Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Gökdelen
Tahsin YücelGökdelen Yorumları ve İncelemeleri
Gökdelen yorumları ve incelemelerini, Gökdelen kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Gökdelen puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tahsin Yücel Fransız Dili ve Edebiyatı profesörü, ödüllü çevirmen, ödüllü yazar ve eleştirmen.
Gökdelen; toplum, siyaset ve hatta doğadaki kirlenmeyi ironik bir üslupla eleştiren iyimser distopya türünde bir roman. Kapitalist düzenin varabileceği sınırlar ve ekolojik dengenin bozuluşu hakkında uyarı niteliği de olan çok yönlü bir
Gökdelen
2073 Türkiyesi’ni anlatan “Gökdelen” yargının özelleştirildiği bir dönemi konu alır. O günlerde yargı organı elde kalan tek kamu kurumuyken; ülkenin dağı, taşı, maden ocakları, ormanları, denizleri, havaalanları, yolları, köprüleri, üniversiteleri, müzeleri, limanları, fabrikaları, hastaneleri ve hatta çöpleri bile özelleştirilmiştir.
Yargının
" 'Yılkı Adamlar' geri dönüyor. Yaşanacak güzel günler var demek ki.. Bu ülkenin bize ihtiyacı var. Vazgeçtik, gitmiyoruz! Ülkemizi terk etmiyoruz! Direneceğiz, kazanacağız. O eski güzel günlere geri döneceğiz.."
Kitap bizi 2073 yılı İstanbul'una götürüyor. Bütün şehri yıkıp yerine birbirinin aynı gökdelenler dikmek isteyen bir adam ve onun isteklerini yerine getirirken kendini sorgulayan ama yine de "zamanın şartlarına" uyan avukatı ekseninde kurgulanıyor hikaye.
Gökdelen'in burada bir metafor olarak kullanıldığını düşünüyorum. Teknoloji ve gelişmişlik uğruna ekolojinin, tarihi dokunun maneviyatın, insanı insan yapan duyguların nasıl yavaşça yok edildiği anlatılmak istenmiş. Makineleşmenin insanı değersizleştirdiği üzerinde durulmuş. Hukukun özelleştirilmesi konusu var bi de tüm kitap boyunca. 'Hukuk özelleşirse ne olur'un cevabını görüyoruz kurgu içerisinde.
Aslında bir çok önemli konu işlenmiş. Bi tür eleştiri kitabı gibi de görebiliriz " Gökdelen"i.
Ama kitap boyunca kendime şunu sordum: Roman nedir? Edebiyat nedir? Bu kitabı neden okuyorum :(
Verilmek istenen mesajlarla boğulan kurgulara roman gözüyle bakamıyorum. Edebiyat heba okup gidiyor arada. Tahsin Yücel okumayı sevdiğimi düşünüyordum ama bu aşırı mesaj kaygısı ve öz Türkçe yazma çabası yüzünden soğuduğumu hissediyorum. Neredeyse hiç kullanmadığımız kelimeleri sırf öz Türkçe diye kullanmak Edebiyat ruhunu bana göre aşırı zedeliyor. Çok çok zorlandığım bi okuma oldu benim için. Distopya sevmediğimi de eklemem gerek galiba.
Yakın zamanda olması muhtemel olaylar
Kitap mutlaka okunması gereken bir kitaptır,çünkü biz küresel dünyanın benzer sorunları veya oluşacak sorunlardan bahsediyor.Hele o içindeki yılkı insanları bölümü yakında tamamen gerçekleşmesi muhtemel bir durumdur.Teklonojiyle beraber hızla küreselleşen bir dünyada yaşıyoruz ve robotlar artık yavaş yavaş dünyamızda yerlerini alıyorlar ve bu böyle devam ederse zaten işsizlik sorunu vardı ama robotlarla beraber işsizlik sorunu iki katına çıkacaktır.Yazar tam da bundan bahsediyor...
