Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Garaudy'nin Felsefi Vasiyetleri

20. Yüzyıl Biyografisi

Roger Garaudy

20. Yüzyıl Biyografisi Gönderileri

20. Yüzyıl Biyografisi kitaplarını, 20. Yüzyıl Biyografisi sözleri ve alıntılarını, 20. Yüzyıl Biyografisi yazarlarını, 20. Yüzyıl Biyografisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Felsefe dediğiniz, uyuyanları uyandıracak o savaşın adıdır.
Araya araya, aradığı şeyden de şüphe etmeye kadar varmıştı.
Reklam
Sartre...
- “Sartre, Varlık ve Hiçlik’in son sayfalarında haber verdiği AHLÂK’ı asla yazamadı. Tarihin temellerine adamayı düşündüğü Diyalektik Aklın Eleştirisi’nin 2. cildini de asla yazamadı. Sonsuz yeteneğinin zayıflamasından dolayı değil, öğreticinin de tutunduğu ilkenin sebeplerinden dolayı yazamadı! İlke şudur: Her biri, başkalarının bakışı altında donup kalan parça tasarılardan hareket ederek, ne bir ahlâk ne de bir tarih kurulabilir!.."
Sayfa 78 - FECR Yayınları
- " (…) Bizim Batı dünyamız sadece tanrıtanımaz değildir! Çok tanrılıdır da. Her fert ve grup parayı, iktidarı, tekniği, cinselliği, milleti, ideolojiyi, büyümeyi bizatihi bir gaye (başlı başına bir amaç) ve mutlak bir değer sayarak kendi arzusunu ilâh edilmektedir. Edindiği bu Tanrı, kendisine hizmet edeni fanatikleştiren ve parçalayıp yutan ve başka her türlü " değer"i ve yayılmasına karşı çıkan her türlü insanî varlığı acımasızca ayaklarının altına alıp çiğneyen etobur bir sahte ilâhtır..."
Sayfa 341 - 342 Fecr Yayınları
- " (…) Nietzsche bize ne iman öğretir, ne de hazırlop bir hakikat verir, ancak bizi putlaştırdığımız sahte doğrularımızı aşmaya çağırır..."
Sayfa 421 - Fecr Yayınları
Reklam
- " (…) Allah'ın birliğine "inanmak" yetmez! Önemli olan, bu düzensiz dünyada, "Allah yolunda" mücadele ederek o imanı ispatlamaktır... Hem de ekonomiden ahlâka ve siyasete, bilimden güzel sanatlara kadar her alanda..."
Sayfa 344
Jacques Monod, kendisi, bilimden bilimciliğe geçer. Bilim, insana tabiat üzerinde çarpıcı bir hâkimiyet sağlayan deneysel matematik yöntemler bütünüdür. Bilimcilik ise, bu yöntemlerin meşru itibarını istismar etmek isteyen sakat inanışlar bütünüdür. Çünkü bilimcilik; sanat, sevgi, fedakârlık, iman gibi hayatın bütün diğer boyutlarını veya sadece kendi hususiyetiyle ortada olan diğer insanı o yöntemlerle izah veya o yöntemler adına inkâr etmek niyetindedir. Bazen haksız yere bilimin "zararları" adı verilen şeyler, bilimden değil de, bilmi, ismini söylemeye cüret edemediği bir din hâline getiren bir felsefeden ileri gelir. Daha doğrusu bilimcilik, kavrama, ölçüye ve (Aristocu, matematik, diyalektik veya yapısalcı) mantığa bütünüyle indirgenemeyen her şeyin gerçekliği olmadığı inancıdır. Böylece bilimcilik bir dizi indirgemeden kaynaklanır. Sadece (aklı yüceltmek isteyen Descartes'tan, onu aşağılamak isteyen Bergson'a kadar) âletlerin, motorların, servetlerin ve sosyal baskıların yapıcısı araç niteliğine indirgenmiş bu akıl, gayelerin değil de, vasıtaların malzemecisidir. Sanki insan zekâsını, sadece makinalar yaparak, para kazanarak veya kalabalıkları yönlendirerek, kısacası, tabiat veya insanlar üzerinde bir hükümranlık kurarak göterebilirmiş gibi!
