En Uzun Gece

Ahmet Altan
Birbirini seven iki insanın düşebileceği en kötü duruma düştüklerinin farkındaydı, sevgi asla kaybolmayacak bir biçimde canlıydı ama aralarındaki ilişki çürüyüp eski bir köprü gibi yıkılmıştı. Bir nehrin iki kıyısında kalmışlardı. Birbirlerini görüyorlar, rüzgârın kelimelerin çoğunu uğultusuyla boğduğunu bile bile birbirlerine sesleniyorlar ama birbirlerine ulaşamıyorlardı. Bütün hissettiklerine rağmen o köprünün bir daha kurulamayacağına inanıyordu, bunu denemeye bile gücü kalmamıştı, o kavgalar, kıskançlıklar, dinmeyen kuşkular, iyileşmesi imkânsız biçimde ilişkilerini de ruhlarını da hastalandırmıştı. Arabanın içinde yaşadığı o korkunç özlem krizini, arabayı nasıl kenara çektiğini, özlemenin şiddetinden nasıl soluğunun kesildiğini Yelda’ya hiçbir zaman anlatmadı, Yelda o kadar özlendiğini hiç bilmedi.
352 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

320 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
39 günde okudu
Her zaman dik durabilen, doğruları korkmadan ifade edebilen, ülkemizin en büyük gazetecilerinden ve entellektüellerinden biri olan Ahmet Altan'ın kitabını okumak ayrı bir güzellik. Kitabın klasik bir aşk romanı olmasının yanında,Güneydoğuda yaşanan, iç acıtan terör ve ölümlere; ülkemizin kanayan yarası kadın cinayetlerine dikkat çekmesi açısından baktım ben kitaba. Kitapta anlatılan/yaşanan olaylara Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde çalıştığım 8 yılda kısmen de olsa ben de şahit oldum. Bir çok güzelliği bağrında barındıran, mert ve yiğit insanları ile tanınan bu bölgelerimizin çektikleri acılar kısmen de olsa kitapta dile geliyor. Terör ve kadın cinayetlerinin son bulması dileğiyle... İyi okumalar
En Uzun Gece
En Uzun GeceAhmet Altan · Alkım Yayınları · 03,825 okunma
320 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Klasik aşk romanı gibi görünse de hiç de öyle değil. Bunu kitabın derinliklerine inince anlıyorsunuz. Bir kadının hem güçlü hem çaresiz oluşu, bir adamın delicesine sevdiği ama gururunu da sürekli yokladığı bir roman. YouTube kanalımda En uzun gece kitabını yorumladım abone olmayı unutmayın :) Umarım beğenirsiniz youtu.be/r88GsVqLw-8
En Uzun Gece
En Uzun GeceAhmet Altan · Alkım Yayınları · 03,825 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
bir solukta okunacak klasik bir ahmet altan romanı. ahmet altan kadın ruhunda anlıyor dedirten bir kitap. iki insan arasındaki tutkuyu, aşkı iyi tasvir ediyor.
En Uzun Gece
En Uzun GeceAhmet Altan · Everest Yayınları · 20173,825 okunma
320 syf.
4/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Saçma sapan bir aşk hikâyesi
Benim için tam bir hayal kırıklığı oldu bu kitap. Daha önce okuduğum
Kılıç Yarası Gibi
Kılıç Yarası Gibi
ve
İsyan Günlerinde Aşk
İsyan Günlerinde Aşk
adlı tarihi romanlarını ve
Kristal Denizaltı
Kristal Denizaltı
ve
İçimizde Bir Yer
İçimizde Bir Yer
deneme kitaplarını çok beğenmiştim. Bu kitaptan da beklentim yüksekti. Ama maalesef aradığımı bulamadım. Elinde kürt sorunu, töre/kadın cinayetleri, boşaltılan köyler ve faili meçhul cinayetler gibi her biri başlı başına bir roman konusu olacak meseleler varken ve bu konuda bilgi birikiminin de çok iyi olduğunu bildiğimiz yazarın tüm bu olaylara ucundan değinip asıl yoğunluğu Yelda ile Selimin kimin kiminle yattığı belli olmayan içinde kendileri haricinde bir sürü başka sevgilinin de olduğu saçma sapan aşkına ayırmış olması tam bir hezimet oldu benim için. Kitabın girişi ve gelişmesi güzel olmayınca sonuna koyduğu yeşilçam filmleri tadındaki duygusal sonu da yetersiz kalıyor. Yazarını sevmesem kitabı elimde bile tutmazdım. Ama okumamış olanlar bilsinler ki hiçbir şey kaçırmadınız. Zamanınızı daha güzel kitaplara ayırmanızı tavsiye ederim.
