Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aristo'nun Mantık ve İlim Anlayışı

Hamdi Ragıp Atademir

Aristo'nun Mantık ve İlim Anlayışı Hakkında

Aristo'nun Mantık ve İlim Anlayışı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
2/10
1 Kişi
8
Okunma
1
Beğeni
633
Görüntülenme

Hakkında

Gerek belli başlı tabiatçı veya maddeci karakteri taşıyan fizikçiler (physikoi), yani hemen hemen bütün bir İyonyalılar ve atomcular gerek idealist bir karakter arz eden matematikçiler (mathematikoi), yani Fisagorascılar hatta Elealılar’la Sofistler arasında büyük ayrılıkların baş göstermesiyle her şeyin sarsıldığı, bir yandan da duraklı veya sürekli, daimî veya mutlak bir varlık ve düzene karşı gerçeklin hareket hâlinde, sonsuz bir akış ve değişiklik içinde kaldığı, bunun neticesi olarak da zihinleri bir göreciliğin, bir şüpheciliğin, bir inkârcılık ve hiççiliğin sardığı bir zamanda; “bilme”yi mümkün kılan, ilme vücut veren, hakikatin varlığını ve bunun bulunabileceğini, işleyiş ve mahsullerini tahlil ve tenkit eden bir düşünce ilminin araştırılması gerekiyordu. Burada aklın ve temayüllerini, rolünü ve haklarını tanımak zarureti kendini hissettiriyordu. İşte Aristo’nun böyle bir çevrede, bu türlü şartlar ortasında ve altında görüşlerini ortaya koymayı, düşüncelerini geliştirip bir sistem içinde bunları yerleştirmeyi üzerine aldığını görüyoruz. Hamdi Ragıp Atademir
Çevirmen:
Kadir Ürün
Kadir Ürün
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 13 dk.Sayfa Sayısı: 184Basım Tarihi: 4 Ocak 2020Yayınevi: Köprü Kitapları
ISBN: 9786052215128Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 100.0
Erkek% 0.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Hamdi Ragıp Atademir
Hamdi Ragıp AtademirYazar · 1 kitap
Konya’da doğdu. Saygın bir din âlimi olan ve Millî Mücadele’yi destekleyen Hacı Mehmed Râgıp Efendi’nin oğludur. İlk eğitiminden sonra 1917’de Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Medresesi ihzarî kısmına kaydoldu. 3 Mart 1924’te medreseler kapatılınca öğrenimine Konya Lisesi’nde devam etti ve 1928’de mezun oldu. Aynı yıl Maarif Vekâleti tarafından açılan sınavı kazanarak felsefe öğrenimi görmek için Fransa’ya gitti. 1932’de Besançon ve Nancy üniversitelerinden mezun oldu. 1933’te yurda dönünce iki yıl Samsun ve dört yıl Konya liselerinde felsefe öğretmenliği yaptı. 1938’de doktora hazırlamak amacıyla Almanya’ya gittiyse de II. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine yurda döndü. 1939’da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ne felsefe asistanı olarak tayin edildi. Bu fakülteye bağlı Felsefe Enstitüsü’nün 1939-1942 yılları arasında direktörlüğünü yapan Olivier Lacombe’un asistanlığına getirildi. 1942’de Aristo’nun Mantık ve İlim Anlayışı adlı teziyle doçentliğe yükseldi. Aynı yıl Olivier Lacombe’un başkanlığında Aristo’nun eserlerini Türkçe’ye çevirmek üzere kurulan komisyonda yer aldı. Aristo’nun Organon adlı mantık külliyatını dört yılda tam olarak ilk defa Türkçe’ye çevirdi. 1949’da Metot Üzerine adlı çalışmayla profesör unvanını aldı. 1953’te Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde kendisinin teklifiyle kurulan Felsefe ve Mantık Kürsüsü’nün başkanı oldu. 1954’te siyasete atılan Atademir, 1954-1960 yılları arasında iki dönem Demokrat Parti’den Konya milletvekili olarak parlamentoda görev yaptı. Bu süre içinde UNESCO ve Avrupa Konseyi nezdinde Türkiye’yi temsil etti. 1960 ihtilâlinin ardından tutuklanarak yaklaşık iki buçuk yıl Yassıada’da ve Kayseri’de hapiste kaldı. 1966 yılında çıkarılan siyasî aftan sonra üniversiteye döndü. 1968’de Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’ne felsefe tarihi hocalığına tayin edildi, sekiz ay sonra da İlâhiyat Fakültesi’ne dekan oldu. Ancak ülkedeki siyasî karışıklıkların etkisiyle fakültede yaşanan huzursuzluklar yüzünden 1970’te dekanlıktan istifa etti. İlâhiyat Fakültesi’ndeki hocalığını sürdürürken 3 Mart 1976’da öldü. Daha çok mantık sahasında çalışan Hamdi Ragıp Atademir akademik hayatının başından itibaren yöntem konusuna özel bir önem vermiştir. Hem klasik hem modern metinlere vâkıf olup eserleri döneminde yaygın olan indirgemecilikten uzaktır. Onun temel meselesi yeni fikir yapıları kurmak ve yeni sentezler oluşturmaktır. Ülkede felsefe eğitimi ve kültürünün geliştirilmesi gerektiğini düşündüğünden tercüme faaliyetine önem vermiş ve Batı dillerinden çeviriler yapmıştır. Çevirdiği eserlerle kendi telifleri arasında bütünleyici bir ilişki görülür. Bu metinler o dönem için öğretici olduğu kadar Türkçe’de bir felsefe dilinin oluşmasına da önemli katkılar sağlamıştır. 1942 yılında Türk Dil Kurumu tarafından neşredilen Felsefe ve Gramer Terimleri adlı eserin hazırlık çalışmalarına katılmıştır. Aristo’nun Organon adlı eserini çevirirken hem eski hem öztürkçe kelimeler kullanarak eski-yeni çatışmasının yaşandığı bir dönemde uzlaşmacı bir yol benimsemiş, özellikle Türkçe’de bir mantık dilinin meydana gelmesi yolunda gayret sarfetmiştir. Tenkitçi yönü de bulunan Atademir’in Hilmi Ziya Ülken’in Lojik Prensipleri ve Muasır Tenkit adıyla Fransızca’dan çevirdiği eser için kaleme aldığı yazı Latin harfleriyle yazılan ilk mantık eleştirisi olma özelliği taşır.