Psikanalist Eric Fromm, bu marksist öncüllerden hareketle, insanın muhitiyle ilişkilerini analiz ederek bir yaşama ve sevme sanatı tasarlamıştır. İnsanlar bunaltı ve çılgınlığa düşmesinler diye en "gelişmiş" ülkelerde her yıl on milyarlarca dolarlık "sinir ilacı" satılıyorsa; radyo, televizyon, basın, kitap ve sinema her gün bize büyük yankılar uyandıran örnekler vererek bizi saçma sapan davranışlara itmek için ucuz uyuşturucular oluşturuyorlarsa, Fromm'a göre psikiyatrinin rölü, ferdi, bu hasta toplumun yapılarına her ne pahasına olursa olsun adapte etmenin yollarını aramak değil, tam aksine içinde sağlıklı bir insanın boy atabilmesi için bu toplumun yapılarını değiştirmekten ibarettir.
Bizim Batı dünyamız sadece tanrıtanımaz değildir. Çoktanrılıdır da. Her fert ve grup parayı, iktidarı, tekniği, cinselliği, milleti, ideolojiyi, büyümeyi bizatihi bir gaye (başlı başına bir amaç) ve mutlak bir değer sayarak kendi arzusunu ilah edinmektedir.
Reklam
Eğer ben Allah'ın seslenişini duymuyorsam, o hayatın hiçbir anlamı yoktur.
Türk Edebiyat Vakfı Yayınları
Sofistlerden itibaren Batı insanı Allah'tan koparak, kendisini "her şeyin ölçüsü" ve merkezi konumuna getirdi.
Türk Edebiyat Vakfı Yayınları
"Beşeri bilimler" insan hakkında bize, insanın kendisi hari., çok şey öğretirler.
Türk Edebiyat Vakfı Yayınları
428 syf.
·
Puan vermedi
20. Yüzyılın Biyografisi Üzerine
Roger Garaudy... Üniversite yıllarımda sadece ismini duyduğum ve hareketli bir siyasi yaşamının sonunda partisinden kovulduğunu ve ilerleyen zamanlarda hakikat ile buluştuğunu ve müslüman olduğunu öğrenmiştim. Ve onu tanıdığım zamanlarda henüz yeni vefat etmişti. Onun tanımamın üzerinden epey bir süre geçtikten sonra okuyabilmeyi bir imkân olarak da görsem yine de çok geç kalmışım. 20. Yüzyılın Biyografisi, yazarın yaşamından derin izler barındırıyor, ilk dört bölümde daha çok teorik bilgiler içermesinin yanında felsefeyi anlayabileceğimiz gereçlerle aktarması okur için anlaşılır kılıyor. Tabii felsefe bu, kim ne kadar anlarsa o kadar anlar. Bu da okurun imkân meselesidir. Kitabın özellikle son iki bölümü dikkate değerdir. Sonuç kısmı ise okuduğumuz sayfaların neticesini sunması bakımından önemlidir. Her şeyden önce Garaudy gibi bir siyasetçi, düşünür, aktivist şahsın 20. Yüzyılın Biyografisi okunmalı ki, dünya üzerindeki siyasi, sosyal, ekonomik ve dini anlayış üzerine gerçekçi bir görüş elde edilebilsin. Ve Müslümanlar bu kitabı özellikle okumalıdır ki, İslamın yaşamımızın her anına sirayet eden anlamını kavrayabilsin. Bu biyografi bir yaşamın düşünsel işaretlerini vermesi bakımından da değerlidir. Okuyana şifa olur duasıyla.
20. Yüzyıl Biyografisi
20. Yüzyıl BiyografisiRoger Garaudy · Fecr Yayınevi · 200039 okunma
261 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.