Güz güneşi benzeşiyor bahar güneşiyle
Biri kışa girerken biri kıştan çıkarken
Biri yeni bir aşk öncesinde bir kederden sonra
Biri biten bir aşktan sonra kedere girerken
İslâm dini, Arabistan’ın her tarafında ve husûsiyle de Medîne-i Münevvere’de pek süratle yayılmakta idi. Evs ve Hazrec kabileleri Ashâb-ı Kirâm’dan birinin Medîne’ye gönderilmesini talep ettiler. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, onlara, Kur’ân-ı Kerîm’i ve İslâm âdâbını öğretmek üzere Mus‘ab bin Umeyr’i (r.a.) gönderdi.
Hz. Mus‘ab (r.a.),
Bursa'nın Kemalpaşa ilçesine atanan Kemal öğretmen ve Ayşe ... @yilmaz_aribas_itu
.
1970 li yıllarda başlayan romanımız hem Kemal öğretmenin hemde kardeşi Asker İbrahim in hayatindan kesitlerle ilerliyor.
.
Daha kasabaya girerken otobüste başlayan aşk o zamanın şartlarının detaylı şekilde anlatılması ve betimlemelerin muhteşemliği ile devam ediyor.
.
Her hikaye mutlu mu biter veya mutlu son gerekli midir?
.
Kendinizi hemen hikayenin içinde buluyor ve çok kısa bir sürede romanımızı okudum bitti.
.
Bu kitabı arkadaşlarla beraber okuduk.
Ben onu ilk defa Karargâh’ta gördüm. Bir gün, büyük odaya girerken bir sürü silâhlı
adamın arasında kendimi buldum. Tabiî, bunlar Ethem’in adamlarıydı. Mustafa Kemal
Paşa’ya bazı raporlar götürüyordum. Ethem’i Paşa’nın karşısında bir sandalyede buldum.
Ayağa kalktı, elimi öptü. Alelâdeden uzun boyu vardı. Hiç eti olmayan kudretli vücudu
canlı bir iskelete benziyordu. Tam Çerkes yapısıydı. Geniş omuzlar, ince bel, uzun bacak ve
kollar, kocaman sarışın bir kafa, kısa bir burun ve gayet solgun gözler.
Can Yayınları E-Kitap 1. Sürüm Ocak, 2014, İstanbul( 2013, 8. Basım dikkate alınarak hazırlanmıştır) pdfKitabı okudu
1921 yılında New York'ta, kırk yaşında iki kadın oturup birbirlerini izliyorlardı. Margaret Sanger ve Katharine Dexter McCormick, değişik Amerikalılardı, yüzyılın ilerleyen dönemlerinde kadınların hayatlarını değiştirmek için herhangi bir Amerikalı ya da Avrupalı siyasetçiden çok daha fazlasını yapacaklardı. Amaçları, kadınların kendi
HER TOPLULUK ateşe GİRERKEN, dünyada imrenip peşinden gittikleri, inanç ve ideoloji bakımından KARDEŞleri sayılan TOPLULUĞA LÂNETLER YAĞDIRACAK! NİHÂYET, HEPSİ BİRBİRİ ARDINCA GELİP ORADA TOPLANINCA, ARKADAN GELENLER, ÖNDEN GİDEN ve sonrakilere yol gösteren öncü toplumlar HAKKINDA, “EY RABB'İMİZ, BİZİ YOLDAN ÇIKARANLAR İŞTE BUNLARDI, O HÂLDE, ONLARI İKİ KAT ATEŞ AZABIYLA CEZALANDIR!” DİYECEKLER.
Buna karşılık Allah, “evet! sizden öncekiler, hem kendileri yoldan çıktığı için, hem de arkadan gelenlere kötü örnek olup onları yoldan çıkardıkları için iki kat ceza çekecekler. Fakat siz de aynı şekilde sizden sonrakilere öncülük edip onları saptırdınız. O hâlde, böyle zâlimlerden HER BİRİNE İKİ KAT azap VAR. FAKAT SİZ, bunun farkında değilsiniz, nicelerinin sizden etkilenip kötülüğe yöneldiğini BİLMİYORSUNUZ! ” DİYECEK.
(38. Ayet)
2024 de yeni izleyip bitirdiğim dizi ve filmleri yorumlayacağım.
Bir anı kalsın diye
2024 izleyip ilk dizi ve bitirdim ilk dizi ve ingiliz komedisi olan
Black Books,
Kısa bir dizi arayışına girerken karşıma çıktı. 3 sezonuk bir dizi hem bölüm sayıları az hem de çoğu sitcom gibi süreleri az.
Tabii bende kısa dizi ve beni güldürebilecek dizi
Zonkladığımı fark ettiğinde gülümsedi ve parmaklarını arahğıma götürdü. "Beni istiyorsun. Tath aralıgın nasıl da zonkluyor."