En Uzun Gece
En Uzun GeceAhmet Altan · Alkım Yayınları · 03,825 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Ahmet Altan'ın okuduğum ilk romanı.Klasik aşk hikayelerinden farklı bir anlatımı tarzı var. Kitaba adını veren Yelda(yılın en uzun gecesi) ile Selim arasında ki aşk, aldatma, kıskançlık, intikam ve nefret ustaca kaleme alınmış. Kadın ve erkeklerin psikolojileri de irdelenmiş.Güneydoğuda töre cinayetlerini araştıran bir grubuna katılan Yelda,
En Uzun Gece
En Uzun GeceAhmet Altan · Alkım Yayınları · 03,825 okunma
352 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Son zamanlarda izlediğim bir dizide "birbirlerine karşı kötü olan iki insan hala iki iyi insan mıdır" gibi bir replik geçiyordu. Tam böyle olmayabilir. Roman bana bunu hatırlattı. Sözün özü birbirlerine bu kadar acı çektiren, öfkelendiren, nefret duyan iki insan gerçekten birbirini seviyor mudur? Aşkın içinde gerçekten bu kadar acı var mıdır? Fikrimce Yelda ve Selim'in yaşadığı aşktan çok hastalıklı bir duygu. Belki de geçmiş travmalarını, anne babayla olan sorunlarını tetikledikleri için bunca şeye rağmen birbirlerinden kopamıyorlar. Ahmet Altan'ın karakterlerin bu hastalıklı duygularını anlatış biçimini, kurduğu cümleleri çok sevdim. Bazı hissettiğim duyguları çok başka cümlelerle okudum onun kaleminden. Bu açıdan kitap beni etkiledi. Ancak kuru bir aşk hikayesi olarak kalmasın bu roman işin içine biraz güneydoğu , terör, efendim Kürt meselesi de sıkıştıralım tadında bir hikaye koymuş araya. Kadın cinayetleri gibi hassas bir konuyu işlerken Yelda gibi itici bir karakterin araştırma yapan uzman olarak burada bulunması olmamış. Buralar tam bir fiyaskoydu kısacası ve gram kalbime dokunamadı. Çok uzun oldu yazdıklarım. Keyifli okumalar dilerim.
En Uzun Gece
En Uzun GeceAhmet Altan · Everest Yayınları · 20173,825 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Aşk ve Nefret, Namus ve Cinayet
Birbirlerini çok seven ancak, sevgisi kadar da yaralayan iki insan. Affetmedikleri için kendi hafızalarından bile nefret etmelerini sağlayan, insanların arasında yalnız kalınmışlık. Selim'i hayatında herkesten ve herşeyden daha fazla seven ancak Güneydoğu'nun dağlarında uluslararası kadın töre cinayetlerini araştırma bahanesiyle ondan kaçan Yelda... Duygularını gizleyen, yalanları hayatının merkezine yerleştiren, Oxford Üniversitesi'nde eğitim alan karizmatik, çapkın, sürekli birden fazla kadınla beraber olan, bir ile yetinemeyen ancak Yelda'dan vaz geçemeyen Selim... Yelda... Anadolu terbiyesine sahip bir ailede büyümüş, Türk filmlerindeki namuslu, ahlaklı, erkeğini efendisi olarak kabul eden düşüncelerin hâkim olduğu bir ortamdaki özgür ruhunu bastıramayıp Amerika'ya giden, eğitim alan, Batı'nın ahlaksız ruhunu da benimseyen arada kalmış bir kadın. Erkek ile olan eşitsizliğe kafa tutan, fiziksel karşı konuşmadığını anladığı vakit zekasını ön plana çıkartarak erkeği alt eden iktisat hocası. Her ne kadar özgür, ailesinin yanında en başarılı, erkek kardeşlerini alt eden biri olsa da, baba evine gittiği vakit akşam erkekleri bekleyen, onlara sofra hazırlayan ikilem içinde yaşayan Yelda... Birbirine hem delicesine aşık olan, hem de delicesine nefret eden iki insan. Güneydoğu da yaşanan zorluklar ve töre cinayetleri... İyi okumalar dilerim.
