Kitap delileri vardır mesela.Bunlarda kitap toplama arsuzusu durdurak bilmez.Kitabı okumak için almazlar,seyretmek,üzerine yatıp uyumak,okşamak için edinirler.
"Okurların gücü onların bilgi toplama becerilerinden, düzene sokma ve kataloglama yeteneklerinden değil, okuduklarını yorumlama, ilişkilendirme ve dönüştürme yetisinden gelir."
"En büyük sorun şu ki, yetişkinler dünyanın en etkili adam toplama stratejilerinden birine sahipler. Yeterince zaman tanırsanız, her çocuğu kendilerinden birine dönüştürebilirler."
Yabancı, romu temkinli bir biçimde tattıktan sonra, “Fena değil” dedi. Bir içki tadımcısı havasıyla, “Haiti üretimi mi?” diye sordu ve hemen ardından Camel paketinden yeni bir sigara çıkarıp yaktı.
Conde içkisinden kocaman bir yudum aldı, o felaket mofuconun[1] tadını çıkarıyormuş gibi davrandı.
“Evet, Haiti üretimi olmalı... Pekâlâ, öyle
Kitapçalar vardır. Bunlar normal yollardan kitap sahibi olmak istemez. İlla ki çalacak, ancan o zaman tatmin olur.
Kitap delileri vardır meselâ.Bunlarda kitap toplama arzusu durdurak bilmez . Kitabı okumak için almazlar ,seyretmek ,üzerine yatıp uyumak ,okşamak için edinirler.
Bazıları da kitap gizlerdir . Kitabi kilit altında tutar , kimseye göstermez kıskanırlar.
Kitap düşmanları vardır; kitaptan tiksinir ,nefret eder, elini bile sürmez. Sonra kitap yakanlar , kitap yırtanlar, kitapperestler.
- Benimki en zararsızı. Kitapsever ,tutkun. Kitapları seçip alırlar ama kafalarına koydukları kitaba sahip olmak için her fedakârliğa katlanırlar.
Savaş sürerken 31. blokta (Auschwitz toplama kampındaki) beş yüz çocuk ve "danışman" denilen birçok tutsak bulunuyordu, tabi oldukları sıkı denetime ve bütün imkânsızlıklara rağmen gizli bir çocuk kütüphanesi kurmuşlardı. Sekiz kitaptan oluşan ufacık bir kütüphaneydi bu; içinde H.G. Wells'in Kisa Dünya Tarihi, Rusça bir kitap ve analitik geometri kitabı da vardı (...) Her günün sonunda ilaç, yiyecek gibi hazinelerin yanı sıra kitaplar en büyük kız çocuğuna teslim edilirdi ve bu kızın görevi onları her gece farklı bir yere saklamaktı.