336 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
2073 yılında geçen ve yargının özelleştirilmesini anlatan bir distopya olmasına rağmen, koltuklarını sağlamlaştırmak adına iktidarın önce sessiz kalışı, muhalefetin tasarıya hemen olumlu bakışı, Can Tezcan karakterinin siyasi görüşüne güvenerek halkın bir kesiminin durumu sorgusuz kabullenişi ve Cüneyt Ender karakteriyle hedeflenen görüşün gazeteci kimliği aracılığıyla kolaylıkla halka benimsetilebilmesi açısından bana günümüzden çok da uzak şeyler yaşamadığımızı düşündürten bir eser oldu.
Kitaptaki ifadeden yararlanarak söylemem gerekirse:Dürüstlüğün tümden yok olmadığını , çıkarcılığın tüm bireyleri tutsak edemeyişini görebilmek adına bu kitabı okumalısınız
Yıl 2073... Mekiklerin gökdelenler arasında süzüldüğü yıllar. Ülkenin en iyi avukatı Can Tezcan. Hatırı sayılır zengin müşterisi Temel Diker'in İstanbul'u dönüştürmek istediği görüntüye kavuşturması için bazı yasal engelleri ortadan kaldırmak için bir öneri ortaya atar: Yargının özelleştirilmesi. Dağlar, taşlar, ırmaklar, denizler, limanlar, havaalanları, yollar, köprüler, gemiler, uçaklar, fabrikalar, okullar, üniversiteler her şey özel kurumların elinde. Peki hâl böyleyken yargı neden özelleştirilmesin?
Can Tezcan zamanında devrimci bir üniversite öğrencisi. Kendisinin ve arkadaşlarının Marksist düşüncelerini kitabın tamamında görmek mümkün.
Son olarak Yalan kitabında, Dostoyevski'nin Budala eserine bolca yer vermişti ve burada da Karamazov Kardeşler çıkıyor karşımıza.
Aslında o kadar uzağa gitmeye gerek yok. Mekikler dışında kitapta yer alan durumların çoğuna günümüzde tanıklık ediyoruz. Bazı tekrarlar okurken yoruyor maalesef.
Keyifli okumalar...
" Gökdelen " yazar Tahsin Yücel' in okuduğum ilk kitabı ve romanı. Kitabın konusu ,2073 yılı Türkiye 'si..( İstanbul'u.) ,Yargının özelleştirilmesi,siyasi gelişmeler anlatılıyor...
Kitap bana aşırı tekrar hissi verdi.Pek hoşlanmadım.
Bu tür sever okurlara tavsiye eder, iyi okumalar dilerim.
Tahsin Yücel’in okuduğum en iyi, en dikkat çekici, en merak uyandırıcı kitaplarından birisi bu kitap olabilir. İlk üçe yazacağım eserlerinden olduğunu söyleyebilirim. Evvela yazıldığı dönemi, sonra da anlattığı dönemi (2073) göz önüne aldığımızda karşımızda bir Ütopya var. Genel olarak gelecek hayalleri nasıldır? Evvela uçan arabalar vardır, göz
Gökdelen
Bıyık Söylencesi ve Peygamberin Son Beş günü kitaplarını büyük bir keyifle okuduğum Tahsin Yücel’den yüzde yüz yerli ve milli bir distopya ile karşınızdayım.
2007 yılında Balkan ülkelerinin katılımıyla düzenlenen Balkanika Ödülünü kazanmış olan Gökdelen, 2073 yılının Türkiye’sini ele almaktadır. Tahsin Yücel kıvrak zekasıyla öyle bir ülke hayal etmiş ki aslında çok da hayal diyemeyiz. Zira gidişat bu yönde diye düşünüyorum. Hayal ettiği ülkede dağ taş deniz hava okullar hastaneler tüm kamusal alanlar hepsi birer birer satılmış yani kibarcası özelleştirilmiş. Hatta şu an İstanbul’da gördüğünüz o tarihi doku bile yok edilmiş. Kala kala ülke yönetimini sağlayan 3 temel unsur kalmış. Yani yasama yürütme ve yargı.
