Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Size hiç oluyor mu bilmem. Bazen bir kitabı bitirdikten kapağını kapatıp, gözünüz uzaklara dalar durursunuz. Aklınıza o romanda bahsedilen yerler, köyler, kahramanlar gelir, keşke yanında ben olsam, yardım etsem diye düşünürsünüz. Şu an ilk aklıma gelen Yüzüklerin Efendisi mesela. Ama bir de her Aytmatov kitabından sonra bu hisse kapılıyorum. Ve on paralık yazarlık tecrübemden soğuyorum. "Lan neden kasıyorum ki. Ne yaparsam yapayım asla bu adamın yazdıklarına benzemeyecek" diyorum. "Sultan Murat" da böyle bir kitap. İşin garip tarafı, aslanlarla, kaplanlarla güreşen, olmadık entrikaları ortaya çıkaran, cesur, kuvvetli insanların değil, senin benim gibi sıradan insanların hayatlarından öylesine seçilmiş gibi duran bir kesit bu kadar mı güzel anlatılır. Kitaptaki soğuk okuyanın iliklerine nasıl bu kadar işler. Terlemiş hayvaların, ıslanmış otların ekşi kokusu genzinizi nasıl bu kadar yakar, baharın gelişine neden bu kadar sevinirsiniz anlamak mümkün değil. Elips Kitap'ın gazete eşantiyonu gibi duran, iğrenç ötesi kapak tasarımı, küçültülmüş boyutları ve bu boyutlara sığdırılmış yazıları ile sunumu berbat ama çok lezzetli bir yemek gibi. Keşke yarın bir gün başka bir yayın evi sağlam bir formatta bassa. Hiç düşünmem tekrar tüm kitapları alırım. Nur içinde yat Aytmatov.
Cemile - Sultanmurat
Cemile - SultanmuratCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 20132,194 okunma
Keşke sen ben olsan; seni sevmenin ne kadar zor olduğunu anlasan, Keşke ben sen olsam; bu kadar sevilmenin tadını çıkarsam. » Özdemir Asaf
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Aykut Oğut'un aklına geldiği gibi yazmasını ve örneklemelerini seviyorum. Aslında olay kadın-erkek olayı değil. Karşımızdakini insan olarak görebilmek. Elbette farklılıklarımız,üstünlüklerimiz ve eksikliklerimiz var. Ama bu, bir diğerine üstünlük taslamayı gerektirmez. Çocuklarımızı yetiştirirken düşünce,bilgi ve yorumlarımızı kadın-erkek diye ayırmadan sadece "insan" sözcüğünü kullanarak anlatsak bile epey yol katederiz diye düşünüyorum. Bu feministlik değil. Bu kavramı da kabul etmiyorum zaten. Kadınlar olarak bazı konuları veya haklarımızı kabul ettirmeye çalışırken, günlük hayatımızda tam tersi davranıyoruz. Kitabı okurken neleri farkında olmadan yaptığım gözüme gözüme girdi. Ben kendi yaşamımda insan olarak değil kadın olarak düşünüyorsam erkeklerden beni anlamalarını nasıl beklerim ki. Bence tarafsız gözle okuyun,erkek veya kadın olarak değil,durumu öğrenmek veya görmek isteyen üçüncü bir cins gibi. Hiç bir şey kaybetmezsiniz.
Keşke Kadın Olsam
Keşke Kadın OlsamAykut Oğut · Doğan Novus · 2014765 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
Yine bir Sarah Jio klasiği. Her bir kitabını okuduğumda bu hepsinden güzelmiş diyorum kendi kendime ama sonra düşündüğümde hepsine aynı şeyi söylediğimi fark ediyorum. Yine bitmesini istemediğim, dar zamanda ve minik kızıma rağmen küçük bir boşlukta bile dayanamadan okuduğum bir kitap. Okurken yine içimde tarifsiz hisler bırakan, zaman zaman keşke o ben olsam dediğim karakter June. Okumaya doyamadığım ve şiddetle tavsiye ettiğim bir kitap ...
