Yıllar yıllar önce üniversite yıllarımda okuduğum bir başyapıtti. Bugün hem İkinci kez okumanın mutluluğunu yasadim hem ruhumun her bir zerresi Ahmet Hamdi Tanpınarla birlikte tüm Anadolu üzerinde âdeta seyre daldi.Bir yanım tarihe yolculuk yaparken diğer yanım da sehirlerin de ruhuna kulak vermekteydi. Tabii gençlik yıllarında okumuş olmak ile ileri yaşlar bambaşka. O kadar altı çizilesi cümle vardı ki... Sindire sindire ama bir solukta okumaya çalıştım.
Usta yazar bize sadece bir gezi yazısı sunmakla kalmamış ,Anadolu'nun kültürel, sanatsal ,tarihi ve sosyal yapısı hakkında da derin bilgileri adeta bir dantel gibi işleyerek vermiş.
Erzurum'a çocukluk yılları da dahil üç farklı zamanda giden Ahmet Hamdi Tanpınar Kurtuluş Savaşı yıllarınin izlerini bizlere yaşatmakla kalmaz beynimize kazır.
Ankara'da Hacı Bayram-i Veli'yi,Konya'da Mevlana Celaleddin Rumi ile Şemsi , İstanbul'da yaşayan nice evliyayi bir bir düşünüzde görür gibi yanıbaşınızda buluverirsiniz. Bir anda kendinizi Selçuklu Döneminde hissederken başka bir anda Alparslan'ın Anadolu topraklarında at koşturduğu günlerdesinizdir...
Bursa'da zamanın bambaşka bir seyirde aktığıni okurken bile hissedersiniz iliklerinize kadar...
Yazarımız" Yine de aradığım şey ne onlar ne de zamanlarıdır ."der.
Yine onun deyimi ile"En iyisi bırakalım hatıralar içimizde konuşacakları saati kendiliklerinden seçsinler."
Hatıralarımızi canlı tutalım ki ruhumuz Anadolumuz'da kimliğini bulsun.
Sizlere de yine ve yeniden okuma askiyla...