Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanlarını ayrı bir ilgiyle okuyorum.Sadece dönemini değil,bugünü,yarını da anlatıyor bence.Gelecek zamanı dünden,bugüne görebilmiş.Ya da insan aynı insan.İyi ya da kötü…
Romanın son cümlelerinde de şöyle diyor:“İnsanlar,her zaman,böyle kuşaktan kuşağa erdemlerini,yanlışlarını tekrar ederek,geleceklerinde geçmişlerinin bir bölümünü yaşayarak,zamanın olaylar kitabına türlü trajediler ve komedyalar yazacaklardır.” 1919’ da yazmış Cehennemlik romanını.Çok cesur bir roman.Geçmiş yüzyılın başlarında toplumun çoğunu oluşturan güya kapalı hayatları olan yarı köşk,yarı konak evlerde geleneksel yaşam adı altında yaşananları kendine özgü üslubuyla saptamış,ahlaki değerlerde baskı ve yıkımları dile getirmiş.
Hasan Ferruh Efendi’nin yalısında bol bol entrika var,bol aşk var.Aşk-ı Memnu’da yaşanan alafrangalığın süslediği inceliğin olmadığı bir gerçekcilik var ki çarpıcı hakikaten.Aşk-ı Memnu’yu okuyanlar bir de Cehennemlik’i okusunlar.Ben Hüseyin Rahmi Gürpınar ne yazdıysa okumaktan keyif alıyorum.Evet çok keyifli bir okuma oldu benim için.