En Uzun Gece
En Uzun GeceAhmet Altan · Alkım Yayınları · 03,825 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
En uzun gece... Sevginin hiç bir şey karşısında yıkılmayacağının en büyük örneği. Birbirlerini seven iki insan. Selim ve Yelda. Geri dönüşü olmayan bir yol. Selim erkekliğini Yelda da yaşarken, anne şevkatini de başka kollarda arayan bir erkek ama seviştiği kadının da onu aldatmasıyla kaybetme korkusu arasında kalan Selim çaresiz kalır. Kendiyle yüzleşir aslında... Yelda'yı kendime o kadar çok benzettim ki sanki kendi hayatımı okuyor gibiydim. Namuslu bir aile de büyüyüp bir tarafta aile baskısı diğer tarafta okuyup özgür olmak.. Yelda; hırçınlıkları, inadı, sevinci, kendine söz geciremeyişi. Selim; aşkın ve sevginin arasında kalıp aşık olduğu kadının değerini onu aldatınca anlayan vasat bi erkek tipi. Kaybedince kıymeti oluyor bazı şeylerin ama çok geç kalınıyor. Roman muhteşemdi bittiğinde gözyaşlarıma hakim olamadım. Yarım kalan aşklar gibi paramparçaydı herşey....
En Uzun Gece
En Uzun GeceAhmet Altan · Alkım Yayınları · 03,825 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
Bu kitap sevginin hiç bir şey karşısında yıkılmayacağının en büyük örneğidir tavsiye ederim harika bir kitap bu kitap yanı sıra sevginin tohumu harikaaaaa
En Uzun Gece
En Uzun GeceAhmet Altan · Alkım Yayınları · 03,825 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
Şeb-i yelda
Seneler önce okuduğum En Uzun Gece... Yelda’da içime çok işleyen bir şeyler vardı. İki kez okudum, ilk okumam on yıl önce bile olabilir. Aynı etki, aynı özümseme ve aynı yalnızlık... Yelda gibi benim de 21 Aralık en uzun gecemiz. Hayatınız eğer ki hiç bitmeyen bir gece gibi geçiyorsa anlayabilirsiniz anlatılanı... Bu yüzden benim için de geçerli tıpkı kitabın son sayfası, son cümle... “En uzun gece başlamıştı...”
