Kendinizi kandırmayın , başkalarının da sizi kandırmasına izin vermeyin. Bir şeyler ters gittiğinde , korkmayın .Belanın üstüne gitmeyi öğrenin .Şanssızlığa uğradığınızda , pes etmeyin .Kuyruğu dik tutun ! Nasır bağlayın !
'Ne dünya bu kadar hassasiyeti kaldırır, ne insanlar bu kadar inceliği ... Hakikat çok daha basittir, çok daha acımasız. Siz yaşça da başça da büyüksünüz benden. Söyledikleriniz benim için hem emirdir, hem de onları yerine getirmekten şeref duyarım. Ama bir an, sadece bir an bu genç arkadaşınıza kulak verirseniz kendinizi kandırmayın derim... Kötü, kötüdür Başkomserim. Suçluları anlamaya çalışmak tamam da merhamet göstermeyin lütfen. Çünkü kurbanlara haksızlık oluyor...'
"Yalnızca: Kendinizi kandırmayın ve başkalarının da sizi kandırmasına izin vermeyin. Bir şeyler ters gittiğinde korkmayın. Belanın üstüne gitmeyi öğrenin. Şanssızlığa uğradığınızda, pes etmeyin. Kuyruğu dik tutun! Nasır bağlayın! "
Sosyalizmi düşündüğünüzde, kendinizi onun niteliği konusunda kandırmayın. “İnsan haklarına” karşı “mülkiyet hakları” diye bir ikircikliğin olmadığını hatırlayın. Mülkiyet hakları olmadan hiçbir insan hakkı olamaz. Maddi şeyler bireysel insanların aklı ve emeğiyle üretildiğinden ve bunlar, insanların hayatlarını idame ettirmeleri için zaruri olduklarından, üretici, emeğinin ürününe sahip olamadığı takdirde kendi hayatına da sahip olamayacaktır. Mülkiyet haklarını reddetmek, insanı devletin sahip olduğu bir mülkiyete dönüştürmek anlamına gelir. Başkaları tarafından üretilmiş bir serveti “yeniden dağıtma” “hakkı” iddiasında bulunan birisi, aynı zamanda insanoğlunu bir mal olarak görme “hakkı” iddiasında da bulunuyordur.