Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
724 syf.
·
Puan vermedi
DİKKAT SPOİLER İÇEREBİLİR ! !
Oğuz Atay’ın 1972 yılında kaleme aldığı Tutunamayanlar adlı romanı Türk aydınının kimlik arayışını ve bu arayışın toplum ile etkileşimini anlatır. Atay’ın eserinde 1960’lı yılların başında orta sınıfın, gelenek ile çağdaşlaşma arasında sıkışmışlığının ruh hali öyküleştirilir. Romanın ana karakteri Turgut Özben ve onun arkadaşı Selim Işık Türk
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,8bin okunma
·
Puan vermedi
OKUDUM - BİTTİ KİTAP ADI: BİRİ, HİÇBİRİ, BİNLERCESİ YAZAR ADI: LUIGI PİRANDELLO SAYFA SAYISI: 256
Biri, Hiçbiri, Binlercesi
Biri, Hiçbiri, BinlercesiLuigi Pirandello · Aylak Adam Yayınları · 20184,060 okunma
Reklam
195 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Modernist edebiyatın öncü eserlerinden sayılan Açlık; 1890’da yayımlanan, Knut Hamsun’un edebi kişiliğini ön plana çıkarıp çokça konuşulmasını sağlayan en önemli eseri. Tüm insani ihtiyaçlardan yoksun olan genç bir yazarın, zihinsel ve duygusal durumunu derinlemesine incelerken onun hayatta kalmaya çalışmasını ve gururlu mücadelesini yansıtan
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Can Yayınları · 202327,9bin okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Psikolojik tahlilleriyle, ruhsal çözümlemeleriyle, duyguduruma yönelişiyle, birbirinden etkili iç monologlarla, karakterlerin bizi başarıyla iç dünyasına çekmesiyle çok çok iyi bir okumadan geldim sevgili okurlar! Evet, Peyami Safa'nın son romanı olan "Yalnızız"ı harika buldum. Pek çok Peyami Safa eseri okudum; ancak bana göre
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202321,7bin okunma
Newton'un Emanetleri
Dünyaca ünlü Don Brown, Christopher, Stophan, King gibi aksiyon-gerilim yazarlarının tarzına benzer şekilde güçlü ve gizemli kurgusuyla yazdığım bu roman günümüz insanının ve özellikle gençlerin ilgisini çekecektir. Romanımda mistik hikayelerden, değişik inançlardan, aşk öykülerinden ve sevgi dolu mesajlardan ve dünyanın gelmiş geçmiş en büyük fizikçilerinden gösterilen Newton'un hayatından kesitler sunduğum için kitap okuyucunun kültür düzeyini arttıracaktır. Geometri, Fizik kanunları, elektromanyetik dalgalar, ışınlanma, ses ve görüntünün uzaklara iletimi gibi bilimsel konulardan bahsederek okuyucunun bilime ilgisini çekmektedir. Doğru pedagojik eğitim, aile içi iletişim, ergenlik dönemindeki sorunlar gibi önemli konulara değindiğim bu Romanımın birey mutluluğu ve toplum huzuruna pozitif katkılar sunacağını düşünüyorum. İlahi beyanların kişi veya ırk üstünlüğünü reddetiği, bilimsel buluşlara ve sosya hayata öncülük ettiğini, kişinin davranışlarına ve amellerine de bakacağı gibi yorumlarım vardır. Böylece iyi insanın milli ve manevî değerlerini koruyarak evrensel bir kimlik alması gerektiğine yönelik mesajlar verdik. Diğer bir değişle kitabım dünya barışına katkı sunacak şekilde hazırlandı. Sonuç olarak kitabım sadece roman değil aynı zamanda deneme, bilim, aşk, hikâye, din kitabıdır. Elinize aldığınızda bırakmayacağınız harika bir kitap keyifli okumalar.
