Bir Gün Tek Başına
Vedat TürkaliYüksek Puanlı Bir Gün Tek Başına Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Bir Gün Tek Başına sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Bir Gün Tek Başına kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.610 üzerinden
Vedat Türkali - Bir Gün Tek Başına
İnsanlığı birbirine bağlayan, tutkularını, acılarını, sevinçlerini birarada dillendiren bir eser Bir Gün Tek Başına!
.
Bu defa 1960 darbesi öncesine gidiyoruz. Toplumun birlik, beraberlik değerlerini sorgulayan, tüm Türkiye’yi kanayan bir yaraya dönüştüren zamanlara dönüyoruz. Aşk, direniş, devrim günlerinin tüm yürek dağlayan anlarını okuyup, günümüzdeki hayat kavgasına hayretle bakıyoruz. Neler neler yaşandı, şimdi geldiğimiz hale bak diye herşeye şaşırıyoruz ama inandığımız, bildiğimiz, savunduğumuz doğruların dışına çıkmıyoruz!
.
Yalnızlığın, yanlış tercihlerin ve hatalı seçimlerin yanında, birlik, beraberk, tutku ve aşkın harman olduğu satır aralarında keşke o günlerde yaşasaydık dediğimiz oluyor, altını çizdiğimiz tüm cümleleri gün geliyor yeniden okuyoruz, unutmamak, unutturmamak için!
.
Türk Edebiyatı ile tanışmak, geçmişi öğrenmek ya da hatırlamak, ruhunuzu gerçeklerle beslemek için tavsiyemizdir. Vedat Türkali ile henüz tanışmadıysanız, doğru kitaplardan biridir, elinizden bırakamayacağınızın garantisini verebiliriz. 
Bir Gün Tek Başına 
Vedat Türkali
Vedat Türkali’nin okuduğum ilk eseriydi. Kitabı bana hediye 
Melike Sena’ya çok teşekkür ederim. Belki bu harika eserle bir gün mutlaka karşılaşacaktım; ama onun sürpriz hediyesi ile biraz daha erken bir karşılaşma oldu. Bu erken karşılaşmadan da son derece memnun ayrıldım.
1960’lı yılların Türkiye’sini hemen her yönüyle bizlere yansıtan “Bir Gün Tek Başına” isimli bu eser, hem devrimci gençlerin devletle olan mücadelesini hem dönemin siyasi yapısını hem de devrimci bir aşkın sarsıcı hikayesini bizlere sunuyor.
Kitap her ne kadar 750 sayfa olsa da yazarın akıcı üslubu kitabın neredeyse 250 sayfa gibi okunup çabucak bitmesini sağlıyor. Açıkçası kitabın 750 sayfa olduğunu görünce biraz korkmuştum; ama kitabı okurken neredeyse her oturuşta 100 sayfa civarında okuyabildiğimi fark edince rahatladım. Kısacası, kalın olmasına rağmen çabucak okunan kitaplardan biriydi...
Okur, 750 sayfalık serüvenin içerisinde birçok farklı karakterle karşılaşıyor; ama aslında konu hep 3 karakterin etrafında şekilleniyor. Bu karakterler: Nermin, Kenan ve Günsel... Vedat Türkali üç karakterin de ne düşündüğünden tutun ne hissettiğine kadar ayrıntılı bir anlatım sunmuş bize. Karakterlerin bu denli ayrıntılı analiz edilmesi benim çok hoşuma gitti.
Türk edebiyatını ve 1960’lı yılların Türkiye’sini tanımak isteyenler için en iyi romanlardan biri bu kitap. Çok sağlam bir dönem romanı... Aynı zamanda kitabın içerisinde okuru her daim canlı tutan bir de aşk hikayesi var. Böyle olunca tadından yenmiyor doğrusu. Kesinlikle tavsiye ettiğim bir eser.
Herkese keyifli okumalar dilerim.
Senden nefret etmiyorum Kenan
