#Asiye #AsiyeZaliminKızı
Asiye inatçı bir kızdı.
Kafasına koyduğunu yapan...
Biraz pervasız, biraz tutarsız... Çokça geçimsiz ve huysuz...
Hayattaki hedeflerine ulaşamayan...
Öylece yaşayan ve ölmekten korkmayan...
Elbet onu bu hale getiren nedenler vardı. Hiçbir bebek karakterli doğmaz. Karakter, çevrenin etkisiyle sonradan gelişir. İşte bu yüzden iyi insan, kötü insan demek yanlıştır. Doğrusu; iyi muamele görmüş, kötü muameleye maruz kalmış insan olmalı.
Ya da sevgiyle büyümüş, sevgisiz yarım kalmış...
Tıpkı bir deniz gibi.Kimi zaman #asi ve #hırçın kimi zaman #sakin ve #durgun işte bu kişi Asiye.
Sizlerede okumanızı tavsiye ederim bol gülmeye hazır olun derim.
Mutluluktan yatağın üzerine çıkıp deli gibi zıplamaya başladığı sırada oda kapısı aralandı.
"Asiye pilavun yanuna..."
Büyükanne torununu yatağın üzerinde deli gibi zıplarken görünce cümlesinin gerisini getiremeden kalakaldı.
"Şaka yapıyorsun, değil mi büyükanneciğim?"
Büyükanne hemen yanında oturan torununa bakıp elindeki terliği tehditkâr salladı:
"Yok yapmayrum. Sen bu melek cibi oğlanu bile zivanadan çıkarmayu başardun ya, ha bu köteğu sonuna kadar hak ettin."
Yiğit anlamamış gibi anlını kırıştırdı.
"Ne? Ne reçeli?"
"Gül reçeli tabii ki ne reçeli olacak?"
"Ne saçmalıyorsun sen ya?"
"Asıl seksen yaşındaki kadına gül alarak sen ne yapıyorsun? Gören de kız istemeye gidiyoruz sanır. Onun yerine daha faydalı bir şeyler alsan ya !"
"Nesin sen ? Bir Koala ya da Panda mı ?"
Asiye umursamaz bir edayla cevapladı:
"Değilim ama olmayı çok isterdim. Bir bambu ağacına yapışarak tüm gün bambu kemirip uyumak kulağa fazlasıyla hoş geliyor."