“Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir.” Mustafa Kemal Atatürk Hâkimiyeti Milliye, 25 Eylül 1924 Türk Dili Tetkik Cemiyeti’nin 12 Temmuz 1932’de kurulmasından sonra başlayan Dil Devrimi’yle Türkçeyi sade bir dil haline getirme ve yabancı kökenli kelimelerden arındırma çalışmaları hız kazanır. Yabancı dillerden, özellikle Arapça ve Farsçadan alınan bilim, fen, sanat ve teknik terimlerin Türkçeleştirilmesi için komisyonlar kurulur. Son derece ağır Osmanlıca terimlerin kullanıldığı “geometri”, eski deyişle “hendese” için ise bu çalışmayı bizzat Mustafa Kemal Atatürk yapar. Atatürk, 1936 yılında toplanan III. Türk Dil Kurultayı’nın hemen ardından “geometri öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz” olması amacıyla Dolmabahçe Sarayı’nda Geometri kitabını kaleme alır. Eğitime ve bilime verdiği önemi her zaman vurgulayan Mustafa Kemal Atatürk, ilk olarak 1937 yılında Kültür Bakanlığı tarafından basılan bu kitapla, kendisinin türettiği ve günümüzde kullanılan pek çok geometri terimini dilimize kazandırmıştır.
68 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1937
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

80 syf.
10/10 puan verdi
Geometri- Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk tarafından yazılmış bir geometri kitabı... Dünyadan gelip geçmiş liderleri düşünelim, acaba hangisi toplumu için böyle bir eser bırakmıştır, kendine rahat bir uykudan ödün verip (pi sayısını 3 almadan:D) hesaplamalarla uğraşmıştır? Sanırım hiçbiri... Zaten hayran olduğum bu adama, kitabı okudukça daha da büyük bir saygı ve sevgi beslemeye başladım. Kitapta geometrinin temelleri atılmış. Düzlem, üçgen, piramit, açılar, paralel doğrular, uzay, boyutlar, çokgenler, prizmalar ve bunların alanları, hacimleri... Ya adam kesik koninin hacmini bile örneğiyle anlatmış. Ne diyebilirim daha fazla bilmiyorum. Eşsizdi gerçekten. Tabii bazı terimlerde değişiklikler var, örneğin tümler açılar yerine tümey açılar, küre yerine yüre gibi kelimelerde ses değişiklikleri olmuş günümüze kadar. Sizi bilmem ama ben ülkemin, bir pozitif bilimin temelini atan bir adamın elinden geçmiş olmasıyla gurur duyuyorum... Herkese iyi okumalar...
Geometri
GeometriMustafa Kemal Atatürk · Panama Yayınları · 20182,027 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Hayretler içerisinde okudum. O kadar savaş, sıkıntı, yokluk ,o kadar mücadele içerisinde geometriyle uğraşmak; pes doğrusu. Ne büyük adamsın sen Atam.
Geometri
GeometriMustafa Kemal Atatürk · Panama Yayınları · 20182,027 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kitapta Atatürk’ün geometri terimlerine bulduğu Türkçe karşılıklar ve geometri kuramları anlatılmış. “Boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkener, yanal, yamuk, artı, eksi, çarp, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe vb.” terimler bizzat Atatürk tarafından türetilmiş. O kadar savaşın, karışıklığın, sorunların arasında Atatürk’ün bu işle ilgilenmesi ve onun bulduğu terimleri günümüzde hâlâ kullanıyor olmamız Atatürk’ e bir kez daha hayran olmamı sağladı. Bu kitap her kütüphanede bulunmalı ve herkes tarafından okunmalı.