Elveda Haziran
Elveda HaziranSarah Jio · Arkadya Yayınları · 20159,4bin okunma
355 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitap hakkında okuduğum yorumlar beklentimi oldukça yükseltmişti sanırım bu sebeple ben çok özel bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Anlatılan hikaye güzel, karakterler çok güzel, keşke dünyada yaşayan insanların en azından yarısı kitabın kahramanları gibi olsa, ancak okumaya başladığım andan itibaren çok seyrettiğim Amerikan filmlerinden birini okuyormuşum hissine kapıldım. Filmleri seyretmemiş olsam belki farklı hissedebilirdim.
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201471,9bin okunma
Bir Ömür Boyu Aşk
Keşke sen ben olsan; seni sevmenin ne kadar zor olduğunu anlasan, Keşke ben sen olsam; Bu kadar sevilmenin tadını çıkarsam. "Özdemir Asaf"
Reklam
496 syf.
1/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bir kitaba kolay kolay 1 puanı reva görmem ama bu kitap hakediyor. Keske 2 kelimelik yorum yapma hakkım olsaydı. Kötü kitap der geçerdim. Yazarın dili edepsizce, roman size edebi bir zevk vermiyor, birikim kazandırmıyor, eğlenceli vakitte geçirttirmiyor. Cem Yılmaz ve ekşi sözlüğü poh pohlamak için yazılmış hedef kitle belli. Yazarın küçük dağları ben yarattım tavrıda ayrı bi dram yazık! Annen ve baban gazeteci yazar diye sende yazar olmak zorunda değilsin arkadaş yerinde olsam cahillik ettim der kitaplarımı toplatırdım.
Beni Kalbimden Vuranlar Var Ya!
Beni Kalbimden Vuranlar Var Ya!Reşat Çalışlar · Okuyanus Yayınları · 20056 okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ben ağlamaktan baş ağrısı çekmekteyim. Neden mi? Hep bu kitap yüzünden! Day ve June beni fena dağıttı. Baştan konuya girecek olsam; bu kitap çoook güzeldi! Seri tamamen harikaydı. Şampiyon'da her şey tamamen dağılıp, sonunda tamamen rayına oturuyor gibi gibi... Fazlaca olaylı ve herkesi zorlayan bir kitaptı. Ama kitabın sonuna doğru olanlar... Gerçekten beni çok yordu; duygusal anlamda. Biraz beklediğim ama yine de pek ihtimal vermediğim için hazırlıksız yakalayan bir durumdu. Keşke sonu böyle olmasaydı. Ama yine de iyidi. Ay işte böyle sona takılıp kalıyorsunuz. Yazar, akıcı ve güzel anlatımı ile böyle ilgi çekici bir konuyla ortaya harika bir seri çıkarmış. Kesinlikle herkese tavsiye edebileceğim bir seri. Kitabın konusu: Cumhuriyet'te her şey yolunda gibi görünmektedir ama ne zamana kadar? June bir Princeps adayı olarak hizmet veriyorken; Day, kardeşi Eden'in eski sağlığına kavuşması ve de kendi ile ilgili önemli bir durumla uğraşı... Day ile June bu süreçlerde birbirinden uzak durmaktadırlar. Koloniler'le, Cumhuriyet arasında baş gösteren yeni sorunlar sebebiyle bir kez daha Day'den bir şeyi feda etmesi istenir ama bu sefer kolay olmayacaktır! Koloniler ile olan savaşta Cumhuriyet zorlanırken, yine Day'in ve June'nin yardımıyla bir şeyleri yoluna koyacaktır; özellikle Day'in... Her şey sona erdiğinde birçok şey değişecektir. Hazırlıklı olun!
Şampiyon
ŞampiyonMarie Lu · Pegasus Yayınları · 20152,441 okunma
360 syf.
6/10 puan verdi
Kitabı okumadan önce beklentimi minimum seviyede tuttum.Bunun temel sebeplerinden biri Rowling'in yazmamış olmasıydı.İkincisi ise orijinal 7liden farklı olarak bunun bir tiyatro metni olmasıydı. Ancak olmamış,olduramamışlar. Harry Potter dünyasının yeniden içinde olmak iyi, kitap sürükleyici fakat beni tatmin etmedi. *Spoiler* Kitap Flash Gordon ve The Butterfly Effect esintileriyle dolu.Önceki Harry Potter kitaplarından kopya çekilmeye çalışmış fakat havada kalmış.Ha daha iyisi olur muydu? Ne kadar Potter hayranı olsam da bence 7li 7 olarak kalmalıydı. Ben 8 olarak nitelendirmiyorum. Hikayede soru işaretleri ve derin boşluklar var. Mesela Albus neden Cedric'i kurtarma çabasında? Eğer birini kurtarma çabasına girişecekse bu neden dayısı Fred değil? Karakterlerin pembe dizi tadındaki konuşmaları,Dumbledore'un ağlaması,Albus'un ilk 3 senesinin 5 sayfada bitmesi.. Bilemiyorum.. Yani keşke 'Harry Potter'ın 19 yıl sonraki devam hikayesi' iddiasına girilmeseydi..
