Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.35
Düşük Puanlı Anabasis Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Anabasis sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Anabasis kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.310 üzerinden
Açıkçası adını görünce ne yalan söyleyeyim korkmuştum. Eski isimler ve davranışlar geçeceğini düşünmüştüm. Lâkin hiç de öyle olmadı o kadar sade bir dille anlatılmıştı ki sanki olayları ben yaşıyordum.
Kitabı Perseus Yayınlarından 30 Ağustos'ta anısı olsun diye almıştım. Ama Bu baskıyı çok da beğenemedim açıkçası. Kesme işaretlerinden sonra boşluk bırakılmamıştı ve okumayı zorlaştırıyordu. Ufak tefek yazım yanlışları da yok değildi. Ama ona rağmen kitap beklentimin üstünde bir sadelikte bir gezi yazısı idi. Okuduğuma pişman olmadığım kitaplardan oldu.
Bundan 2500 yıl önce yaşamış bir Yunan Askerinin, katıldığı seferi ve bu sefer sonucu geri dönerken komutan pozisyonuna geldiği ordunun hikayesini anlattığı eser. Neredeyse tamamı bugünkü topraklarımızda geçtiği için ilgimi çekmişti. Özellikle Doğu Karadeniz ile ilgili tarihsel veriler nedeni ile okudum.
Buraya kadar olan kısmında tatmin olacak birçok bilgi edindim. Ancak çevirmenin Rum olması, taraflı çevirilere neden olduğunu düşünüyorum. Hellenliği ön plana alarak çevirdiğini ve bu nedenle Ksenophon'un aktardıklarında kırpmalar yaptığını inanıyorum. Başka kaynaklarda örneğin Zigana dağından inerken Ağaçlarda yaşayan bir kabileden bahsederken bu çeviride bu insanlardan bahsedilmemektedir. Ayrıca bölgedeki Skytianlar yani İskitler kısa bir cümle ile geçilmektedir. Bence ne kadar güzel çevrilmiş olsa da tarafsızlık olmadığından eleştirilmeyi hak etmektedir.
Eser, konuları tarihsel gerçeklik yerine kendi bakış açısıyla sunan Ksenophon’un maceraperest kimliğiyle dahil olduğu bir savaş ve daha ziyade de yol güncesi niteliğinde. Ksenephon grek tarihinde önemli bir isim, Sokrates’in tilmizlerinden olmakla birlikte tarihçi profili ön planda olan bir yazar.
Anabasis adlı eseri ise; Kyros’un, abisi pers kralına karşı çıkacağı sefer öncesi siyasi ve politik hamlelerle kendine güçlü bir ordu kurma girişimleriyle sefere hazırlık sürecini anlatarak başlıyor. Eser, bu süreçte tamamen “duygusal” motivasyonlarla, bir çok farklı kişinin katılımı ile çoğunluğunu paralı askerlerin oluşturduğu yunan-barbar sentezi bir ordunun, efesten mezopotamya topraklarına iç anadolu ve kuzey akdeniz üzerinden gidişini, oradan da kuzeye, güney ve doğu anadolu topraklarını geçerek önce trabzon’a varışını ve sonra da karadenizi sağına alarak buradan trakyaya dönüşünü, toplamda 6300km ve 15 ay sürecek bir yolculuğun önemli olaylarıyla devam ediyor.
Ordunun ilerleyişi boyunca erzak sıkıntısı başta önlerine çıkan bir çok problemde, sorunların askeri, taktik, politik ve kurulan dönemsel dostluk bağlarıyla nasıl aşıldığı, kendinden sürekli 3. tekil şahıs olarak bahseden yazarın belagati ile liderlik meziyetlerine güzellemeler eşliğinde anlatılıyor. Yolculuk boyu değişen onca mekan ve kişiye hatta savaş sahnesine rağmen, betimlemeler edebi anlamda bir zenginlik vadetmiyor. Yazar, detay tasvirler sunmak yerine burada yalın ve sade bir anlatım üzerinden ilerlemeyi tercih etmiş. Bu anlamda eser, antik döneme ait ve içeriğinde yer yer kendini tekrar eden kısımlar olmasına karşın, okunaklı ve akıcı şekilde ilerliyor.
Bu önemli eserin bu baskısı,yanlış harf,kelime ve yanlış cumlelerle dolu,,,
Kitap antik çağ eseri,tartışılmaz bir eser,Ancak benim okuduğum baskısı Yayınevi tarafından dikkatsiz ve özensiz yayınlanmış, yanlış ve eksik kelimeler hatalı cümlelerle dolu,bu baskıyı almanızı tavsiye etmiyorum,,,,
272 syf.
