Çözdüğünü ya da uyanışından yatağına dönüşüne kadar bir gün boyunca neler yaptığını tahmin ettiğini sandığın insanları aslında ne kadar az tanıdığını fark edersin. “Seni anlıyorum demek büyük bir yalandır. Kocaman bir yalan. Kimse kimseyi anlayamaz ve tanıyamaz bu dünyada… Var olan en sağlam zırh insan vücududur. İçindekileri en iyi saklayan kasa odur. Koridorlarında birikenlerin kokusunu bile yaymaz dışarıya Deliliğin kokusunu, anormalliğin kokusunu duyamazsın yanında gazete okuyan adamın, otobüs durağında. Sadece gördüklerin vardır. Beş duyunun algıladığı kadar anlarsın aileni, sevgilini, çocuğunu. Dolayısıyla herhangi bir şeyi, birini anladığına, ama gerçekten anladığına emin olmak, sarıldığında arkasında ellerini kavuşturabilecek kadar o şeyi ya da kimseyi anlamak olağanüstü bir durumdur. Ve çok zaman isteyen söz konusu olağanüstü ilişki için olağanüstü bir insan olmak gerekir. Kim bilir belki ben de anlarım kendimi. Anlayabilirim varlığımı. Ya da hepsininde vazgeçtim. Belki bir gün, ben de anlayabilirim suyu, ateşi, toprağı, havayı… Yanlış anlaşılmasın! Ders almak değildir anlamak. Tecrübe asla! Kıyasla da varılmaz bu noktaya. Tutunsa da aşıklarına, zincirlesen de kendini dostlarına yine de gömülürsün toprağa. Gerekirse hepsiyle beraber gömerler. Anlayamasaydım da ölecektim. Daha çok anlamam yormayacak tabutumu taşıyanların kollarını. Çünkü ne daha ağır oldum, ne daha büyük.
Sayfa 188Kitabı okudu
101 syf.
·
Puan vermedi
John Steinbeck
John Steinbeck
her zaman ilgimi çeken bir yazar oldu. Düşünceleri eserlerinde öyle güzel işliyor ki hem yazarı hem de kendinizi görebiliyorsunuz. Bazen bir cümleye denk geliyorsunuz ve orda kalıyor bütün kelimeler. Yazarı okurken düşünmeden, hislenmeden okumak neredeyse imkansız.
İnci
İnci
' de yine bu denli muhteşem bir eser olmuş. İncecik bir kitap olmasına rağmen dolu dolu dakikalar geçirmenizi sağlıyor. Dakikalar diyorum çünkü son sayfayı da kapattığınızda yalnızca başladığınız zamanı hatırlıyorsunuz, o denli çabuk bitiyor... Yaşadığı kültüre sığmayan bir kahramanın kendisi ve toplum ile savaşı kalem alınmış. Yaşadığımız coğrafya adeta kabuğumuz oluyor. Ve bu kabuktan çıkıp göğe bakabilenler yalnızca umuda yelken açanlar oluyor. Kahramanımız "oğlumuz okuma, yazma öğrenecek" kadar belki de hepimizin "Yaşı geldiğinde öğrenir." diye geçiştirdiği bu elzem konuda umudun sınırlarını zorluyor. Evet sınırları zorlaması gerekiyor çünkü hayalleri ile yaşamının çatıştığı ince çizgide hayat... Okuma aşıklarına, İkra sevdalılarına...
İnci
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202338,2bin okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayattan Aşkını Al, Kaçırma!
"Uyarı: Detaylı bir özet yazısıdır." Günümüzde yazılan aşk romanı yazmak cesaret isteyen bir iş. Bu türle ilgili o kadar çok ürün veriliyor ki aralarından edebi ve güçlü bir metin bulmak bir hayli zor oluyor.
Animal Triste
Animal Triste
ise bunu yapabilenlerin arasında yer alan çok iyi bir roman. Anlatıcımız 100 yaşında bir kadın. Belki de değil.
Animal Triste
Animal TristeMonika Maron · Alef · 2016421 okunma
SERDENGEÇTİ’NİN MÜDAFAASI... “Serdengeçti"de neşrettiğimiz “Bir Fakültenin İç Yüzü’’ başlığını taşıyan yazılarımızdan dolayı, evvelâ bu fakülte tarafından tard, sonra da mahkemeye verildik. Biz bu yazımızla bir vicdan borcumuzu yerine getirmiş bulunuyoruz. Bir suçlu sıfatıyla, Allah’ın huzuruna çıkmaktansa C. Savcılan’nın karşısına
90 syf.
·
Puan vermedi
kitaplar ve insanlar arasındaki evlilik
Oldukça kısa olmasına rağmen insan üstünde büyük bir etki bırakan bir kitap. Kitaplarına bağlı, kırmızısı çizgisi kitapları olan insanlar için gerilim tarzında bir eser diyebilirim. Eserde kitapların insanın kaderini değiştirdiği gibi insanların da kitapların kaderini değiştirdiğini görüyoruz. Çokça yapıttan ve sanatçıdan bahsetmesi sebebi ile başta okumak için yeterli olup olmadığımı sorguladım. Fakat sonrasında kendimi akışa bırakarak okumaya devam ettim bu hali ile bile kitabı bitirdiğimde kitaplığıma ve kitaplarıma baktığımda üzerime tuhaf bir ürperti geldi, kırmızısı çizgisi kitapları olan ve kitaplarına fazlası ile bağlı biri olarak. Sanırım daha çok okuma yaptıktan sonra tekrar dönüp okumalıyım. Yazarın dili ise oldukça akıcıydı, çoğu yerde kendimi onunla birlikte yürüyor onun gördüklerini görüyor onun hissettiklerini hissediyor gibi oldum. Tavsiye ediyorum, özellikle kitap aşıklarına
Kâğıt Ev
Kâğıt EvCarlos María Domínguez · Jaguar Kitap · 202012,3bin okunma
448 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yıkımın Dokunuşu
Çok çok çok iyiydi. İlk kitaba hayran olmuştum bununda ondan eksik yanı yoktu. Bir puanı Persephone’nun salaklığından kırıyorum ama karakter gelişimi için böyle davranması önemliydi galiba. Tanrıların hayatlarına bu kadar uzak olması garip geldi ama her şey göründüğü gibi değildir tabi. Kavgaları, dinamikleri bu kitapta çok iyi hissediliyordu. İnişli çıkışlı ilişkilerine bayıldım. Hades’in de hataları vardı, bence nasıl davranması gerektiğini bu kitapta öğrendi. Apollo kısmına değinmek lazım. En sevdiğim tanrılardan biri ve bu kitapta çok görüyoruz. Eski yaptığı hataları, aşıklarına davranışları her şeyiyle yazar anlatmış. Yazar ilk kitap gibi günümüze çok iyi uyarlamış. Gerçekten kitapta sizde varsınız ve siz yaşıyorsunuz gibi. Yazarın notunu kesinlikle okuyun. Spoi : Lexa’nın ölmesi beni çok etkilemedi ya çok bağlanmamıştım ya da zaten hala gördüğümüz için. Üçüncü kitabı merakla bekliyorum. Demeter’in kaybedişini görmek güzel olacak. Ayrıca kraliçe olacağız ve artık tanrıça olduğumuzu herkes öğrenecek gibi. Hades x Persephone
Yıkımın Dokunuşu
Yıkımın DokunuşuScarlett St. Clair · Martı Yayınları · 2023233 okunma
Reklam
82 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.