Geometri
GeometriMustafa Kemal Atatürk · Özlem Yayınevi · 20122,027 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
Geometri
Atatürk, Sivas Kongresi’nin toplandığı Sivas Lisesi’ne, Lise Müdürü ve Matematik öğretmeni Ömer Beygo ve Başyardımcısı Felsefe öğretmeni Faik Dranaz ve öteki ilgililerle Kongre salonuna geldiler. Burada önce, 4 Eylül 1919da tarihî kongrenin toplandığı Kongre salonunu ve özel odasını gezdi ve o günkü dekoru aynen korunan bu oda ve salonda o güne ait hatıralarını anlattı. Sonra topluluk halinde Lisenin 9/A sınıfında programdaki Hendese (Geometri) dersine girdi. Bu derste bir kız öğrenciyi tahtaya kaldırdı. Öğrenci tahtada çizdiği koşut iki çizginin başka iki koşut çizginin kesişmesinden oluşan açıların Arapça adlarını söylemekte zorluk çekiyor ve yanlışlıklar yapıyordu. Bu durumdan etkilenen Atatürk, tepkisini, “Bu anlaşılmaz Arapça terimlerle, öğrencilere bilgi verilemez. Dersler, Türkçe, yeni terimlerle anlatılmalıdır.” dedi ve tebeşiri eline alıp, tahtada çizimlerle “zaviye”nin karşılığı olarak “açı”, “dılı” nın karşılığı olarak “kenar”, “müselles”in karşılığı olarak da “üçgen” gibi Türkçe yeni terimler kullanarak, bir takım Geometri konularını ve bu arada Pythagoras teoremini anlattı. Atatürk, dilimize karşılığı “koşut” olan “muvazi” kelimesinin yerine kullandığı “paralel” teriminin kökenini açıklarken Orta Asya’daki Türklerin, kağnının iki tekerleğinin bir dingile bağlı olarak duruş biçimine “para” adını verdiklerini anlattı. Atatürk, bu derste aynı zamanda ders kitaplarının birkaç ay içinde Türkçe terimlerle yazdırılıp bütün okullara ulaştırılmasını emir buyurdu.....
Geometri
GeometriMustafa Kemal Atatürk · Özlem Yayınevi · 20122,027 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mustafa Kemal Atatürk'ün en merak ettiğim kitaplarından birisiydi. Nihayet inceleme fırsatım oldu. Zira bu kitap bir okuma kitabından ziyade inceleme kitabı, kaynak kitap veyahut referans kitap olarak değerlendirilebilir. Geometri kitabı, o kadar sade, açık ve anlaşılır bir dilde yazılmış ki, ilkokul veya ortaokul düzeyinde ilk defa geometri dersini alan öğrencilerin mutlaka kütüphanesinde bulunması gereken başucu kitaplarından birisi. İçeriğinde anlatılanların da bir o kadar basitleştirilmiş örneklerle pekiştirilmiş olması da kitabı çok cazip hale getiriyor. Herkesin incelemesini tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Geometri
GeometriMustafa Kemal Atatürk · Panama Yayınları · 20182,027 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Atatürk’ün bu geometri kitabını matematikçi birilerine yazdırdığını söyleyenler var. Ne fark eder ki? Ulu önderin hedefi yeni kurulan Türk Cumhuriyeti Devletini muhasır medeniyetler seviyesine çıkarmak, yobazlıktan , bağnazlıktan uzaklaşarak bilime-fene değer verilmesini sağlamaktı. Bunun için kitap yazdırsa ne olur? Yazsa ne olur? İkisi de amaca hizmet etmiyor mu? Kitabı görünce atasını seven bir öğretmen olarak matematik öğretmeni olduğuma bir kere daha mutlu oldum. Okuyun, okutun bu kitabı. Terimlerin şu anki hallerinin bulunmasında kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün, Atatürk’ün katkısı büyük. Matematik adının kullanılmaya başlaması bile onun sayesinde :)
Geometri
GeometriMustafa Kemal Atatürk · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,027 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
642 günde okudu
“Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakıyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delalettir. Yalnız ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekamülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanla takip eylemek şarttır.” Mustafa Kemal ATATÜRK Mustafa Kemal kültür ve eğitim alanında da bağımsızlığa oldukça önem vermiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Arapça ve Farsça okul müfredatlarından kaldırılmış olsa da Arapça bilim ve teknoloji terimleri kullanılmaya devam ediyordu. Örneğin, zaviyetan-ı mütekabiletan-ı dahiletan (iç ters açılar) vb. terimlerin anlaşılması mümkün değildi. Açı, açıortay, alan, artı, beşgen, boyut, bölü, çap, çarpı, çember, dışters açı, dikey, dörtgen, eğik, eksi, eşkenar, içters açı, ikizkenar, konum, köşegen, oran, orantı, paralelkenar, taban, teğet, toplam, türev, uzam, uzay, üçgen, varsayı, yamuk, yöndeş terimlerinin tamamı Atatürk tarafından türetilmiştir. Her öğretmenin, her öğrencinin hatta herkesin kitaplığında bulunması gereken bir kitap. Atatürk’e olan hayranlığınız kesinlikle artacak.