En Uzun Gece
En Uzun GeceAhmet Altan · Alkım Yayınları · 03,825 okunma

Yazar Hakkında

Ahmet Altan
Ahmet AltanYazar · 23 kitap
1950 yılında Ankara'da doğdu. Annesi Kerime Altan, babası gazeteci Çetin Altan'dır. 1959 yılında ailecek İstanbul'a geldiler. Altan, ortaöğrenimini değişik okullarda devam etti. Bir süre Robert Kolej'e devam ettikten sonra Ankara Koleji'nde yatılı olarak okudu. Lise öğrenimini 1970 yılında İstanbul Kültür Koleji'nde tamamladı. 18 yaşında, lise öğrencisi iken evlendi. 1972 yılında bir kızı, 1980 yılında bir oğlu oldu. Bir süre Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne devam etti. 1981 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun oldu ve gazeteciliğe başladı. Gazetecilik yaşamı Gazeteciliğe Hürriyet gazetesinde gece muhabiri olarak başladı. Aynı gazetede şef muhabirliği, şeflik, dış haberler editörlüğü, köşe yazarlığı yaptı. Güneş, Milliyet ve Yeni Yüzyıl gazetelerinde uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı. Milliyet gazetesinde çalıştığı dönemde, gazetede Kürtlerin çoğunluğu oluşturduğu kurgusal bir “Kürdiye” ülkesinden bahseden yazısı nedeniyle gazetedeki işine son verildi. 2007 yılında Taraf gazetesinin kurucusu olan Altan, Alev Er ile birlikte Genel Yayın Yönetmenliğini üstlendi. Daha sonra Er'in ayrılmasıyla gazetenin Genel Yayın Yönetmenliği görevini tek başına yürütmeye devam etti. Gazetenin "Kum Saati" adlı köşesinde, köşe yazarı olarak yazılar yazdı. Eylül 2008'de Ermeni Kırımı’nın kurbanlarına adadığı bir köşe yazısı nedeniyle Türklüğe hakaretle suçlandı. Taraf gazetesi 2009 yılında Leipzig Bankası Medya Vakfı tarafından verilen dünyanın prestijli basın ödüllerinden biri olan Özgürlük ve Medyanın Geleceği Ödülü'ne, 2011'de e Uluslararası Hrant Dink Vakfı tarafından özgür ve adil bir dünya için çalışan, ilham ve umut ışığı kişilere verilen Hrant Dink Barış Ödülü'ne layık görüldü. Altan, Aralık 2012'de Yasemin Çongar ile birlikte Taraf gazetesindeki görevinden istifa etti. Taraf'taki yazılarına son vermesinin ardından 2015'e dek roman yazdı. 7 Ekim 2015'te gazeteciliğe geri döndü ve Haberdar'da yazmaya başladı. TV programcılığı Doksanlı yılların ortalarında Neşe Düzel ile birlikte Star TV'de Kırmızı Koltuk isimli tartışma programını hazırladı ve sundu. Romancılığı İlk edebî eseri "Paltolu Donkişot" adlı iki kişilik piyes idi. 1982 yılından itibaren romanlar ve deneme kitapları yayımladı. İlk romanı Dört Mevsim Sonbahar'da post modernist ögeleri kullandı ve romanın kendisini romanın konusu haline getiren üstkurmaca tarzı ile kaleme aldı. Bu romanı ile Akademi Kitabevi Roman Büyük Ödülü'ne değer görüldü. 1985 yılında ikinci romanı Sudaki İz yayımlandı. Çok satan ve çok eleştirilen bu roman, yayımlanmasından dokuz ay sonra müstehcenlikle suçlanarak toplatıldı. İki yıl süren yargılamadan sonra içindeki iki buçuk sayfalık bir bölümün müstehcen içerik olduğuna ve imhasına karar verildi. Kitap, müstehcen olduğuna karar verilen kısımları siyah bantla kapatılıp, mahkemenin sakıncalı bulduğu cümleleri içeren kararı da kitabın başına eklenerek yeniden yayımlandı. 1991'de üçüncü romanı Yalnızlığın Özel Tarihi yayımlandı. İlk romanında kullandığı üstkurmacanın çeşitli alt tekniklerini dördüncü romanı Tehlikeli Masallar'da uyguladı.