Cape Town Üniversitesi’nde felsefe profesörüdür. En ünlü eseri olan Keşke Hiç Olmasaydık: Var Olmanın Kötülüğü (2006) dışında bazı eserleri The Second Sexism: Discrimination Against Men and Boys (2012), David Wasserman ile beraber yazdığı Debating Procreation: Is it Wrong to Reproduce? (2015) ve The Human Predicament: A Candid Guide to Life’s Biggest Questions (2017)’dır. Keşke Hiç Olmasaydık: Var Olmanın Kötülüğü, Benatar’ın Türkçeye çevrilen ilk eseridir. David Benatar, dünyaya gelmenin her zaman beraberinde ciddi bir zarar getirdiğine inanır. İnsanın hayatındaki “iyi şeyler”, hayatının nispeten iyi geçmesini sağlasa da, insan dünyaya gelmediği takdirde bu “iyi şeyler”den zaten mahrum kalmayacaktır. Yazar “üreme karşıtı” (anti-natalist) görüşü savunur –çocuk yapmanın her zaman yanlış olduğunu– ve üreme karşıtı görüşle, fetüsün ahlâki statüsüyle ilgili olan kürtaj hakkı yanlısı görüşü birleştirerek kürtaj hakkında “ölüm yanlısı” (gebeliğin erken dönemlerinde) görüşten yanadır. Üreme karşıtlığı aynı zamanda insanlığın soyunun tükenmesini de getirecektir. Çoğu insan için içgüdülere ve sezgilere aykırı olsa da yazar, vardığı sonucu nüfusla ilgili birçok ahlâk kuramı açmazını çözümleyerek sunar. Aynı zamanda vegan olan Benatar, veganizm konusundaki tartışmalara da katkıda bulunmuştur.