Geometri
GeometriMustafa Kemal Atatürk · Özlem Yayınevi · 20122,027 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Ders kitabı
Öncelikle bu kitabı yazdığı için Atamıza minnet ve şükran borçluyuz. Onca derdin, sıkıntının, hastalığın içinde bu kitabı yazarak eğitime ve dile ne kadar önem verdiğini görmüş oluyoruz. Ölümünden bir buçuk yıl önce bu kitabı yazmak onun sadece bir asker, siyasi değil bilim insanı olduğunu da gösterir. Gerçekten hangi lider vardır ki bu kadar özelliği kendinde barındırsın. O çağının çok ötesindeydi ve Türk milletinin başına gelmiş en iyi şeylerden biriydi. Onu anlamak çok önemli. Onun fikirlerini, yaptıklarını, yazdıklarını okumak görevimiz. Bu yüzden bile bu kitap okunmalı. Ben bir matematik öğretmeni olarak da bu kitabı okumam gerektiğini biliyordum. Görevime de başlamadan okudum. Özellikle matematik öğretmenleri okumalı bence. Lise öğrencilerinin okumasını çok tavsiye etmem ama lise mezunları, 20 yaş üstü okumalı bence. Kitap neyin nereden geldiğini ve belki de alışık olmadığımız farklı gösterimleri verdiği için bilgilendirici. Terimlerin şu anki halleri ile öncesi farklı olabiliyor. Zaten o zamandan günümüze de Türkçemiz bayağı değişmiş. Kitabı okurken Türkçe'nin eski kullanımlarını da görmüş olup bilgi sahibi oluyoruz. Kitapta zaten bildiğim şeyler vardı ve bildiklerimi tekrar etmiş oldum. Faydalı idi. Zaten çok kısa olduğundan hemen bir çırpıda okunabilir. Herkesin okuması dileği ile... Atama sonsuz teşekkürler...
Geometri
GeometriMustafa Kemal Atatürk · Panama Yayınları · 20182,027 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Geometri
Atatürk’ün çok bahsedilen ama okunmayan kitabı. Atatürk bu kitapta 129 geometri terimini tanımlamıştır. Gayet kolay ve güzel kelimeler seçmiş, bizler için işi kolaylaştırmış. Terimlerin tanımını verdikten sonra kolay örneklerle pekiştirmiş. Tabi ne kadar basit desek de hâla yapamayan insanlar var.. Sorunumuz Bugün Atatürk’ü geometri kitabı yazdığı için öven çoğu insanın da kitabı okumamış olmaları... Atatürk hâla tartışılan, farklı görüşlerin çatışmasında kalan bir isim. Olay şu ki bu insanlar kitaplarını okumadan savunuyor ve düşmanlık yapıyor. Bugün Atatürk’ü tanıdığını iddia edenlerin çoğunun okuduğu “Nutuk” kitabıdır. Ben okumadım çünkü Nutuk kitabı popüler bir kitap olduğu için yayınların kendi istekleri üzerine eklenmiş, çıkarılmış, müdahalede bulunulmuş haliyle satışa sunulmakta. Eğer bir gün ilk basımlarından bulursam mutlaka okuyacağım bir kitap. Ben Atatürk’ü tanımak için okunacak kitabının “medeni bilgiler” olduğunu düşünüyorum. Pdf okumaya başlamıştım ama kitabın basımında Atatürk’ün kendi el yazısıyla da yazdığı kısımlar bulunduğu için kitabı alıp okumaya karar verdim... Sonuç olarak, Atatürk hakkında konuşmak için Atatürk’ün kendi yazdığı kitapları okumalı. Körü körüne savunup, körü körüne düşman olmamalı. Keşke milletimiz her görüşü, kişiyi ya da kişileri tadında yaşasa... Bugünkü halimizin sebebi yine abartılı duygularımızdan ve okumayışımızdandır.
