Kimlik, Kişilik, Kendilik. yorumda
***** İnsanı birey insan yapan, başka insanlardan ayıran onun karakteri, kişiliği di­ye adlandırılan şeydir ve karakteri meydana getiren şey ise ne gök cisimleri­nin hareketi, ne insanın bedenini meydana getiren unsurların bileşimi, ne de anne babadan miras alınan şeydir. *****
Sayfa 229 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okudu
"Demin dedin ya 'kendimiz için değil sizin için,' filan diye... Ben ona inanmıyorum kusura bakma hiç... Belki siz öylesinizdir annemle... Ama o meydana toplananların hepsi ya kendine bir kimlik bulmak için ya da iktidardan payını almak için orada. Birey olabilenin böyle şeylere ihtiyacı olmaz. Valla alınacaksınız şimdi ama, sözüm
Sayfa 227 - Sözler: Öfke dev bir dalgaymış çekti götürdü dibeKitabı okudu
Reklam
Prometheus insanlara ateşi vermekle kendi kaderinin sonunu hazırlamıştır. Ama Prometheus'un seçimi bilinçli bir seçimdir. Seçimin temelinde kimlik oluşturan, özü yaratan ve bilinçli bir hal olan ben vardır. Prometheus'unki bilinçli bir karşı çıkış olmakla beraber Tanrı da böyle bir isyanı beklemektedir. Sonuçta da Zeus'un onu cezalandırmak için fırsat beklediği ve bu fırsatı onun Zeusa sunduğudur. Prometheus'un isyanında da salt bir bilinçlilik, bir kendinde ve kendisi olma, Zeus'un kendisine biçtiği kadere karşı çıkma, birey olma arzusu yatmaktadır.
Sayfa 69 - Kardelen YayınlarıKitabı okudu
May'e göre duygusuzluk, dünyanın baskısı altında kişinin içe dönmek zorunda kalmasıyla gündeme gelir; birey bu yüzden yeni bir kimlik problemiyle yüz yüzedir: "Kim olduğumu bilsem de, hiçbir anlamım yok. Diğer insanları etkileme olanağım yok." Böyle başlayan sürecin bir adım ötesi duygusuzluk, daha sonrası ise şiddete başvurmaktır.
Sayfa 44 - Dipnottan alıntıKitabı okudu
İdeal Toplum
Bizim kafamızda ideal bir sosyal ve ekonomik sistem var: Öyle bir sistem ki her birey kendini tanıyabileceği, potansiyel yeteneklerini sonuna kadar kullanabileceği ve çevresindekilerle sağlıklı ilişkiler kurabileceği bir ortama kavuşsun. Bu tanımla dolaylı olarak iyi toplumu da bireylerine özgürlük veren toplum şeklinde açıklıyoruz. Şiddete, olumsuzluğa, savunmaya dayalı özgürlük değil; yapıcı, yeniden yaratıcı, kimlik bulmaya yardımcı özgürlük. Kollektivist düşünceler (mülkiyetin ortaklaştırılması esasına dayalı sistemler), totaliter rejimlerden farksız olarak, tüm bu güzel değerlere karşı düşüyor ve bizim de bu düşüncelerden ne pahasına olursa olsun kaçınmamız en doğrusu. Olumlu ideallere ulaşmayı hedeflersek, daha iyiye varırız. Daha iyiye vardığımız gün de saygının ve özgürlüğün egemen olduğu bir toplum bizim olacaktır.
Sayfa 150 - Kuraldışı Yayıncılık, İstanbul 1997Kitabı okudu
Çocuğuna ayrı bir birey ve kimlik olarak bakabilen, onun do­ğasına saygı gösteren veliler "benim çocuğum" ile başlayan kont­rol odaklı cümleler kurmuyorlar elbette. Ancak yaygın dil kontrol odaklı...Örneğin kontrol odaklı veliler "Bizim kıza özel bir hoca tutacağız," derken çocuğunun tercihlerini önemseyen veliler "Ken­dini geliştirmesi konusunda deneyimlerimizi paylaşacağız," diyor. İlk grup veliler "Sordum soruşturdum, oğlanı X dershanesine yaz­dırdım," derken ikinci gruptaki veliler "Oğlumuza üniversiteye ha­zırlanırken seçimlerinde yardım önereceğiz," diyorlar. Bu durum "Baktım olmuyor, elli soru çözmeden yatmak yok dedim," yerine, "Çocuğumun öz disiplininin gelişmesini önemsiyorum,"; "Beye­fendiyle hukuk okusun diye bir kavgamız var bakalım," yerine "Se­çeceği üniversiteleri birlikte araştıracağız,"; "Keman çalmayı sevi­yor ama önümüzde sınav var. Mecbur bırakacak," yerine, "Önemli olan kendisi olması. Sanatsal yönde ilerlemeyi istediği için destek olacağız," diyebiliyorlar. Birinci gruptaki anne-babalar çocuğun ye­rine kararlar verip ona seçim ve özgürlük alanı tanımazken ikinci gruptakiler ona seçme imkanı sunup gerektiğinde destek olmaya çalışırlar. Çünkü aynı çocuk yarın kariyer, siyasi tercih, arkadaş se­çimi, eş seçimi gibi konularda karar vermek durumunda kalacak.
Reklam
354 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.