Harry Potter ve Lanetli Çocuk
Harry Potter ve Lanetli ÇocukJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 20169,6bin okunma
372 syf.
7/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Kaliteli tarihi roman. Çok emek verildiği her halinden belli. Lakin, işin Ankara ayağı beni pek sarmadı. Ne yalan söyleyim 1940 larin" briçci" bürokrat karısı olmaktan baska vasfi olmayan kadinlarin sahnelerinde gercekten çok sıkıldım. Bahsettiğim gruba karşı bir antipatim var. Ondan sanırım. ( söz meclisten dısarı tabiiki) birde. Bir derdi. Kafasında kurup yataklara düsen trenden atlayan veya kocam beni sevmiyor diye kuruntulara düşen marazi kadın tiplemelerini sevmiyorum ben. Okurken beni geriyorlar. Kadın karakterlerden Selva tabiki digerlerinden sivrildi. Ama onda bile beni geren sahneler oldu. Çok zeki, gözü kara ve güclü bir kadın. Bu yönünü sevdim. Beni kitaba o bagladı diyebilirim. Sonlara dogru o Tren Türkiye sınırına girerken duyduğum heyecanı anlatamam. Benim için kitap o noktada başladı ve kısa sürede bitti. Keman sahnesi ve akabindeki gelişmeler gözümden yaş akitmayı başardi. Finali de başarılı buldugumu belirtmek isterim. Kitabın oluşumunu sağlayan olayların gerçekte yaşanması insanı daha da derinden etkiliyor. Diplomasi tarihi derslerinde ben olsam okuturdum. Okutulmalıdır da. Büyük bir yari legal diplomatik başarı var. Ama insan geride kalanların akibetlerini düşünmeden de edemiyor. Ülkemiz sınırları içinde peyda olan en küçük olayda bile parmagini çekinmeden sallayan Almanların tarihte adlarini yazdirdiklari en önemli olay.... Keşke herkes kendi kapısı önündeki pisliği paspasın altına iteleyip, üstünü örtmeye çalışmaktansa... Süpürse...
Nefes Nefese
Nefes NefeseAyşe Kulin · Everest Yayınları · 201311,7bin okunma
Reklam
382 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Daha önce hiç okumadığım yazarlar kategorisindeydi Ahmet Hamdi. İlk kez Ahmet Hamdi ve hatta ilk kez popüler edebiyattan olmayan klasik bir Türk yazar okudum. Kitabın özellikle psikanaliz kısımları epey ilgimi çekti ama genelini sıkılarak okuduğumu söylemeliyim. Kitap, "Büyük Ümitler", "Küçük Hakikatler", "Sabaha Doğru" ve "Her Mevsimin Bir Sonu Vardır" başlıklı dört bölümden oluşuyor. Ana karakterimiz Hayri İrdal'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü'ne yöneltilen iddiaları reddetmek için kendi ağzından anlattığı hayatını okuyoruz. Kitap boyunca çeşitli karakterlerle tanışmasını, bir süre geçirdiği psikanaliz sürecini, enstitünün kuruluşu ve nasıl işlediği, aile hayatı ile ilgili olayları anlatıyor Hayri İrdal. Bu arada yazar sıklıkla behemehal kelimesini kullanmış. Tabii ki merak ettim ve anlamına baktım. Katılmak, girmek ve içinde olmak anlamına geliyormuş. Bu da böyle bir bilgilendirme :) Keşke psikanalizle ilgili daha çok şey olsaydı dedim okurken. Kitapta şu kısmı çok beğendim ve hemen alıntıladım: "Hayri Beyefendi, bizim Hayri, sizin Hayri, dalgın Hayri... Ne kadar çok Hayri var. N'olur birkaçını yolda eksek. Herkes gibi ben de tek bir insan, kendim olsam."
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201541,6bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.