Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Halkın bir millet olarak tanımının getirdiği kucaklayıcı ortak kimlik topluluğu içinde temel eşitlik varsayımının birçok hayati uzantısı vardı. Bunlardan Amerikan deneyimini biçimlendiren bir olguyla, bireysel özgürlükle başlayabiliriz. Kişi artık bir sosyal konumun ya da kişisel kimliğin içine doğmuyordu, tersine kendine birini seçme hakkına sahipti (aslında seçmek zorundaydı). Karar artık Tanrı'ya ait değildi; kişi artık kendinin yaratıcısı haline geliyordu. Bu anlayışla birlikte bireysel insan varlığına, insan yaratıcılığına biçilen değer muazzam ölçüde artmıştı. Salt insan olmanın bir itibarı vardı; kişi kendi insanlığıyla gurur duyabilirdi. Modern bir özerk fail olarak birey fikri bu anlayışın bir ürünüdür. (Bu nedenle Émile Durkheim "birey modern toplum tarafından yaratılmıştır," başka bir ifadeyle, "toplumlar bin yıldır birey olmaksızın var oldu" derken haklıydı.) Aynı anda ve zorunlu olarak, Tanrı artık daha az önemli hale geliyordu ve yaşam deneyimi insanların dünyasında hiçbir zaman olmadığı kadar büyük yer işgal etmeye başlamıştı. Sekülerleşme süreci başlamıştı ve buna bağlı olarak bireyin yeri ve özel olarak da insan hayatının değeri çok artmıştı.
Sayfa 26 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Ve tabii mağdur rolü üzerinden kimlik politikası yapıldıkça özellikle bir psikoterapist olarak çok önemsediğim başka sorunlar çıkıyor ortaya. Narsist bireyin gerçekliğini göremeden, onun yarattığı illüzyondan kendini korumaya çalışan mağdur rolündeki birey, zamanla bir predator ile karşı karşıya olduğuna, kendinden daha güçlü bir canlıyla mücadele ettiğine inanmaya başlıyor. Narsist bireyle karşılaştığında alarma geçip: “Kendimi ondan korumalıyım, o çok güçlü, o çok karizmatik, o kurşun geçirmez” diye düşünmeye başladığında korkuya kapılıp sakince baş edebilme kabiliyetini yitiriyor.
Reklam
Çağımızda küresel akım insanları kimliksizlestiriyor. Bu sayede onları kolayca güdebileceğini biliyor. Bireyin özellikle de gençliğin kimliksiz hale getirilmesi demek, varlığındaki bütün değerlerinden arındırılması manasına gelir. Buna karşılık bireyin varlığında tek bir olgu kalır ki o içgüdüdür. Cunta bütün değerler bireye yaşadığı toplumun medeniyet tasavvurundan intikal eder. Birey bu değerlerle kimlik kazanır ve bunlara göre eylem yaptığında var olur. Böyle bir birey özgür bir kimsedir. Çünkü inandığını yapmaktadır.
Sayfa 23 - Cins dergi
Bazen bir kimliği, ötekileştirilen kişilerin özellikleri belirler. Kendisini diğerlerinden ayırmak isteyen birey, ötekinin özelliklerini sahip olmamayı amaçlar. Kimlik gelişim döneminde Ergen sevmediği bir insan ya da grubun özelliklerini tamamen reddederek bir kimlik geliştirebilir. Kimlik çoğunlukla deneme, tercih etme ve girişimlerle oluşur. Baştan duygusal nedenlerle veya kişiler arası ilişkilerdeki sorunlar nedeniyle anne, baba veya sosyal çevreden herhangi bir kişi ötekileştirilirse, birey o kişiye ait özelliklere zıt yapıda bir kimlik geliştirir. Kimlik "ben buraya aitim " anlamına geldiği kadar " ben buraya ait değilim" iddiası da taşımaktadır.
Sayfa 15 - Kapı Yayınları - 1. BasımKitabı okuyor
Birey ile cemaati, din ile bilimi, özgürlük ile ahlakı, millet ile devleti, akıl ile tarihi, kimlik ile aidiyeti karşı karşıya getiren modernleşme tecrübemiz ortaya yarım kişilikler, karışık zihinler daralmış vicdanlar ve neticede parçalanmış bir toplumsal ve tarih tasavvuru çıkartır.
