Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İSİMSİZ KADINLAR 2."
NOT: lütfen kopyalamayınız telif hakkı içerir! Size yıllar önce tanıdığım ama hikâyesini henüz yeni öğrendiğim bir kadından bahsedeceğim. Bu kadınla bir mezarlıkta tanışmıştım. Ağlıyordu. Bir yakınını kaybetmişti sanırım. Yanına gittim ve baş sağlığı diledim. Yüzüme baktı, gülümsedi. Çok ama çok güzel gözleri vardı. İnsan gözlerine bakınca
İSTİKLÂL MARŞINI ANLAMA VE ANLATMA ETKİNLİĞİ SONUÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ KAHRAMAN ORDUMUZA 👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL) İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Reklam
😉Benimde cok dikkatimi cekti.😉 - Pamuk prenses’in cüceleri niçin 7 ? - James Bond niye 007 ? - İstanbul niçin 7 tepe? - Türkiye niye 7 bölge ? - Dünya niçin 7 kıta? - Zindan niçin 7 kule?
Çook enteresan??
😊😊 Pamuk prenses’in cüceleri niçin 7 ? James Bond niye 007 ? İstanbul niçin 7 tepe? Türkiye niye 7 bölge ? Dünya niçin 7 kıta? Zindan niçin 7 kule?
Kitap okumak yaşananları köşe başından izlemek gibi. Yandaki bankta dinlemek. Kitabın kendisine aşık olmak belki hissettiğim. Okumasamda elimde tutmak, çantamda taşımak, dizime koymak başka nasıl açıklanabilir. Aşk bu sanki. Roman okuyup şiire gönül vermek. Kahve yapıp içmeyi unutmak. Okumanın kendisi aşk. Kurşun kalemle altını çizmek, sayfayı katlayınca kolunu kırdın gibi hissetmek. İnsan uzak geliyor kitaba daha çok düştükçe, hiç zararınıda görmedim hani. Hikayeyi bırakıp ayracı koyup kitabı kapattığımda aklımdan çıkmayan "acaba şimdi öteki sayfada ne oluyor? Ne dedi?" başka ne ola ki. Aşk bu değil mi? Boş zamanında okumak değil okumak için zaman ayırmak. Hayata koşarken uzak kaldıktan sonra eline alınca özlediğini hissetmek. Kim yazmış olursa olsun, ne yazmışsa, kapağı soluk, sayfaları eskimiş, sıkılarakda olsa yada dolu dizgin bir heyecanla. Merak etmek, özenmek, özlemek, kıyamamak. E işte bu düpedüz Aşk. Yoksa aşk başka birşey mi?
Canı kim cananı üçün sevsə, cananın sevər
Canı kim cananı üçün sevsə, cananın sevər, Canı üçün kim ki, cananın sevər, canın sevər. Nolacaqdır, tərki-eşq etmə Füzuli, vəhm edib Qayəti derlər, ola bir bəndə sultanın sevər.
Fuzuli
Fuzuli
Reklam
Ahmed Arif 94 Yaşında
Vay kurban Dağlarının, dağlarının ardı Nazlıdır Uçurum kıyısında incecik bir yol Gider dolana - dolana Bir hastan vardır, umutsuz Belki Ayşe, belki Elif
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Takılıp Gidesi Varmış Bir Yalanın Peşine...:)))
Sanırım 8 – 9 yaşlarımdayım, karşı komşumuz vardı şen şakrak 3 çocuklu Emel teyze. Sık sık gelir giderdi bize, Kocası Emin amcayı ise arada sırada görürdüm. Gerçi sadece ben değil karısı dahil herkes arada sırada görüyor. Adam sağda solda, rastlayana aşk olsun … Bir sabah erkenden çocukları ile birlikte geldi Emel teyze. Hırpalanmış yüzü gözü
Bir hikaye, bin hisse...
Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: “Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece ‘Allah’ diye cevap ver.” demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan “Allah” demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla “Allah” diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. “Kimsin?Derdin ne? Ne istersin?” demiş ise de, genç, padişaha karşı da “Allah” demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. “Padişah sana “Kızımı vereyim” diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!” diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: “Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim.” deyince, Genç, dervişin şaşkın bakışları altında “Yok” demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.”demiş.
Reklam
Kalıcı olanın kişilik olduğu hususunda sanırım hepimiz hem fikiriz. O zaman ; niçin insanlar geçici olan “ kadınlar dişiliğe , erkekler ise paraya meylediyor. Bunlarla elde edilecek olan herşey ; ya sahte ; ya geçici ya da doyurucu olmayacaktır. Aşk : karşımızdaki insanın kişiliğine duyulan üst bir duygu ve hayranlık ise (ki) ben öyle
İsimsiz.
E-book olarak okumak İsterseniz. drive.google.com/file/d/1upa9t7o... Her son yeni bir başlangıca gebedir. Bitmek; kimine göre bir son, başkasına göre yeniden doğuştur. Her şeyin sonu olduğu gibi bununda bir sonu vardır. Geç olsa da öğrendim artık. Şimdi baktığımda geride ne bırakabiliyorum ve siz
Okumaya doyamadığım şiir
SANA YÖNELDİM Kuluna göz verdin, “gör Beni’’ dedin, Dil verdin, “bilene sor Beni’’ dedin, Gönül verdin, “hayra yor Beni’’ dedin, Gördüm, sordum, yordum, Sana yöneldim. Nice dervişlerle, uzun söyleştim, Kör kör bakan, kullarınla eyleştim, İyi, kötü, ne verdiysen paylaştım, Aldığım hisseyle, Sana yöneldim. Bolca bolca verdin, gönül
kuru çalı
kim ola ki der; topraktan, dönmeyeceğiz geri sade kemik olacağız, kalmayacağız deri gözümle görmedim ama, bu çalı anlatır bana inkar ederler etsin, bilirim ben o yeri..
Raskov.
Raskov.
evimin karşısında duvar boyunca asma sarmaşığı var, sonbaharda yaprak dökünce kışın kupkuru çalıya döner, arada sadece ona bakmak için cama çıkarım, bahar gelince o kuru çalı bir hafta geçmeden belki iki üç günde yemyeşil olur, her sene olacağını bilsem de bu döngü beni mest eder..
1.211 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.