Horgörüyü nasıl yok edebilirsiniz, özellikle de yalnızca sofra adabındaki ya da gözkapağının yapısındaki farklılıklar gibi önemsiz şeylerden kaynaklanıyorsa? Bazen ne diliyorum, size söyleyeyim mi? Keşke barbarlar ayaklanıp bize bir ders verse, bize onlara saygı duymayı öğretse diyorum. Buradaki toprakları bizim olarak, imparatorluğumuzun parçası olarak düşünüyoruz - ileri karakolumuz, yerleşim yerimiz, pazar meydanımız olarak. Ama bu insanlar, bu barbarlar kesinlikle öyle düşünmüyor. Yüz yıldan fazladır buradayız, çölü yeşillendirdik, su kanalları açtık, ekinler ektik, sağlam evler inşa ettik,kasabamızın etrafına bir sur ördük,ama hala bizi gelip geçici olarak,ziyaretçi olarak görüyorlar. Aralarında ebeveynlerinin kendilerine bu vahanın eski halini anlattığını anımsayan yaşlılar var."
Kitabın özeti nedir diye sorsanız size özetle bu sözü gösterebilirim. Kendinden olmayanı hain ve barbarlar olarak gören bir zihniyetin karşısında doğruları savunan bir hakimin yaşadığı mücadeleyi bizlere anlatmıştır yazar. 1980 yılında yazılmış olan bu eseri kırk sene sonra bugün okuduğumuz zaman hala anlayışın değişmiyor olması ve güncelliğini koruması sanırım insanın hamurunun değişmediğini bizlere gösteriyor. Devletler kendi düşmanlarını kendi yaratarak korku kültürü ile insanları yöneten ve herşeyi kendinden bilen hükümetlerin kendilerince barbar ve hain ilan ederek insanları nefrete teşvik ettiği dünyamızda bu eseri okuyarak farklı bir bakış açısı kazanmamız temennisiyle...