Kimlik, Kişilik, Kendilik. yorumda
***** İnsanı birey insan yapan, başka insanlardan ayıran onun karakteri, kişiliği di­ye adlandırılan şeydir ve karakteri meydana getiren şey ise ne gök cisimleri­nin hareketi, ne insanın bedenini meydana getiren unsurların bileşimi, ne de anne babadan miras alınan şeydir. *****
Sayfa 229 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
Reklam
"Demin dedin ya 'kendimiz için değil sizin için,' filan diye... Ben ona inanmıyorum kusura bakma hiç... Belki siz öylesinizdir annemle... Ama o meydana toplananların hepsi ya kendine bir kimlik bulmak için ya da iktidardan payını almak için orada. Birey olabilenin böyle şeylere ihtiyacı olmaz. Valla alınacaksınız şimdi ama, sözüm
Sayfa 227 - Sözler: Öfke dev bir dalgaymış çekti götürdü dibeKitabı okudu
Prometheus insanlara ateşi vermekle kendi kaderinin sonunu hazırlamıştır. Ama Prometheus'un seçimi bilinçli bir seçimdir. Seçimin temelinde kimlik oluşturan, özü yaratan ve bilinçli bir hal olan ben vardır. Prometheus'unki bilinçli bir karşı çıkış olmakla beraber Tanrı da böyle bir isyanı beklemektedir. Sonuçta da Zeus'un onu cezalandırmak için fırsat beklediği ve bu fırsatı onun Zeusa sunduğudur. Prometheus'un isyanında da salt bir bilinçlilik, bir kendinde ve kendisi olma, Zeus'un kendisine biçtiği kadere karşı çıkma, birey olma arzusu yatmaktadır.
Sayfa 69 - Kardelen YayınlarıKitabı okudu
May'e göre duygusuzluk, dünyanın baskısı altında kişinin içe dönmek zorunda kalmasıyla gündeme gelir; birey bu yüzden yeni bir kimlik problemiyle yüz yüzedir: "Kim olduğumu bilsem de, hiçbir anlamım yok. Diğer insanları etkileme olanağım yok." Böyle başlayan sürecin bir adım ötesi duygusuzluk, daha sonrası ise şiddete başvurmaktır.
Sayfa 44 - Dipnottan alıntıKitabı okudu
Erich Fromm'un anlayışına göre sekiz insan ihtiyacı vardır: ı. ilişki: Başka insanlarla ilişki kurma ihtiyacı. 2. Aşkınlık: Biz insanlar bu dünyaya kendi rızamız olma­dan geldiğimiz için, yaratarak ya da yıkarak kendi do­ğamızı aşmak ya da onun ötesine geçmek zorundayız. 3. Köklülük: Kökler yaratma ve kendini bu dünyada evinde hissetme ihtiyacı. Eğer bu ihtiyaç üretken bir şe­kilde giderilirse birey, anne ve çocuk arasındaki bağın ötesine geçer ve büyür; üretken bir şekilde giderilmez­se, bireyin anne güvenliğinin ötesine geçmekten kork­ma sonucunu doğurur. 4. Kimlik Duygusu: Fromm, kişinin aklı başında kalabil­mesi için bireysellik duygusuna ihtiyacı vardır. Sözko­nusu bu kimlik arzusu öylesine şiddetli olabilir ki kişiler bunun için çevrelerine itaat edip uyum sağlarlar. Bu uyum ya da itaat bireysel bir kimlik oluşturmaz, onun yerine, kişinin kimliğini başkalarından alıp geliştirme­sine sebep olur. 5. Bir Yönelim Çerçevesi: Bir kişi içinde yaşadığı dünyayı ve o dünyadaki yerini anlamaya ihtiyaç duyar. İnsanla­rın inandıkları din, bilim, kişisel felsefeleri ya da dün­ yaya belli bir açıdan bakma imkanı sağlayan herhangi bir referans noktası, onların hayatını şekillendirir, dü­zene sokar. 6. Dürtü ve Uyarım: Amaca erişmek için aktif olarak çaba gösterme. 7. Birlik: İnsan ve doğayla birlik duygusu ihtiyacı. 8. Verimlilik: Başarılı olduğunu hissetme ihtiyacı.
413 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.