7/10 puan verdi
Diyar diyar Anadolu gibi bir kitap. Gezelim görelim de diyebiliriz baya geziyoruz kitapla birlikte çünkü :D Ben anlatım dilini çok sevdim ve Pers-Helen savaşının, açlığın, zor iklim şartlarının getirdiği sıkıntılar gibi ana konuların çok başarılı yansıtıldığını düşünüyorum. Bugün okunabiliyor olması çok büyük bir nimet bizim için.
Antik çağdan bir eser olması başlıca bir okunma sebebi ve bizim coğrafyamızda geçmesi ayrı güçlü bir sebep.2400 yıl öncesinin sanki adım adım Mezopotamya ve adım adım Anadolu gezi kitabı, Bugün bildiğimiz şehirlerin antik çağdaki durumu, o devirlerde yaşayan halklar hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler çağlar boyunca bu kitaptan yararlanmıştır muhakkak.
Olayların Anadolu'da geçmesi ilgimi çekse de kitabın bazı yerlerinde sıkıldım. Edebiyat, tarih ve coğrafyanın kesişme noktası gibi bir kitap. Yol hikayesi, savaş güncesi, kültürel ve coğrafi zenginliği kitabı önemli kılan unsurlar.
Kitapta anlatılanlar bir yıl üç ay süren bir yolculuk. Sürekli bir yolculuk halindeler. Kah yoruluyorlar, kah bir köyde dinlenmek için bir aydan fazla kaldıkları oluyor. Bu kadar yolun çoğunu yürüyerek gidiyorlar, deniz gibi bir şey varsa da orada da denizin üzerinde gidebilecek bir araç ayarlamaya çalışıyorlar tabi ilkel şartlarla.
Kitabın anlatıldığı yıllarda her şey ne kadar da zormuş.
Günümüzde ise uçak yolu kısaltıyor.
Kitabı okurken yine ilk hissettiğim bu toprakların hiç bitmeyen iktidar hırsları ile dünyanın en kanlı toprakları olmasıydı. M.Ö 401de Pers prenslerinden Kyros’un Yunan paralı askerlerini yanına alıp kardeşi artexerkes’in üzerine yürümesini ve Yunanlı savaş gözlemcisi Ksenephon’un bir anda Kyros’un ölümüyle kendini Yunan komutanı olarak bulmasını konu alan kitap Kyros’tan sonra Ksenephon’un stratejik zekasıyla, kalan Yunan askerlerinin Yunanistana tekrar dönüşünü anlatıyor.. Abartı ve destansı anlatımdan uzak olayın içindeymiş gibi anlatılan olaylar çok fazla karakter içerdiği için bağlamda kalmak zorlaşıyor. Keyifli okumalar
Anabasis (Onbinlerin Dönüşü), MÖ 401'de, Yunanlılar tarafından da saygı gören Perslerin taht varisi Kyros'un kardeşi Artakserkses II ile giriştiği taht kavgasıyla başlıyor. Kyros, bu savaşta yanında Yunanlıların da olmasını istiyor. Yunanlılar da bunu kabul ediyor. Elbette sadece Kyros'a duydukları saygıdan değil, ganimet ve çeşitli ödüller de işin içine giriyor. Fakat Irak taraflarında savaş (Kunaksa Savaşı) sonuçlanıyor ve Kyros öldürülüyor. Aralarında Ksenophon'un da bulunduğu 13 bin Yunanlının asıl zorlu sınavı da burada başlıyor: Dönüş yolculuğu. Bütün Anadolu; Trabzon, Sinop, Kocaeli, Gümüşhane, Ermeni yerleşimleri de rota. Tedirgin bir ordu, yer yer çaresizlikle, açlıkla, bazen de açgözlülükle başa çıkmaya çalışıyor bu yolculukta. "Barbar" olarak nitelendirilen toplulukların da saldırılarına uğramaları cabası.
Yukarıda bahsettiklerim, kitabın temel konusu aslında. Peki Anabasis neden yazıldıktan 2400 sene sonra bile okunan bir kitap? Çünkü ilk tarih yazıcılığı örneklerinden. Sağlıklı mı peki bu tarih yazıcılığı? Pek sayılmaz, bunun nedeni de kitabımızın yazarı Ksenophon'un da sefere katılmış, yani olayların tamamen içinde yer almış olması. Yer yer kitapta Ksenophon'un bazı konularda kendi haklılığını öne çıkarmak istediği göze çarpıyor.
