Zaten muhitimden uzak duruşumun, vahşiliğimin bir sebebi de kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları muhitimde bulamayışım değil miydi?
Onun hisleri kütleşmiş bir adam olmadığını fark etmiştim. Hatta bunun aksine olarak çok alıngan, gayet ince görünüşlü ve dikkatliydi.
Etrafları tarafından anlaşılmayan, haklarında daima yanlış hükümler verilen insanların zamanla bu yalnızlıklarından bir gurur ve acı bir zevk duymaya başladıklarını biliyordum.
Reklam
İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
İnsanları, kendi cinslerinden biri üzerinde kudret ve salahiyetlerini denemek kadar tatlı sarhoş eden ne vardır? Hele bunu yapmak fırsatı, birtakım ince hesaplar dolayısıyla, ancak muayyen bazı kimselere karşı kendini gösterirse.
Hastalık mı suçu doğuruyordu, yoksa suç mu kendi yapısına uygun, hastalığa benzer bir şeyleri geliştiriyordu?
"Prenses, benim için tek bir şey yapabilir misin?" "Eğer bir daha aşık olursan lütfen o kişi ben olayım."
Sayfa 418 - JacksonKitabı okudu
"Senden geriye hiçbir şey kalmayana kadar seni tüketecekler ve sonra da nasıl öldüğünü soracaklar."
Sayfa 137 - JacksonKitabı okudu
"Neden onların gücü var? Çünkü bu gücü onlara siz veriyorsunuz. Ve sizler korkak olduğunuz müddetçe onların gücü hep olacaktır."
Reklam
İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkumdurlar.
"Babanın ne iş yaptığını biliyor musun?" "Evet. İnsan kesiyor!" "İnsan mı kesiyor?" "Evet, insanları kesip iyileştiriyor!"
Pişmanlıklar kaybolup gitmezdi. Sivrisinek ısırığı gibi değildiler. Sonsuza kadar kaşınırlardı.
İnsanlar şehir gibiydi. Bazı kötü yönleri var diye bütün şehirden nefret etmezdiniz. Sevmediğiniz yanları, birkaç tane tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bir şehri yaşanır kılan iyi yönleriydi.
Reklam
Bir insan kendini sınırladığı ölçüde sonsuzluğa da yaklaşmış demektir.