302 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
ŞİMŞEK, Doğru insanların yanlış bir çevrede nasıl bir yalnızlığa ve buhrana sürüklenişinin hikayesi. Küçük yaşta yetim kalan Müfid'in hodkâm ( bencil) dedesi ve karaktersizlikte sınır tanımayan, hiçbir değer yargısı olmayan dayısı Sacit'in yanında yetişmesinin ruhunda açtığı derin yaralara, ihanete meyyal karısı Pervin'in müptezelliği de eklenince psikolojik gerilimin doruğa ulaştığı bir roman çıkmış. Psikolojik tahliller, hasta ruh sağlığı, insan ruhundaki çelişkiler ve insanın manevî çöküşü kimlik bunalımı bağlamında ele alınmış. Her ne kadar ana çatışma kahramanların iç çatışması olsa da satır aralarında birey toplum çatışması da yer alıyor. Ayrıca mekânın insan psikolojisi üzerindeki etkisi çok güzel anlatılmış. Peyami Safa'nın kalfalık dönemi eserlerinden olmasına rağmen çok üst düzey bir roman. Psikolojik roman sevenler Peyami Safa'nın bütün romanlarını tez elden okumalı.
Şimşek
ŞimşekPeyami Safa · Ötüken Yayınları · 20221,743 okunma
Reklam
Erich Fromm'un anlayışına göre sekiz insan ihtiyacı vardır: ı. ilişki: Başka insanlarla ilişki kurma ihtiyacı. 2. Aşkınlık: Biz insanlar bu dünyaya kendi rızamız olma­dan geldiğimiz için, yaratarak ya da yıkarak kendi do­ğamızı aşmak ya da onun ötesine geçmek zorundayız. 3. Köklülük: Kökler yaratma ve kendini bu dünyada evinde hissetme ihtiyacı. Eğer bu ihtiyaç üretken bir şe­kilde giderilirse birey, anne ve çocuk arasındaki bağın ötesine geçer ve büyür; üretken bir şekilde giderilmez­se, bireyin anne güvenliğinin ötesine geçmekten kork­ma sonucunu doğurur. 4. Kimlik Duygusu: Fromm, kişinin aklı başında kalabil­mesi için bireysellik duygusuna ihtiyacı vardır. Sözko­nusu bu kimlik arzusu öylesine şiddetli olabilir ki kişiler bunun için çevrelerine itaat edip uyum sağlarlar. Bu uyum ya da itaat bireysel bir kimlik oluşturmaz, onun yerine, kişinin kimliğini başkalarından alıp geliştirme­sine sebep olur. 5. Bir Yönelim Çerçevesi: Bir kişi içinde yaşadığı dünyayı ve o dünyadaki yerini anlamaya ihtiyaç duyar. İnsanla­rın inandıkları din, bilim, kişisel felsefeleri ya da dün­ yaya belli bir açıdan bakma imkanı sağlayan herhangi bir referans noktası, onların hayatını şekillendirir, dü­zene sokar. 6. Dürtü ve Uyarım: Amaca erişmek için aktif olarak çaba gösterme. 7. Birlik: İnsan ve doğayla birlik duygusu ihtiyacı. 8. Verimlilik: Başarılı olduğunu hissetme ihtiyacı.
İdeal Toplum
Bizim kafamızda ideal bir sosyal ve ekonomik sistem var: Öyle bir sistem ki her birey kendini tanıyabileceği, potansiyel yeteneklerini sonuna kadar kullanabileceği ve çevresindekilerle sağlıklı ilişkiler kurabileceği bir ortama kavuşsun. Bu tanımla dolaylı olarak iyi toplumu da bireylerine özgürlük veren toplum şeklinde açıklıyoruz. Şiddete, olumsuzluğa, savunmaya dayalı özgürlük değil; yapıcı, yeniden yaratıcı, kimlik bulmaya yardımcı özgürlük. Kollektivist düşünceler (mülkiyetin ortaklaştırılması esasına dayalı sistemler), totaliter rejimlerden farksız olarak, tüm bu güzel değerlere karşı düşüyor ve bizim de bu düşüncelerden ne pahasına olursa olsun kaçınmamız en doğrusu. Olumlu ideallere ulaşmayı hedeflersek, daha iyiye varırız. Daha iyiye vardığımız gün de saygının ve özgürlüğün egemen olduğu bir toplum bizim olacaktır.
