Bak, bütün tınılar isyan, bütün kemanlar gece duysana, kopuk ve uzak bir şeyler var aramızda ya beni bırak, ya sarıl bana.
Adamın sesinde ölülerin dünyasıyla derinden bağlantılı bir şeyler vardı. Gecenin sükûnetinde işitebilmiştim o canlı bağı. Sımsıkı çekilmiş ipin gerginliğini, o keskin parlaklığı görebilmiştim.
Reklam
Kışları dünyada olduğumu daha iyi anlıyorum ben demiştim size daha önce bir seansta. Gökyüzü bile insani bir hizaya inmeye çalışıyor ya, işte bunu seviyorum dünyada demiştim. Böyle şeyler yazınca doktor, bu şiir oluyor da niye benim yanan gözkapaklarım, uykusuzluktan, şiir olmuyor.
Düşman Okullar 2 :)
"çıkmayı kabul ettiğine göre,eski defterleri kapatmışsın zaten.Bu saatten sonra o konular için kafanı yormana gerek yok ama unutma,sevmek de sevilmek de tek başına olduğu zaman hiç bir işe yaramaz. Karşılıksız olduğu sürece,ne sevilmek mutlu eder insanı ne de sevmek. Bu yüzden,eğer ona karşı içinde bir şeyler öldüyse,onlara tekrar hayat vermeye çalışma,çünkü başarısız olursun. Güven denilen şey bir kere kırıldığı zaman, bir daha toparlanması çok güç oluyor zorlamaya çalıştığında da,çabaların iki tarafı üzmekten başka bir işe yaramıyor."
Sayfa 46 - EPHESUS
Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. Lazım olursa açar okursun, Olmazsa da olsun, bir zararı yok burada dursun. Şuraya bir cümle koydum. Bırak, acımızı birileri duysun. Hem zaten şiir niye var? Dünyanın acısını başkaları da duysun! Acı mıhlanıp bir kalpte durmasın. Ortada dursun. Olur ya biri eline alır okşar, biri alnından öper. Az unutursun. Buraya tabiatı koydum. Ağaçları, suyu, ovayı, dağı. Onlar bizim kardeşimiz, çok canın sıkılırsa arada onlarla konuşursun. Buraya, küçük mutlu güneşler koydum. Günlerimiz karanlık ve çok soğuyor bazı akşamlar, ısınırsın. Buraya, bir inanç bir inat koydum. Tut ki unuttun, tekrar bak, o inat neyse, sen osun. Buraya yolun yokuşunu koydum. Bildiğim için yokuşu. Zorlanırsa nefesin, unutma, ciğer kendini en çabuk onaran organ, valla bak, aklında bulunsun. Buraya umutlu günler koydum. Şimdilik uzak gibi görünüyor, ama kimbilir, birazdan uzanıp dokunursun. Buraya bir ayna koydum arada önüne geç bak; sen şahane bir okursun. Mesai saatlerinde çaktırmadan şiir okursun. N'olcak ki, bırak patronlar seni kovsun! Burada bir tutam sabır var. Kendiminkinden kopardım bir parça, (bende çok boldur) lazım oldukça ya sabır ya sabır, dokunursun. Burada güzel çaylar var. Bu aralar senin için çok önemli. Bitki çayları, kış çayları, şuruplar, kompostolar. Demlersin, maksat midene dostluk olsun. Şuraya Youtube'dan müzikler, Bach dinle filan, koydum. Ama müzik konusunda sen benden daha iyisin, koklayıp buluyorsun. Buraya bir silkintiotu koydum. Kırk dert bir arada canına yandığım, kırkına birden deva olsun.
"Ve ben şanslıyım" dedim kendime. Çünkü ne gerçekleştirilebilecek şeyler hayal ettim, ne de rüyasını gördüklerimi gerçekleştirmeye çalıştım. Ben hayal etmek için hayal ettim. Başka bir şey yapamayacağımı bildiğim için. Hayat az çok bir yerlerden tanıdık geldiği için, Zihinsel ölümümse bir "hayal olmadı hiçbir zaman. Sadece bedensel ölümümün yerine koydum onu. Tereddüt edemedim ne kadar zorlasam da, gerçekleşmeyeceğinden. Çünkü beynimin bir köşesinde hep bildim, bir gün düşünce santralımın tarafımdan fişinin çekileceğini... Kayra'nın zihni doğar, büyür. bilenir hayat tarafından, sonra da keskin tarafı saplanır artakalanına. O kadar!"
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.