Ksenophon'un yazdığı bu kitap, bir nevi anı defteri aslında. Ama önemi, ilklerden olması. Aynı zamanda antik çağ Anadolu ve Mezopotamya'sını tanımak için de güzel ve ender bir kaynak.
Anabasis, Sokrates'in de öğrencisi olan tarihçi ve filozof Ksenophon'un eseridir. Anabasis eserinde, Pers tahtının varisi olan Kyros'a yardım etmek için yola çıkan Hellenlerin, Kyros'un ölümüyle vatanlarına geri dönüşü anlatılmaktadır. Bu eserde, düzen ve disiplin, emre itaat etme, komutanların ve liderlerin dürüst ve cesur olmaları, birlik olma, alınan kararlarda herkesin fikrinin alınması gibi konular eserin temelini oluşturmaktadır.
Kendi başlarına kalan ve vatanlarına geri dönüş konusunda tecrübesiz olan Hellen birliklerinin, bir yıldan uzun süren yolculukları ve bu yolculuk boyunca yaşadıkları olayların yer aldığı bu eser; ayrıca farklı halkların değişik kültürel, sosyal ve ekonomik yaşantısına da yer verdiğinden okunması gereken bir eser olarak değerlendirilmelidir...
Kitabın ilk sayfalarında, önce konuyu anlamaya çalışıyorsunuz : Kyros kim ,barbar ne ,Hellenler kim .Klearkhos kim ,Ksenephon kim.... Niye filmi yok diyeceğiniz bir macera ortaya çıkmış ; ancak bu zorunlu bir macera . Dicle kıyılarından sizi alıp, Ermeni ülkesine, ( Armanies)oradan Trapezus ve Sinope. İsimler oldukça tanıdık öyle değilmi? Yazar ne güzel anlatmış 2500 yıl önce yaşananları. Ölü gömme kurban ritüelleri, hatta kurban kesip bagirsaklariyla gaipten haber almak!!! Sürekleyici bir hikaye bunu kesinlikle söyleyebilirim. Odysseus'un ülkesine dönmesini, Altın post hikayesini ,Herkul'un maceralarına benzettim. Iyi okumalar .
M.Ö. 401'de Pers prensi Kyros, ağabeyi kral Artarkserses'e karşı, Grek paralı askerlerini de içine alan bir orduyla Lidya'nın Sardes kentinden yola çıkar. Ksenephos, bu sefere bir savaş muhabiri olarak katılır. Sonra da ordu komutanlığına geçer ve Pergamon'a dönülür. Geçilen yerler; Lidya, Frigya, Kapadokya,Kilikya, Fenike, Arabistan, Suriye, Asur, Babil'den geri dönerek Dicle, Ermenistan, Trabzon, Sinop, Ereğli, Byzantion, Lapseki üzerinden Bergama.
#ksenophon #anabasisonbinlerindönüşü kitabı ilginç kılan; Askeri tarih Ksenophon'un "Anabasis" kitabı ile başlar... Ksenophon, Sokratesin öğrencilerinden birisidir ve Peloponnesos Savaşına katılmış... Başkomutanları ölünce seçimle ordunun başına geçerek orduyu bozgundan kurtarmış... " Hüküm sürmek savaşta galip gelenlerin hakkıdır..." Başta bir lider olmazsa hiçbir alanda, özellikle de askeri konularda hiçbir yararlı ve doğru iş yapılmaz.Bilindiği gibi disiplin pek çok hayat kurtarırken, disiplinsizlik ve başıbozukluk bugüne kadar çok kişiyi mahvetmiştir..." Kötülüklerden çok iyilikleri hatırlamak daha güzel, daha adil, daha kutsal ve daha hoş bir davranıştır." " İnsanların sana boyun eğmesinin sayıca az olmaları değil, aralarında bir lider çıkaramamalarıdır." " Bir miktarın azlığını ve çokluğunu belirleyen kıstas rakamlar değil, ödemeyi yapanla ödemeyi alanın gücüdür. Senin de şu anki yıllık gelirin daha önceki toplam mal varlığından bile fazla..."
Kitap yorumum
Kyros Anabasis antik Yunan tarih yazıcılığının temel kitaplarından biridir. Büyük bir askerî seferin güncesi şeklinde yazılmıştır, yazarının anı ve deneyimlerini içerir. Ksenophon’un kullandığı Anabasis sözcüğü “yükselme”,”yukarı çıkma” anlarına gelir. 7 bölümden oluşmaktadır ve her bölüm bir kitap halindedir. Yani 7 cilt bir kitabın bir araya