Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...paplo diye hergele bir arkadaşım var, bir sürü de kitabım! ...önemli bir iç çatışması yaşıyorum, soğuk kış sabahları, beni duman duman yatağımdan uğratıp, ilk rastladığım kahvede kitapların başına çöktürende bu değil mi?
Sayfa 67 - İş b.Kitabı okudu
Bana en çok gecenin bir yarısında bile seni uyandırabilme hakkı verilsin isterdim Mela. En çok seni uyandırmak isterdim; geceleri ve sabahları. Yastığım bu kadar ıslanmaz ve düşüncelerim bu kadar sesli konuşmazdı o zaman. Bana en çok seninle konuşma seninle susma hakki verilsin isterdim. Sesini duyunca yeniden bir çocuk kalbi gibi heyecanlansın isterdim kalbim. Hatıralarınla avunmak yerine avuç içleri öpmek isterdim Mela. Bana sevdiğin kişiyi anlattığın yıldızlı geceyi hatırla. Elindeki sigarayı ne derin çekiyordun öyle. Ne kadar uzak varsa karşıda o kadar uzağa bakıyor gibiydin. Oysa yanıbaşındaydı o kadın. Yarın değilse sonraki gün yine yanında olacaktı Ama ben olmayacaktım yanında birdaha Ve o bir daha olmayacak zamanda sevdiğin kadını anlattın bana Özleminle, hasretinle, gözlerinle. Dumanın ona gitti eminim, zehri kaldı bana o gecenin. O gece aynı çatı altında, duvarlar zindan iken güneş hiç doğmadı sabah. Esen rüzgar bile acıdı bana. Zemheri kış yaşadım Temmuz ortasında.
Reklam
Sabahları erken uyanmayı hiçbir zaman sevmemişimdir. Hayatın bizi mecbur bıraktığı bir kural da bu değil mi?
Sayfa 107Kitabı okudu
Deniz Kıyısındaki Kulübe..
Bir deniz kıyısında kursam kulübemi... İsterim her şeyim denizden yana olsun. Çakıl taşları, şeytanminarelerim, yosun, Deniz sesi, deniz ufku, deniz meltemi... Pırıl pırıl enginlerden geçecek bir gemi. Yelkenler, kürekler, bir ömür, kayıklarla, Kulaçlamak suları, konuşmak balıklarla, Koşmak kumlarda yalınayak. Ah, bir deniz kıyısında,
Gölgen dolaşır geceyle esmerliğin arasında -Bir an- bakışların mavi denizle gök arasında Bir uyumsundur sen -yazlar gezinir kış günlerinin içinde- Sabahları bir şeyler noksandır, akşamları Noksanlardan oluşan bir üzünçlülük sende.
Sayfa 231 - YKY
Hakkını helal ettiğinde kapanmaz defterler ya da içinden mutluluk dileyerek, "Sen mutlu ol yeter," diyerek... Gece uyumaya çalışmak var, uykusuz gecelerin uyanmak zorunda kalınan sabahları. İntikam sevişmeleri, yıkandıkça deriye kazınan kirler, gözyaşı var. Sokak köşeleri, şarkılar, şiirler var. Minibüsler, bir zamanlar yürürken güzelleşmiş çirkin yollar, ev gülüşmeleri, soğuktan burnunun kızardığı kış akşamları var.
Sayfa 12
Reklam
Geldim geleli koyu bir sonbahar, çatırtıları ömrüm boyunca sürüp gidecek, önemli bir iç çatışması yaşıyorum, soğuk kış sabahları, beni duman duman yatağımdan uğratıp, ilk rastladığım kahvede kitapların başına çöktüren de bu değil mi?
iki ucu saatle bağlantılı bir işe gitmiyorum, az da olsa param, maria missakian adında bir sevgilim, pablo diye hergele bir arkadaşım var, bir sürü de kitabım! geldim geleli koyu bir sonbahar, çatırtıları ömrüm boyunca sürüp gidecek, önemli bir iç çatışması yaşıyorum, soğuk kış sabahları, beni duman duman yatağımdan uğratıp, ilk rastladığım kahvede kitapların başına çöktüren de bu değil mi?
Sayfa 67 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Birinci BasımKitabı okudu
Denizler dökülmesin diye, kimi atlasların duvara asılmadığı doğrudur. Ama sanmıyorum doğru olsun, ağaçların soğuk kış günlerinde, kabuklarının altına pazen giydikleri... Ben de bilmiyorum, önümüzdeki şubatın yirmi sekiz mi, yirmi dokuz mu çekeceğini... Yirmi dokuz çekecekse, bana da haber ver. Unutmayalım o gün, dört yılda bir doğum günü olan dostumuza, küçük bir hediye göndermeyi... Bana sorup durduğun o iki dizeyi buldum sonunda. Karaşın bir şairmiş, o iki dizenin sahibi: “Her çocuğun kalbinde kendinden daha büyük bir çocuk vardır/ Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek” Unutmadan, bu iki dizeyi defterine yaz istersen. İstersen ezberine yaz. İstersen unut. Nasıl olsa daha çok okuyacağız orta ikiden terk çocuklar şairini... Ama meselâ şeyi unutma..neyi unutma biliyor musun, pencereden sokağına bakmayı..Sabahları kalktığında ve o güzelim akşamüstleri.. İyi oldu,artık mektup yazmayacağını Söylemen. Mektup beklemek,bilsen öyle zor ve öyle güzel ki.. Geçenlerde yaşadığım bir şey şunu öğretti bana: istese de çok uzagına gidemiyor insan kendısının.Hangi trene binse, içindeki bir adrese varıyor sonunda.Hangi rüzgara tutunsa kendine savruluyor;hangi denize açılsa,yine kendi kıyılarında buluyor kendini... Önüne açacağım her ‘yıldızlı atlas’ta; ama büyük; ama küçük bir deniz olacak mutlaka... Onları duvara asmamaya çalış n’olur, yere dökülmesin denizleri.
Hakkını helal ettiğinde kapanmaz defterler ya da içinden mutluluk dileyerek, "Sen mutlu ol yeter," diyerek... Gece uyumaya çalışmak var, uykusuz gecelerin uyanmak zorunda kalınan sabahları. Intikam sevişmeleri, yıkandıkça deriye kazınan kirler, gözyaşı var. Sokak köşeleri, şarkılar, şiirler var. Minibüsller, bir zamanlar yürürken güzelleşmiş çirkin yollar, ev gülüşmeleri, soğuktan burnunun kızardığı kış akşamları var.
Sayfa 12
536 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.