Sayfa 150 - Kuraldışı Yayıncılık, İstanbul 1997Kitabı okudu
Çocuğuna ayrı bir birey ve kimlik olarak bakabilen, onun do­ğasına saygı gösteren veliler "benim çocuğum" ile başlayan kont­rol odaklı cümleler kurmuyorlar elbette. Ancak yaygın dil kontrol odaklı...Örneğin kontrol odaklı veliler "Bizim kıza özel bir hoca tutacağız," derken çocuğunun tercihlerini önemseyen veliler "Ken­dini geliştirmesi konusunda deneyimlerimizi paylaşacağız," diyor. İlk grup veliler "Sordum soruşturdum, oğlanı X dershanesine yaz­dırdım," derken ikinci gruptaki veliler "Oğlumuza üniversiteye ha­zırlanırken seçimlerinde yardım önereceğiz," diyorlar. Bu durum "Baktım olmuyor, elli soru çözmeden yatmak yok dedim," yerine, "Çocuğumun öz disiplininin gelişmesini önemsiyorum,"; "Beye­fendiyle hukuk okusun diye bir kavgamız var bakalım," yerine "Se­çeceği üniversiteleri birlikte araştıracağız,"; "Keman çalmayı sevi­yor ama önümüzde sınav var. Mecbur bırakacak," yerine, "Önemli olan kendisi olması. Sanatsal yönde ilerlemeyi istediği için destek olacağız," diyebiliyorlar. Birinci gruptaki anne-babalar çocuğun ye­rine kararlar verip ona seçim ve özgürlük alanı tanımazken ikinci gruptakiler ona seçme imkanı sunup gerektiğinde destek olmaya çalışırlar. Çünkü aynı çocuk yarın kariyer, siyasi tercih, arkadaş se­çimi, eş seçimi gibi konularda karar vermek durumunda kalacak.
308 syf.
9/10 puan verdi
Göç, kişilerin veya toplulukların ekonomik, siyasal, sosyal nedenlerle gerçekleşebilen bir coğrafi nüfus hareketidir. İstisnalar dışında erildir. Göç etmeye karar veren, kimi zaman da önden gidip daha sonrasını ailesini yanına alan birey erkektir. Dışarıdan gelip evlilik sonucu kadını bulunduğu yerden başka bir yere götüren de. Göç erildir ve
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20231,480 okunma
Reklam
Kendimize milliyetçi bir kimlik giydirilmesini kabullendi­ğimiz anda, ona teslim olmuş ve bizi kurban durumuna getirmesini kabullenmiş oluruz. Elbette ki bir ülkeyle ve gelenekleriyle özdeşleşmek, or­tak deneyimleri, umutları, sevinçleri ve yasları paylaşmak insanlara bir birlik ve güvenlik duygusu veriyor. Biz be­densel ve ruhsal gelişimimiz için diğer insanlara ihtiyaç duyan toplumsal varlıklarız. Ancak insanın kendi yeter­sizlik duygusundan kaynaklanan ve onu bir iktidarla öz­deşlemeye götüren durum, empatinin yitimine yol açmaktadır. İster sağdan, ister soldan gelsin, faşizm buna çok uy­gun bir örnektir. Organize suçlular arasında veya orduda yerini bulan parçalanmış birey, otorite sembolleriyle özdeşleşmesi sonucu emirlere boyun eğmeye hazır hale ge­lir.
352 syf.
10/10 puan verdi
Okuma Serüvenimi ve Beni Dönüştüren Kitap
Bir kitap okudum ve hayatım değişti, derler ya. Benim için
Feminizm Kitabı
Feminizm Kitabı
böyle bir kitap Bir öğrencimle kitap arkadaşı olmuştuk. İstediğimiz kitapları birbirimize alıyorduk. Ben bunu seçmiştim. Onun hediye ettiği bir kitaptı ve okumaya başladığımda çok bilindik yepyeni bir dünyayla tanıştım. Bir Kürt olarak bu kitabı çok daha iyi anladığımı
Feminizm Kitabı
Feminizm KitabıKolektif · Alfa Yayınları · 202068 okunma
Birey, Durum, Sistem...
Birey, davranışsal özgürlüğü genetik, biyolojik, fiziksel ve psikolojik özelliklerle açıklanan aktördür. Durum, ödül ve normatif fonksiyonlar üzerinden aktörün rol ve statüsüne anlam ve kimlik yükleme gücüne sahip davranışsal bağlamdır. Sistem ise ideolojisi, değerleri ve gücüyle durumları yaratan, etki alanı içerisindeki aktörlerin davranış beklentilerini belirleyen ve onaylanmış davranış rollerini dikte eden birimleri ve kurumları içerir.
Sayfa 679Kitabı okudu
838 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.