Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Benim için tam bir hayalkırıklığı olan bir kitaptı.İtiraf etmek gerekirse baştan sona kadar Frida’yı bu kadar ölümsüz yapan resim yeteneği hariç ne olduğunu anlamaya çalıştım. Evet çok acı çekmiş evet başına çok kötü şeyler gelmiş çok kötü şeylerle sınanmış ama ölümsüz olabilmesi için bunlara “rağmen”diye sıralanan özelliklerin hikayelerin olduğu
Bu kitap bana çok güzel dersler verdi. Her insanın değer algılarına saygı göstermeyi öğrendim. ( bu insan takıntılı bir hasta bile olsa) nazik, sakin ve dinlemeyi öğrenmenin önemini öğrendim. Bir insana haddinden fazla değer vererek kendini “köle” durumuna düşürmemeyi, herkese değer vermeyi ama kendine de değer vermeyi ve bunun ölçüsünü kaçırmamayı öğrendim. Kısacası bu kitap bana çok şey kattı. Bunları yazmamın sebebi zaman geçtikten sonra unutmak istememem ve buradan denk geldikçe okumak istemem. Umarım herkes kendince dersler anlamlar çıkarmıştır.
331 syf.
9/10 puan verdi
"Beyaz Körlük"
Merhaba 1K severler... Öyle bir kitap okudum ki, günümüze oldukça yakın ve bol bol mesajlar içeren harika bir kitap. Kitaptan çok alıntı yapsam da kitabın tamamı alıntılıktı.
Kitabın olay örgüsü: Orta yaşlarında evli bir adam, arabasıyla kırmızı ışıkta durur. Yeşil Işık yandığı an da baş kör karakterimizin gözleri bir an da görmez olur. Yalnız
Hem Turgenyev'in hem de Rus Edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Babalar Ve Oğullar isimli bu romanda; eşini kaybeden, birlikte olduğu kadınla ve soylu ağabeyi ile birlikte yaşayan "çağdan geri kalmamak için her şeyi yaptığımı sanıyorum, köylüleri serbest bırakıp toprak verdim, çiftlik kurdum, öyle ki bunun için bütün eyalette herkes
Bu kitabı da okuyarak Puşkin maratonunu tamamlamış bulunmaktayım. Puşkin'i bu kitapla tanımıştım ve dönüp dolaşıp bu kitaba geri döndüm. Aslında ne kadar incelemeyi ve not tutmayı sevsem de kısa eserler daima ilgimi daha çok çekmiştir, çünkü dikkat dağınıklığı ile uğraşıyorum ve bir süre sonra 700-800 sayfalık eserlerdeki olayları karıştırır hale
Etik üzerine bir kitap okumak ve bunu bir felsefeciden okumak çok zor bir durumdu. Çünkü neye göre sorusu sürekli gündemde ve bu durum bir yerden sonra yoruyor. Herkes sanırım kendine göre bir tanım yapabilir ya da karşısındakine göre ya da yaşadıkları veyahut son olarak da duygularına göre bir ETİK teşhisi mutlaka sunar. Ama ben bunun çok değişken bir durum olduğunu düşünüyorum. Bunun aksine bu etik mi bu değil mi meselelerine girmek yerine SAYGI temelini alırsak daha başarılı olacağımıza inanıyorum. Başta da öz saygı. Çünkü kitap o kadar karmaşık ki umduğunuzu bulmak da zor yani onu ararken konudan kopabiliyorsunuz, konuyu takip etseniz ne aradığınızı unutabiliyorsunuz. Tam bir tatmin sağlamadığı ortada...
Çeşitli kavramlar var mesela ve cesaret mi yüreklilik mi korkaklık mı akılcılık mı derken bir de bunların hangisi neye göre üstün gibisinden ilerliyoruz ve bir yerden sonra tabiri caizse kayış kopuyor. Bana sorarsanız bu kadar detaya inmek saçmalık. Çünkü ne kadar fazla düşünürseniz, ne kadar ince detaylara girerseniz aynı oranda başınızdan sorunlar da eksik olmuyor. Temele saygıyı alarak yaşamalı, çok da düşünmemeli derim. Bu kadar kavramın içinden çıkıp hayata devam edebilmek pek de mümkün değil açıkçası. Saygı bize yeter. Zaten artık kimse kimseye yaklaşmadığı gibi insanlar tanımadıklarından bile nefret eder duruma gelmiş. Bize saygı yeter. Kalanı kendi içimizde hallederiz.
Hepimize iyi okumalar dilerim..