Geometri
GeometriMustafa Kemal Atatürk · Özlem Yayınevi · 20122,027 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Birçok kez duyduğum bu eseri Isparta Kitap Fuarı sayesinde edindim. Farklı yayınlardan basılmış olduğunu gördüm. Benim aldığım yayın evi Türk Dil Kurumu Yayınları. % 50 indirim yapmış bu esere herkes okusun diye. Normalde 6 TL olan bu eser ( CİLTLİ ) indirimle 3 TL. Yani almayan, okumayan kanımca pişman olur. Kitaba gelecek olursak eser Türkçe'nin bilim dalı olarak gelişmesini, zenginleşmesini isteyen Atamız tarafından, onun ürettiği Türkçe terimlerle yazılmış. Atamızın Türkçe'ye daha doğrusu bir milletin diline verdiği önemi görüyoruz. 47 sayfa ve tamamen Geometri bilgisiyle dolu bir eser. Sadece terimleri kendisini üretmesi bile gerçekten büyük bir zeka ürünü. Kitap içerik olarak Geometri'nin kurallarını içeriyor. Karenin alanı, daire çapı falan filan vesaire ama bunları Türkçe'ye yansıtmak ve günümüze uyarlamak için uğraşmış Atamız. Tüm terimleri Türkçe'ye çevirmeye çalışmış. Çokgen - Poligon / Direget - Boyut / Oput Açı - 90 derecelik açı gibi kelimeler mevcut. Tüm kelimelerin açıklamaları da en arka sayfada yer almakta. Bazı terimleri örneklerle açıklamış Atamız. Her şeyden ziyade belki çok hafif bir Geometri bilgisini kağıda dökmek gibi gelebilir. Edebi bir şey beklemek kanımca zor ama bununla birlikte şanlı bir mazisi olan, savaşların içinden gelen ve bir ülke kuran liderin binlerce kitap okuması bence çok büyük başarıdır. Üstüne de Türkçe'nin gelişmesi için yabancı olan kelimelerin tamamını öğrenerek bunu dilimize uyarlaması kesinlikle bir dahilik olmalıdır. Elbetteki tavsiye ediyorum.
Geometri
GeometriMustafa Kemal Atatürk · Özlem Yayınevi · 20122,027 okunma

Yazar Hakkında

Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal AtatürkYazar · 129 kitap
Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi. Atatürk'ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı. Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla Çiftliği'nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik'e dönüp okulunu bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra 1893 yılında Askeri Rüştiye'ye girdi. Bu okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey adına "Kemal" i ilave etti. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdâdi'sini bitirip, İstanbul'da Harp Okulunda öğrenime başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu., Harp Akademisi'ne devam etti. 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı. 1905-1907 yılları arasında Şam'da 5. Ordu emrinde görev yaptı. 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır'a III. Ordu'ya atandı. 19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı. 1910 yılında Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevraları'na katıldı. 1911 yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı. 1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı. 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi. Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü. 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu sırada I. Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi. 1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine "Çanakkale geçilmez! " dedirtti. 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı'nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II. Anafartalar zaferleri takip etti. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık 253.000 şehit veren Türk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemal'in askerlerine "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" emri cephenin kaderini değiştirmiştir. Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları'dan sonra 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da görev aldı. 1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı. Şam ve Halep'teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917'de İstanbul'a geldi. Velihat Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyehatten sonra hastalandı. Viyana ve Karisbad'a giderek tedavi oldu. 15 Ağustos 1918'de Halep'e 7. Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı. Mondros Mütarekesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin Osmanlı ordularını işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını " ilan edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı. 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı. Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'I işgali sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan I. Dünya Savaşı'nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye - ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı. Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır: Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü'nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı. Çukurova, Gazi Antep, Kahraman Maraş Şanlı Urfa savunmaları (1919- 1921) I. İnönü Zaferi (6 -10 Ocak 1921) II. İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921) Sakarya Zaferi (23 Ağustos-13 Eylül 1921) Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922) Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı. Böylece Sevr Antlaşması'yla paramparça edilen, Türklere 5-6 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı. 23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu müjdelenmiştir. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı İmparatorluğu'yla yönetim bağları koparıldı. 13 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ve "Yurtta barış cihanda barış" temelleri üzerinde yükselmeye başladı. Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı. Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz: 1. Siyasal Devrimler: • Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922) • Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923) • Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924) 2. Toplumsal Devrimler: • Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934) • Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925) • Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925) • Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934) • Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934) • Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü (1925-1931) 3. Hukuk Devrimi: • Mecellenin kaldırılması (1924-1937) • Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937) 4. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler: • Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924) • Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928) • Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932) • Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933) • Güzel sanatlarda yenilikler 5. Ekonomi Alanında Devrimler: • Aşârın kaldırılması • Çiftçinin özendirilmesi • Örnek çiftliklerin kurulması • Sanayiyi Teşvik Kanunu'nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması • I. ve II. Kalkınma Planları'nın (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verildi. Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti. Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı. 15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl Nutku'nu okudu. Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923'de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi. Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı. 1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı. Fransızca ve Almanca biliyordu. 10 Kasım 1938 saat 9.05'te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi'nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ebedi istirahatgâhına gömüldü. Kaynak: kultur.gov.tr/TR-96300/atatur...
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.