“Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum” diye başlayan kitap “Herkes bilsin çok mutlu bir hayat yaşadım” son cümlesi...
Kitabın içerisinde müzeye tek kullanımlık bir bilet koymuşlar. Bunu gördüğümde çok etkilendim gerçekten en kısa sürede de müzesine gitmeyi düşünüyorum.
1970’ler zamanından Kemal ve Füsun’un aşk hikayesini anlatıyor kitap. Karakteriyle, anlatımıyla, betimlemeleriyle, sürükleyiciyle, harika bir kitap. Okuduğum zaman elimden zor bıraktığım, okumadığım zamanda acaba devamında ne olacak diye düşündürten bir kitap oldu benim için.
Kadının, cinselliğin, kadın-erkek ilişkilerinin toplumdaki konumunada değiniyor.
Kemal ve Füsun’un imkansız aşkları.. Okurken yeri geldiğinde sevindiğim, yeri geldiğinde ikisine de ayrı ayrı kızdığım çok yer oldu. Aşk acısını, insan aşık olduğu zaman neler yapıyor, hangi hatalara düşüyor gerçekçi bir şekilde hissettiriyor..
Ayrıca, Füsun’un dokunduğu, kullandığı her eşyayı alıp saklayan Kemal, daha sonra müzesinde sergileyip, ölümsüzleştirmek istiyor. Takıntılı bir aşk hikayesi de diyebiliriz..