Şimdiye dek benimle kimse bu şekilde konuşmamıştı. Fazlasıyla hamı ve basitti. Fazlasıyla seksi ve vahşiydı. Parmak lan hafif darbelerle ovmaya devam etti. Kısa sürede kasima- ya başlamıştım ve parmaklarının
Birinci Ağıt
Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Zihinsel açıdan bizim kadar gelişmemiş türlerden farklı olarak biz, stres tepkimizi, dengemizi çok uzak bir gelecekte bozabilecek, potansiyel stres faktörlerini düşünerek de başlatabiliyoruz.
Örneğin; ürünlerinin üzerini bulut gibi örten bir çekirge sürüsünü kederle seyreden bir Afrikalı çiftçiyi düşünün. Yeterince doyurucu bir öğün yemek yediği ve açlık gibi bir homeostatik denge sıkıntısı çekmediği hâlde, yine de stres tepkisi içine girecektir.
Oysaki zebralar ve aslanlar, ancak birkaç dakika sonra olabilecek, kısa süreli tehlike beklentisiyle stres tepkisi içine girerken, uzun bir gelecekte gerçekleşebilecek felaket senaryolarıyla ilgilenmezler.
Kitap Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ettiği sıralarda yazılmaya başlanmış .
Yakın ve uzak geçmişteki ve günümüzdeki batı ile hasımları arasında geçen çatışmaları konu alan kitap,yaşanan yeni çatışmaların tarihteki köklerini aktarırken günümüz için çözümlerde bulunuyor.
Meydan okumaların,yeni çatışmaların kökenlerini dört büyük devlet üzerinden
Veronika Ölmek İstiyor,” Paulo Coelho tarafından yazılmış bir romandır. Kitap, başkarakter Veronika’nın hayatının monotonluğundan ve anlamsızlığından sıkılarak intihar etmeye karar vermesiyle başlar. Ancak intihar girişimi başarısız olur ve Veronika bir akıl hastanesine gönderilir. Hastanede diğer hastalarla etkileşime girerken yaşamın anlamını ve özgürlüğünü yeniden keşfetmeye başlar. Eduard adında bir gençle tanışır ve onunla kısa ama yoğun bir aşk yaşar. Eduard’ın da etkisiyle, Veronika yaşamın değerini ve anlamını sorgularken kendi içsel dünyasını keşfeder. Roman boyunca Veronika’nın içsel çatışmaları, anlam arayışı ve ölümle yüzleşmesi kitabın ana teması olarak işlenir. Kitap, insanın yaşamın anlamını bulma ve özgürlük arayışını ele alarak derinlemesine bir içsel yolculuğu anlatır.
"
Güz güneşi benzeşiyor bahar güneşiyle
Biri kışa girerken biri kıştan çıkarken
Biri yeni bir aşk öncesinde kederden sonra
Biri biten bir aşktan sonra kedere girerken
"
Yeniden Yaşayabilseydik
Şadan kısa bir hastalığın ardından yatağa düşmüştür. Durumu ağırdır. Kıpırdayamamakta, gözlerini bile açamamakta, ancak etrafında konuşulanları duymaktadır. Doktoru, ölmek üzere olduğunu söyler. Şadan buna inanmak istememektedir. Ancak acizdir, çaresizdir... Ne yapabilir, buna nasıl engel olabilir ki?
Şadan, aciz ve çaresiz, hatırlar. İlk gençliğinden o güne kadar tüm yaşadıklarını âdeta yeniden yaşar. Tüm geçmişiyle, kararları ve seçimleriyle yüzleşir ölüm döşeğinde. Vedalaşırcasına.
Bir kere daha aynı hayatı ta en başından şu anki tecrübelerinizle yaşamak, hatalarınızı ve seçimlerinizi değiştirmek ister miydiniz? Bu düşünceye kapılacak bir dönüm noktası yaşadınız mı? Hayatınızı boşa harcadığınızı düşündünüz mü? İşte Şadan böyle bir ruh haline girerken beni de sürükledi peşinden. Ben belki mesleki açıdan değiştirmek isterdim ama onun kadar keskin sonuçları olan değişimler istemezdim.
Suat Derviş okumak bana iyi geliyor. Gözlem gücü ve anlatımı çok etkileyici. İnsan ruhuna ayna tutan, merak duygusunu hiç kaybettirmeyen bir kalem. Kütüphanenizde yoksa eğer ilaç niyetine almanızı tavsiye ederim. Ruhunuza iyi gelecek. Keyifli okumalar.
"Yeni devir herhalde daha yıpratıcı. Eskiden insan yaşadığını hissetmez, günler tereyağından kıl çekilir gibi kolaylıkla süzülür giderdi. Şimdi insanlar daha yoruluyor, daha didiniyor, daha yıpranıyor. Hayat çekilmesi zor bir yük oldu. Her günkü gaileler daha uç bir şekil aldı galiba." (sayfa - 77) #aklımdakalancümleler
Zandra'nın yüzünü avuçlarına alarak
onu daha büyük bir arzuyla öpmeye başlarken dudakları,
Zandra'nın nefesini keserek başını döndüren bir yoğunlukla dudaklarında gezindi. Bu adam öpüşmeyi her erkekten daha iyi biliyordu.
"Sen de açsın, değil mi?" diye fısıldamayı başardı
Zandra, gözlerini yumarak.
"Evet."