Dostoyevski diğer romanlarında olduğu gibi bu eserinde de ruh çözümlemelerine sıkça yer vermiş, okurun karakterlerin psikolojisine bürünmesini sağlamıştır. Roman, toplumda hep aşağılanan ve hor görülen insanların, nüfuzlu kimselerin bencilce hesapları arasında ezilişini ve sarsılışını işler. Dostoyevski, seçtiği sıradan ama olağanüstü yaşantıları ile bizi şaşırtan karakterleri ile okuru ürpertiyle karışık bir merağın içinde bırakmıştır. Yazarın ustaca kurgusu, okuyucuyu sıkmayan anlatımı ile kitap akıcı şekilde ilerliyor.
Vanya (İvan Petroviç) para kazanmak için yazı yazan, yoksul, genç bir yazardır (Dostoyevski bu karaktere kendi gençliğinden özellikler katmıştır). Beraber büyüdüğü Nataşa'ya aşıktır. Vanya ile yakınlaşıp onunla evlenmeye karar veren Nataşa, daha sonra Prens Valkovski'nin çocuk ruhlu oğlu Alyoşa'ya aşık olur. Bu arada Vanya, dedesinin ölümüne tanık olduğu kimsesiz, küçük Nelli'yi yanına almıştır. Onun bu ağabeyliğine karşılık, genç kızlığa adım atan Nelli ise Vanya'ya yavaş yavaş içinde büyüyen bir aşk duyar ve günler bu aşk sarmallarının içinde ilerler. Ezilenler, yayımlandığı dönemde çok rağbet görmüş olmasına rağmen Dostoyevski'nin çıraklık eseridir. Kitap bitmeye yakın güzelleşiyor ve son 50 sayfası insanı psikolojik açıdan da oldukça fazla etkiliyor.