Her şeyin üzerinde başarı kazanmak istersen önce kendini yen, aş!
Sayfa 184
Ey insan! bu kitabı sana ithaf ediyorum. Başının üstünden büyük bir rüzgar geçiyor. Yalancı bir fecirle başlayan asır kararıyor ve sana tek ümit ışığı olarak en kuvvetli kaynağı uranyumda değil, senin ruhunda sıkışmış maddeden koparak çıkardığın korkunç tahrip aletinin patlayışından yükselecek alevi bekletiyor. Ey bahtsız! Tarihinin hiç bir
Sayfa 412Kitabı okudu
Reklam
Oy bizim parmağı kınalı gelinlerimiz, oy bizim çileli fukara kancıklarımız:
Yolda oynayanda kapar gelin ederler dokuz yaşında kızı. Ak ne, kara ne bilmezken, kofiyi giydirirler başına. Avrat olur, ana olur, dahası erinin yedi sülalesine kul olur. Ekmekten çok dayak yer. Kocası döver, kaynanası döver, görümü döver, kaynı döver. Koca evinde gelini dövmek helal ! Tüm kabahatlar gelinin. Aş pişmeyende, iş bitmeyende, suç kimin olursa olsun dayağı gelin yer. Çok döllemek, az döllemek de kabahat. Dölünü sevmek, okşamak kabahat. Ağzını açıp şu da demek kabahat. Kabahat olmayan yok geline. Canına tak diyenin baba evine kaçması da suç. Bu kez anası babası döver gelini, yüz geri çevirirler. Koca evine dönende, dayak daha bir helal olur. Dünyaya geldiğine pişman ederler gelini. Bu hakaretlere dayanan dayanır, otuzuna varmaz koca avrat olur. Dayanamayan kendini ırmağa atar, kurtulur.
Sayfa 33 - CAN YAYINLARI
Normal olan insanın ümitvar olmasıdır. Ümidiyle heyecanıyla, neşelenmesi, güç bulması, harekete geçmesidir. Hareketi sonuçsuz kalabilir, gücü tükenebilir, neşesi sönebilir, heyecanı bitebilir. Ancak her şeyin tükendiğini düşündüğü anda ümidi varsa her şey yeniden canlanabilir. Bu yüzden her şey kaybedilse bile ümit kaybedilmemelidir. Allah kulundan ümit kesmez. Fırsat üstüne fırsat, imkân üstüne imkân, işaret üstüne işaret verir. Yetmezse son nefese kadar zaman verir. Ümitsizleri de sevmez. Kur’an-ı Kerim’de Yusuf suresi’nde Yakup as dilinden “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez” buyurur. Yani ümitsizlik kâfirliktir. Her şeyi kuşattığına iman ettiğimiz o Rahmet, ümitsizliğe kapılmak için neyi hali bırakmıştır ki ?
Homo Sapıens
" Homo Sapiens. Bu latince tabir, bilen ve tanıyan insan anlamına geliyor. --- --- Ne var ki homo sapiens sözünde bir tuzak saklıdır: Bu tuzak insanın kendi kendini tanımlayabileceği iddiasıyla ilgilidir. --- --- İnsan bildikleriyle bütün öteki mahluklardan ayrılır. Allah Adem (as)'a isimleri öğretmiştir. Melekler bu yüzden Allah'ın emriyle Adem alehisselâma secde etmişlerdir. Ancak dikkat edilmelidir ki Adem'in bilgisi alınmış bir bilgidir ve sadece alındığı kaynağa uygun olarak kullanırsa insana şeref sağlayabilir. Dolayısıyla Ademoğlu kendine 'bilen' demekten çok 'ÖĞRETİLMİŞ' demeye hak sahibidir. "
Sayfa 41 - "İnsan bilginin sadece iletkenidir. Cehalet içindeki insan bilgi akımına karşı yalıtılmış demektir."Kitabı okudu
Neye inanırsanız onu elde edersiniz.
Sayfa 262Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.