İnsan en az üç kişidir. Kendisi, olmak istediği kişi ve aradaki farkta yaşayan üçüncü. En sahicisi de bu üçüncüdür. Olmak istediğin kişiden kendini çıkardığında, aradaki farkta yaşayan kişidir en çok sana benzeyen. Ne kendin kadar huzursuz ne de olmak istediğin kişi kadar hayalidir o. Yine bu yüzden iki insanın birbirine âşık olması en az altı
Eski Türk Mitologyasında ağaçtan yaratılan canlılara çokça rastlanmaktadır. 16. yüzyıla ait bir minyatürde ikizler burcu ceviz ağacı biçiminde tasvir edilmiştir. Ağacın dallarında çift başlı insanlar yetişir. Kırk gün sonra ceviz ağacının yapışık ikiz meyveleri, dallarından koparlar. İki ay yaprakları filizlenir, ardından rüzgarın yardımıyla yedinci göğe sürüklenir ve burada melek olurlar. (And 2007:3 15)
Sayfa 48 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Reklam
KENDİ GÜCÜNÜZLE HİZMET ETMEYİ UNUTUN
Niyetleriniz ne kadar iyi olursa olsun, Tanrı’nın gücü olmaksızın İsa’nın adıyla bile ebedi değere sahip hiçbir şey yapamayız! Rab’bin kendisi der ki, “Size doğrusunu söyleyeyim, Oğul, Baba’nın yaptıklarını görmedikçe kendiliğinden bir şey yapamaz. Baba ne yaparsa Oğulda aynı şeyi yapar.” (Yuhanna 5:19) Ne söz ama! İnsan bedeni alan,
Sayfa 140Kitabı okudu
FASL-I MÜŞTEREK BİR ZAT ve VAKİT GAZETESİ...
- "(...)O hiçbir şey olmadığı hâlde her şey!.. Çaldığı bir âlet olmayan orkestra şefi... Bir pirinç tanesi üzerine koca bir ibare yazar gibi, dar bulutlara olmayacak şeyler yüklemeyi bilen, orta çapta bir odayı ancak bir divanhânenin alabileceği kadar iş kısımlarına bölebilen, başarısını boyuna maliyet hesaplarını düşürmekte arayan, cesur atılış ve maceralara asla aklı yatmayan, her işte kılı kırk yarıcı, gayet ciddi ve temkinli, her şeyden evvel lisan âlimi ve hastalık derecesinde mantık düşkünü, yalçın bir bekâr hayatı sürmekte olan bir zat. Hakkı Tarık Us, Gördes'lidir, mebustur, herhangi bir dünya görüşüne sahip değildir ve sadece dışından geniş bir Şark ve edebiyat kültürü içinde, Avrupalıya kaçmamış, Şarkı da kucaklayamamış bir "fasl-ı müşterek-iki renk arasındaki çizgi" adamıdır...
Sayfa 39 - "Vakit" Gazetesi, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarKitabı okudu
Saat biri çeyrek geçiyor. İşte şu an hissettiklerim: Başımda şiddetli bir ağrı var. Belim buz gibi, alnım alev alev yanıyor. Ayağa her kalkışımda ya da öne doğru her eğilişimde âdeta içi dalgalanan bir sıvıyla dolu olan beynim kafatasımın çeperlerine çarpıyor. Çırpınırcasına titriyorum ve ara sıra kalemim âdeta galvanik bir akımın etkisiyle sarsılan elimden düşüyor. Gözlerim duman içinde kalmışım gibi yanıyor. Dizlerim ağrıyor. İki saat kırk beş dakika sonra iyileşeceğim.
Sayfa 60
AK ŞEMSEDDİN Geceler nasıl tedirgin Geceler nasıl karanlık, uykusuz, derin. İki yıldız gibi hep, Allah'a uzar ellerin Ellerin mübarek mübarek! Bak! Ölüm hem yakın, hem ırak Gel sıvazla sırtımızı dualar okuyarak Bilirsin bizi tek tek! Birazdan top sesleri sarar etrafımızı Tutar zamanları bir ince sızı Gel sıklaştır safımızı Ayet ayet, yürek yürek. Sendendir Ak Şemseddin bu bitmeyen nur İçimize serin serin akseden huzur... Huzur ki kubbelerden, minarelerden duyulur Allah’ı düşünerek. Uzat ellerini gelip öpsünler birer birer Vezirler, sipahiler, yeniçeriler Hazır sefere ordular, hazır gemiler. Gemiler yelken yelken, kırk çifte kürek
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.