İlk baskısını Mart 2007'de yapmış olan eserin içeriği oldukça sağlam. Genel olarak 10 başlıkta Avrupa ve Türkiye ele alınmaya çalışılmıştır. Çok sade bir dille yazılan eser sohbet havası vermektedir.
Avrupa'nın nasıl oluştuğu, Paris Barış Antlaşmasında Türkiye ve Rusya'nın Avrupa devleti sayılmasının önemini, Rusya'nın ve Türkiye'nin Avrupa tarafından neden bu kadar sevilmediğini geniş çerçevede bir çok örnek vererek anlatmıştır. Avrupa'nın yakın gelecekteki durumunu; eğitimde, bilimde, sanatta nasıl gerilediğini ve zaman içerisinde bu kurumların nasıl aşınacağı hakkında varsayımlarda bulunmuştur. Türkiye için ise çok önemli olan tavsiyelere yer vermiştir.
Genel çerçevede Avrupa Birliği fikrinin çok eskiye dayandığı, Avrupalıların Türkleri bu birliğe almayışlarının temel sebebinin Müslümanlıktan öte kimliklerinden kaynaklı olduğu sağlam argümanlarla anlatılmıştır. Okullarda öğretilenin aksine Osmanlı'nın batıdaki reformlara kapalı olduğu düşüncesinin erken terkedildiğine kitapta yer verilmiştir.
Avrupa'yı yer yer öven Ortaylı. eğitimde eskisi gibi olmadığını belirtmiş; üretim kapasitesinin azlığını gözler önüne sermiştir. Türkiye'yi de eğitim konusunda eleştirmiş; geçtiğimiz yüzyıla göre daha az başarılı insan çıkardığımızı belirtmiştir. Bazı alanlarda ise Avrupa'dan daha önde olduğumuz gerçeğini de vurgulamıştır.
Sonuç kısmında ise ilerlemenin Tarihi geleneklere sadık kalmakla ve kendi diline sahip çıkmakla sağlanabileceğini belirtmiştir.
Herkesin okumasını tavsiye ederim..