Tarikatlar hakında konuşmadan evvel :
Kişiye ve kimseye fayda sağlamayacak konulara girilmese keşke...Özellikle tarikat gibi hassas konulara..Mesela bir konuda da ahkâm kesmesek,fikrimizi beyan etmesekte kendimize saklasak,dalga geçmesek,kötünün de reklamını yapmasak,yapılabilecek sakıncalı yorumlara karşı o ihtimali vermesekte paylaşımlarımıza dikkat etsek,kahvehanede okey çeviriyormuşuzda bu konuları konuşuyormuşuz gibi seviyeyi düşürmesek...sanırım birşeyimiz eksilmez.. Zünnûn-ı Mısrî Hazretleri şöyle demiştir: "Allâh-ü Teâlâ bir kişiden yüz çevirdiğinde, ona; Veli kulları aleyhine söz söyletir." Büyüklerin güzel bir sözü vardır..Derler ki;bir insanı eleştirebilmek için en azından o kişinin seviyesinde olmalısınız..Allahın dostlarına dil uzatabilenlerin seviyeleri  ise sözlerinin içinde mevcut..Rabbimin öfkesine düçar olmak,iki cihanda da başımıza gelebilecek en kötü şey olsa gerek..Ağzımızdan çıkan sözlere dikkat etmeliyiz..Hele bu sözler,din büyükleri hakkında ise;10 kere düşünüp bir kere söylemek en güzeli.. Onun için buna çok dikkat etmemiz ve şuurlu olmamız lazımdır. Böyle büyük zatlara dil uzatmak hakkında  Allah-u Zülcelal hadis-i kudside şöyle buyurmuştur: "Kim benim bir dostuma, Evliyama düşmanlık yaparsa ben ona harp ilan ederim." (Buhari)
Şekeri de yanlış kullanıyormuşuz
“Normal olarak muayeneye başladım,” diye devam etti meslektaş Pelageya İvanovna, “ama doğum kanalında, elime anlayamadığım bir şey geldi. Böyle ufalanmış mı desem, küçük tanecikli bir şey mi desem... Bir baktım, kesmeşeker çıktı!” “Köylü işte!” dedi Pelageya İvanovna. “Kocakarı ilacı yapan biri öğretmiş. Doğum yapması zor oluyormuş kadının. Bebekleri dünyaya gelmek istemiyormuş. Güya çıksın diye kandırmak gerekiyormuş. Onlar da bebeği kandırmak için tatlı bir şey kullanmışlar!”
Reklam
Güney, 1960-1970 arasında çoğunluğu vurdulu kırdılı olsa da arada ödüller de kazandığı 90'a yakın filmde oynayarak sinemanın aranan isimlerinden oldu. Tarık Dursun K. ile yaptığı bir söyleşide söyle­ diği bir lafsa lakabı olarak kaldı: - Ayhan Işık kesmeşeker gibi muntazam, güzel bir adam. Jön! - O güzelse, ben de çirkinim aga'cım! O güzel kral­ sa, ben de çirkin kralım, olmaz mı yani?
Gerçekten Özleyince · Kesmeşeker
Bay Jones'un gözdesi olan Moses, gammazın, dedikoducunun tekiydi, ama ağzı iyi laf yapardı. Gene bir masal uydurmuştu: Sözümona, Balbadem Diyarı denen gizemli bir ülke vardı, bütün hayvanlar öldükleri zaman oraya gidiyorlardı. Moses'a bakılırsa bu ülke gökyüzünde bir yerde, bulutların az ötesindeydi. Balbadem Diyarı'nda her gün pazardı; dört mevsim yonca biter, ağaçlar ve çalılar, kesmeşeker ve keten tohumu küspesinden geçilmezdi. Gerçi hayvanlar, gününü masal anlatmakla geçirdiği ve hiç çalışmadığı için Moses'dan nefret ediyorlardı; ama gene de, Balbadem Diyarı masalına inananlar çıkmadı değil. Domuzlar, onları böyle bir yer olmadığına inandırabilmek için az dil dökmediler.
''Atom çekirdeği bir yerfıstığı büyüklüğünde olsaydı, atom bir beyzbol sahası büyük- lüğünde olurdu. Atomlarımızın içindeki bütün ölü alanı kaybedersek, hepimiz bir toz parçacığına girerdik, bütün insanlar da, bir kesmeşeker büyüklüğüne sığardı."
Reklam
350 öğeden 401 ile 350 arasındakiler gösteriliyor.