Kurnaz hocalar tarafından din uykusunda tutulan halkımızın cahiliye olarak anladıkları ile kitapta anlatılan cahiliye çok farklı, İslam öncesi döneme cahiliye diyen İslamcılar aslında, cahiliye dedikleri dönemin geleneklerini, kültürlerini tanrısal düzlemde yenilemekten başka bir şey yapmamışlardır. Ve hatta İslamcıların cahiliye dediği dönem, İslam'ı çoğu yönleri ile cahiliye yapacak bir dönemdi. Her şeyden önce İslam gibi farklı fikirlere saygısız değildi. Çok tanrıcılığın getirdiği bir hoşgörü ve farklı fikirlere saygı vardı. Mehmet Azimli bu konuları detaylı olarak anlatmış. Bulunduğu konum gereği, ''dilim varmıyor ama Kuran Muhammed tarafından oluşturuldu'' diyememiş. Gerçekleri gördüğü için ve durumu kurtarmak için şöyle demiştir. ''Kur'an nazil olduğu topluma çok da yabancı şeyler getirmedi. Zaten böyle bir şey insanın fıtratına ve vahyin ontolojik varlığına da aykırı bir durumdur. Çünkü Kur'an nazil olduğu çevre ve topluma bilinmeyen, yabancı şeyler getirmiş olsaydı, bu mesaj muhatapları tarafından dikkate alınmazdı. Muhataplar öncelikle gelen mesajı iyice anlamalılar ki; kabul veya reddedebilsinler. Böyle olunca Kur'an, mesajını o çevrede yaşayanların bildikleri üzerinden ulaştırmıştır.'' Okunması gereken bir kitap. Emeğine sağlık diyorum.