Devamı : kitapofisihakan.com/edebiyat/gokdelen
Tahsin Yücel, iyi bir çevirmen. Kitapların gizli kahramanlarından yani. Kumru ile Kumru kitabı ile kendi kitaplarına başladım ama bu kitabı konu itibari ile istenen etkiyi pek yaratmadı. Zor okunmuyor fakat yazarın vermek istediği o distopik etkiyi bana veremedi.
Gökdelen, Tahsin Yücel, syf 335, Can Yayınları
Tahsin Yücel 'den okuduğum ilk kitaptı. Kendisini çevirileri, yazarlığı ve eleştirmenliğiyle tanıyoruz. Kitabı okuduktan sonra "Nasıl bir kitaptır bu? Aman Ya Rab'bi!" dedim ve Tahsin Yücel 'in neden Sabahattin Ali kadar tutulmadığını anlayamadım.
Yıl 2073... Kitap, Can Tezcan'ın arkadaşını kurtarmak ve zengin müşterisini memnun etmek için bir fikir ortaya atmasıyla başlıyor. Yargının özelleştirilmesi fikri... Aslında bana bu fikir hiç de ütopik gelmedi. İşin gerçek tarafı çok uzak da gelmedi. Şu anda 2019 yılında paran varsa eğer yargıyı elinde tutabiliyorsun. Haksızsan da haklı olabiliyorsun. Ve ben buna zaten çok doluydum üzerine bu kitap merhem mi oldu yaramı daha mı çok kanattı bilemiyorum.
Kitap o kadar derin o kadar zengindi ki. Yazarın en zayıf bulunan kitabı böyleyse diğerlerini gerçekten düşünemiyorum. Bu kitapta ne yok ki... Ütopya, distopya, bilim kurgu, kara mizah,siyaset, bolca taşlama... Hepsinden birer tutam mevcuttu. Gerçekten hayran kalarak okuduğum bir kitap oldu Gökdelen. Eşlik ettiği için Kader ablaya ve grubumuza teşekkürlerimi sunuyorum.
Sıra Tahsin Yücel'in diğer kitaplarında...
Gökdelen
Merhabalar!
Bugün Tahsin Yücel’in 2006 yılında ilk basımını yaptığı, 2007 yılında Balkanika Ödülünü kazandığı kitabı; ‘Gökdelen’ kitabıyla geldim.
Yücel’den okuduğum ilk kitaptı, kalemini ve bakış açısını çok sevdim. Diğer kitaplarına da kesinlikle en kısa sürede şans vereceğim diyerek biraz kitaptan bahsetmek istiyorum.
2073
336 syf.
10/10 puan verdi
Türkiye'nin en iyi yazarlarından biri olan Tahsin Yücel, 2073 yılında geçen ve genel olarak yargının özelleştirilmesini odak noktasına koyduğu bu distopik romanında siyasetçisinden aydınına kıyasıya eleştirmiş.
Yazarın sağlam dili ve diğer birçok distopya romanından farklı olarak bizim ülkemizi konu alması bakımından okunmaya değer olduğunu düşünüyorum.
Gökdelen
Herşeyin özelleştirildiği Türkiye’de peki yargı özelleştirilirse ne olur?
Kitap 2073 yılında geçen bir distopya; yargının özelleştirildiği bir Türkiye’yi anlatıyor.
İstanbul’u ikinci Newyork yapıp; gökdelenler ile doldurmak ve bir Özgürlük Anıtı dikmek isteyen Türkiye’nin en zengin insanlarından Temel Diker’in Hikmet Baba’nın eski evini almak için verdiği savaşla başlayan ve işin içine medya, siyeset ve iş dünyasının karıştığı yargıyı özelleştirerek ele geçirme mücadelesi ile dürüst ama farklı planları olan hukukçu Can Tezcan kitabın temel konusu.
Çok sıradışı konusu olan kitap daha akıcı ve olay kurgusu daha iyi olabilirdi.
2006 yılında yazılmış olması nedeniyle günümüz Türkiye’sine bolca göndermenin yapıldığı bir kitap olmuş.