Bartu Sarca'nın güncesinden...
30.06.2013
Bugün seni uyurken izledim, üzerine örttüm, kabuslarını dinledim, sonra biraz daha seni izledim.
Birisini ilk gördüğüm anda aşık olacağımı düşünemezdim ama seni gördüğümde ikimiz de çocuktuk, ben seni o çocuk kalbimle sevip aşık oldum ve sen o çocuk kalbimle bana hem anne, hem aile oldun.
Yoluna taşlar düştü, o taşları itekledim.
Yürüdün, yürürkenden dengen sarsıldı, senin dengen oldum.
Benden ne istersen onu yaptım.
Ve sen bugün benden Yankı'ya ihanet etmemi istedin, kendin için.
İlk önce kendime izin vermedim sonra ihanetimi bile senin için gerçekleştireceğimi fark ettim.
Başımı önüne eğitim, ipi geçirmeni bekledim ve sen o ipi geçirdikten sonra ben ilk ve son ihanetimi Yankı'ya senin için yaptım.
Sen ise seni izlediğimin ertesi günü, yankı ile beraber beni bırakıp gittin.
Yine de Lal, yine de günlüğümün her sayfasını sana feda edeceğimi bir gün dönmen umuduyla her gün seninle geçirdiğim anılarla dolduracağım.
Nerede nasıl mutluysan öyle kal, benim ilk cümlem sensin, son cümlemde sen olacaksın.
Birinci Sokak Nöbetçisi, Bartu Sarca
"Lütfen. Bunu kendin için yapmıyorsan benim için yap." Yüreğim sızladı ve Dain'in mantığı beni tam olarak önerdiği şeye doğru çekerken kararsız kaldım. Ama buraya kadar geldin, diye fısıldıyordu bir parçam.
Dain, alnını alnıma yaslayarak, "Seni kaybedemem, Violet," diye fısıldadı. "Yapamam." Gözlerimi sıkı sıkı yumdum. Bu benim kurtuluş yolumdu fakat ben bunu kabul etmek istemiyordum.
"Sadece bunu düşüneceğine söz ver," dedi yalvaran bir sesle. "Harman'a kadar dört haftamız var. Sadece ... bunu bir düşün." Ses tonundaki umut ve bana şefkatle sarılması direncimi kırmıştı.
"Düşüneceğim."
12. De ki: “Kimindir, göklerde ve yerde olan bütün varlıklar? Onların da mecburen kabul edecekleri cevabı kendin vererek “Allah’ındır!” de. O Allah ki, kullarına merhamet etmeyi ve onlara dâimâ sevgi ve şefkatle yönelmeyi kendisine ilke edinmiş, vazgeçilmez bir görev olarak yazmıştır. Fakat bu merhamet, adâleti engelleyecek bir merhamet değildir. Nitekim Allah, gerçekleşeceğinde asla şüphe olmayan Diriliş Günü hepinizi hesaba çekmek üzere huzurunda toplayacaktır. Fakat kendilerini felâkete sürükleyenler, bu hakîkate iman etmezler. Hâlbuki;
13. Gecenin ve gündüzün içinde barınan her şey O’nun kudret ve hükümranlığı altındadır ve O, her şeyi işitendir, bilendir.
Sevgili sekiz yaşım,
Nasılsın?
Biliyorum, korkuyorsun. Kafanın içindeki sesleri susturmak istiyor, beceremiyorsun. Kendin olmak ağır geldiği için, o büyük yemek masasının altına saklanıp başka biriymiş gibi davranıyorsun. Kendini sürekli ağladığın için güçsüz, başına kötü şeyler geldiği için şanssız hissediyorsun.
Sana bir iyi bir de kötü haberim var.
Kötü haber, kafandaki sesleri hala susturamadım.
İyi haber, artık onları satıyorum.
Sen bu kadar güçlü olmazsan, beceremezdim.
Teşekkür ederim.
Yirmi Beş Yaşın