Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Başkalarının mutluluk ve refahı için gücünü seferber eden, herkesçe apaçık bilinen şeyler hakkında anlaşılması zor kelimelerle dolu kalın bir kitap yazmak bana gereksiz geldi.
Kimseye açmaya cesaret edemeyeceğimiz konuları dile getirmek için kitap yazmak zorunda kalırız.
Reklam
“Sana yazmak benim için hiç olmazsa kitap okumak kadar lazım.”
Habis Bir Akıl
Bu, kötülük, dedim. Habis bir akıl. Hastalıklı bir bilgi. Kibirle zehirlenmiş bir dil. Sevgisiz. Yıkıcı. Küçülten. İnsanları içtenlikleriyle aşağılıyor. Sen, dedim, yazı yazıyorsun. Kitap okuyorsun. Harfler sadece bizim kalbimizden doğmazlar. Başka hayatların acısını, yokluğunu, heveslerini de yüklenir gelirler. Gelirler ve bize saygıyı getirirler, inceliği getirirler, kederi getirirler. Elbette huzursuzluğu da. İnsan, hastalıklı bir düşkünlükten, muhteris bir küçüklükten gelmiyorsa nasıl olur da başka hayatları, o hayatların ezik, kırık, yaralı sözlerini küçümser? Bilgi, başka insanlara götürmüyorsa nereye götürür bizi? Yazmak bir varoluş erdemi değilse nedir? Kabalık hangi kalbi iyileştirir? Küfür, nasıl bir gelecek kurar bize? İnsan nasıl bir değersizlik duygusuyla büyür ki kimseyi sevmez. Kendinden başka bilgisi olmaz. Öğrendiği her şey onu herkesten uzaklaştırır. Biliyor musun dedim, onurunu bitiriyorsun. Kendisini acısıyla var etmeye çalışan bir hayatı, kendi çaresizliğine tutunmuş bir hayatı, yürek çarpıntılarıyla boğulan bir hayatı, kendi sözüne benzetmeye çalışıyorsun. Benzemedi diye aşağılıyorsun. İnsan birisine merhaba derken bile iki cümle kurar. İkinci bir cümle kursan belki kalbin açılacak. Bu, tüketir insanı. Bu, bilgisizlik bile değildir. Güzellik, kinden doğmaz. Anlamak, nefretten doğmaz. Hiçbir büyük düşünce, hiçbir küçük akıldan doğmaz.
ya da okumak
Kimseye açmaya cesaret edemeyeceğimiz konuları dile getirmek için kitap yazmak zorunda kalırız.
Sanı
bu el var ya bu el neye yarar bu el Yazı yazmaya kitap tutmaya ah bu sağ el altmışsekiz yıllık elim artık istencime uymuyor boş bir ceket kolu gibi sallanıyor omzumdan ben şimdi ne yazmak sürebilsem saçlarına elimi sanıyorum elim canlanacak ne kalem ne kitap tutmak yanıbaşımdasın saçlarını okşamak çapa (nöroloji kliniği) 6 Aralık 1983 sa: 23.30
Reklam
Bir insan 20 yaşında başlayıp 15 günde bir kitap okusa 60 yaşına kadar bin değil 960 kitap hatmetmiş olur. Hakikaten şaşılacak kadar çok O okuyanlar dünyaya okumak ve yazmak için gelmiş olan halis meraklılar, ilim ve yazı adamlarıdır. Yoksa kütüphanelerine yalnız sahifelerini kestikleri kitapları dolduran gösteriş meraklılarıyla binlerce kitap okumuş olduklarını söyleyen cahiller bertaraf, mutedil bir okuma tarzıyla vasatî bir ömür içinde okunulan kitapların adedi bine varmaz. 960 tanesini okursak ne mutlu bize!
"BU SON GÜNLERDE DÜNYAMIZ BOZULUYOR; HER TARAFTA RÜŞVET VE YOZLAŞMA; HERKES KİTAP YAZMAK İSTİYOR VE ÖYLE GÖRÜLÜYOR Kİ DÜNYANIN SONU YAKLAŞIYOR. . ." -Bir Asuri Kitabesi
Sayfa 13 - Telos Yayınları
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.