Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kanunname-i Al-i Osman

Atam Dedem Kanunu Kanunname-i Al-i Osman

Fâtih Sultan Mehmed

Atam Dedem Kanunu Kanunname-i Al-i Osman Hakkında

Atam Dedem Kanunu Kanunname-i Al-i Osman konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

“Çin yıllıkları olmasa Türk tarihinin ilk dönemi, Bizans ve Arap tarihleri olmasa Osmanlı tarihinin kuruluş yılları yeterince aydınlatılamazdı. Zira ilk standart Osmanlı kronikleri kuruluştan yaklaşık 150 yıl kadar sonra kaleme alınmış, bu eserlerde de hemen sadece siyasî ve askerî olaylara yer verilmiştir. Devletin idaresi, askerî ve ilmî yapısı gibi konular hakkında bilgi edinmek isteyenler, anılan eserlerin satır aralarında bulabilecekleri kırıntı bilgilerle yetinmek zorundadırlar... Fatih Sultan Mehmed’in bir hatt-ı hümayun şeklinde bizzat kendi ağzından hazırlattığı Kanunnâme-i Âl-i Osman’ın bir teşkilât tarihi kaynağı olarak tarih araştırmalarında müstesna bir yeri ve önemi vardır. Zira bu eserde, İstanbul’un fethiyle kuruluşu tamamlanan ve gelişme dönemine giren Osmanlı Devleti’nin protokol kuralları, saltanat töreleri, bazı suçlar ve cezaları ile devlet ricali için resmî yazışmalarda kullanılan elkap örnekleri ilk defa bir araya getirilmiş bulunmaktadır.” -Prof. Dr. Abdülkadir Özcan- Kanunnâme-i Âl-i Osman, muhtevasıyla ve üslubuyla Osmanlı teşkilat tarihinin eşsiz bir kaynağıdır. Günümüzde hâlâ tartışılmakta olan "Nizâm-ı Âlem İçin Kardeş Katli Meselesi" ile ilgili Kanunnâme maddesi, bu maddenin dayanağı ve Osmanlı hanedanındaki ölümlerin ne sebeple gerçekleştiği, Prof. Dr. Abdülkadir Özcan'ın emek mahsulü araştırmalarıyla açıklığa kavuşturulmaktadır. Küçük bazı değişikliklerle yüzyıllarca yürürlükte kalması ise eserin önemini ve kaynak değerini bir kez daha ortaya koymaktadır. Titiz bir tahlil ve karşılaştırmalı metin neşri usulüyle hazırlanan Atam Dedem Kanunu - Kanunnâme-i Âl-i Osman, barındırdığı lügatçe ve tıpkıbasım ile birlikte alanının kaynak eseri olarak büyük bir boşluğu doldurmaktadır.
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 38 dk.Sayfa Sayısı: 128Basım Tarihi: Haziran 2017Yayınevi: Kronik Kitap
ISBN: 9789752430129Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 28.7
Erkek% 71.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Fâtih Sultan Mehmed
Fâtih Sultan MehmedYazar · 3 kitap
Fatih Sultan Mehmed, 3 Mart 1432’de, Edirne’de doğdu. Babası Sultan İkinci Murad, annesi Humâ Hatun’dur. Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir yapıya sahipti. Devrinin en büyük âlimlerinden çok iyi eğitim görmüştü; yedi yabancı dil bildiği söylenir. Âlim, şâir ve sanatkârları sık sık toplar ve onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı. İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır ve bunları incelerdi. Hocalığını da yapmış olan Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmed’in en çok değer verdigi âlimlerden biridir. Fatih Sultan Mehmed, gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir komutan ve idareciydi. Yapacağı işlerle ilgili olarak en yakınlarına bile hiçbir şey söylemezdi. Fatih Sultan Mehmed, okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça’ya çevrilmiş olan felsefî eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritası’nı yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı. Bilime büyük önem veren Fatih Sultan Mehmed, yabancı ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul’a getirtti. Nitekim astronomi bilgini Ali Kuşçu, kendi döneminde İstanbul’a geldi. Ünlü ressam Bellini’yi de İstanbul’a davet ederek kendi resmini yaptırdı. Fatih Sultan Mehmed, 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat yirmi beş sefere katıldı. Azim ve irade sahibiydi. Temkinli ve verdiği kararları kesinlikle uygulayan bir kişiliği vardı. Devlet yönetiminde oldukça sertti. Savaşlarda çok cesur olur, bozgunu önlemek için ileri atılarak askerleri savaşa teşvik ederdi. 20 yaşında Osmanlı padişahı olan Sultan İkinci Mehmed, İstanbul’u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğu’nu ortadan kaldırarak ‘Fatih’ unvanını aldı. Hz. Muhammed (s.a.v)’in Hadis-i Şerifinde müjdelediği İstanbul’un fethini gerçekleştiren büyük komutan olmayı da başaran Fatih Sultan Mehmed, yüksek yeteneği ve dehasıyla dost ve düşmanlarına gücünü kabul ettirmiş bir Türk hükümdarıydı. Ortaçağ’ı kapatıp, Yeniçağ’ı açan cihan hükümdarı Fatih Sultan Mehmed, nikris hastalığından dolayı 3 Mayıs 1481 günü, Maltepe’de vefat etti ve Fatih Camii’nin yanındaki Fatih Türbesi’ne defnedildi. O’nun Roma’yı fethedeceği düşüncesiyle zehirlendiği de kaynaklarda yer almaktadır.