[9] Bir türlü vazgeçilmeyen eski sevgilisiyle yeni bir sevgili arasında duyguları gidip gelen yalnız bir ini anlattığı bu roman, yılın en çok okunan romanlarından biri oldu. 1998 yılında yayımlanan beşinci romanı Kılıç Yarası Gibi, Yunus Nadi Roman Ödülü'ne değer görüldü. Kılıç Yarası Gibi'nin devamı sayılabilecek altıncı romanı İsyan Günlerinde Aşk, 2001 yılında yayımlandı. Bu iki romanda II. Abdülhamid dönemindeki yönetim anlayışına, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin faaliyetlerine geniş yer verdi. Bu romandan sonra "Kristal Denizaltı", "Ve Kırar Göğsüne Bastırırken" adlı deneme kitaplarını "Aldatmak" ve "En Uzun Gece" romanlarını yayımladı. Bir kadının kocasını aldatırken, neredeyse an be an hissettiklerini anlattığı Aldatmak, beş günde yüz bin adet satıldı. Ara verdiği romancılığa 2012'de Taraf gazetesindeki görevinden istifa ettikten sonra yeniden döndü. Son romanı En Uzun Gece'den sekiz yıl sonra 2015 yılında Son Oyun adlı romanını yayımladı. Bu romanın kahramanı da uzun süredir roman yazamamış bir romancı idi. İki yıl sonra yayımladığı Ölmek Kolaydır Sevmekten adlı romanda 1912-1913 yıllarında toplam altı aylık bir sürede Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşanan olayları bir ailenin fertlerinin hatırladıklarına dayanarak anlattı. Kılıç Yarası Gibi ve İsyan Günlerinde Aşk romanlarındaki ailenin bireyleri bu romanda günümüzde yaşayan torunları Osman’la konuşarak tekrar okuyucuyla buluştular. Davalar Altan, 17 Nisan 1995'te Milliyet gazetesinde yayımlanan “Atakürt” başlıklı köşe yazısı nedeniyle Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanıp 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı, gazetedeki işinden de kovuldu. 4 Ocak 2012'de Roboski katliamı ile ilgili kaleme aldığı “Devlet Yardakçılığı ve Ahlak” başlıklı yazısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a basın yoluyla hakaret ettiği gerekçesiyle 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme hapis cezasını 7 bin lira adli para cezasına çevirdi. 2 Eylül 2015'te Samanyolu Haber kanalında katıldığı bir programdaki konuşmalarından dolayı Altan hakkında ‘Cumhurbaşkanı’na, hükûmete, kamu görevlilerine hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek’ iddiasıyla soruşturma başlatıldı. 2016 Türkiye askerî darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında Ahmet Altan ile kardeşi Mehmet Altan, 10 Eylül 2016 sabahında gözaltına alındı. Altan kardeşlerin, Nazlı Ilıcak ile beraber 14 Temmuz 2016'da (darbeden bir gün önce) çıktıkları TV programında “sübliminal darbe mesajı” verdikleri nedeniyle haklarında gözaltı işlemi uyguladığı belirtildi. Bu bağlamda Ahmet Altan, aynı zamanda darbeyi önceden bilmekle de suçlandı. Gözaltına alındıktan 12 gün sonra ifadesi alındı ancak savcılıkta açıklama yapacağını belirterek Emniyet'te yöneltilen hiçbir soruyu yanıtlamadı. Bu sırada Altan kardeşlerin avukatlarıyla Adliyede beraber bulunan HDP Milletvekili Garo Paylan, Altanlar hakkında verilen kararın daha avukatlara bile bildirilmeden önce, Sabah gazetesinin internet sayfasında yayınlanmasına tepki gösterdi. Kararın ardından Ahmet Altan tutuksuz yargılanmak üzere adlî kontrol şartıyla serbest bırakıldı ancak kardeşi Mehmet Altan tutuklandı. Serbest bırakılmasının üstünden 24 saat geçmeden Başsavcılığın itirazı üzerine nöbetçi 1. Sulh Ceza Hakimliğince hakkında yakalama kararı çıkartıldı. ‘FETÖ üyesi olmak’ ve ‘hükûmeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek’ suçlamasıyla tutuklandı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 4 Kasım 2019 tarihli kararıyla “FETÖ terör örgütüne yardım etmek” suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı ve adli kontrol şartıyla tahliye edildi. 12 Kasım 2019 tarihinde tekrar tutuklandı. 14 Nisan 2021 tarihinde 4 yıl 7 ay kaldığı Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.