Hegel’in Tinin Fenomenolojisi

Martin Heidegger

Hegel’in Tinin Fenomenolojisi Hakkında

Hegel’in Tinin Fenomenolojisi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Martin Heidegger’in 1930/31 akademik yılı güz döneminde Freiburg Üniversitesi’nde verdiği Hegel’in Tinin Fenomenolojisi (Hegels Phänomenologie des Geistes) dersi, Hegel’in ölümünün 100’üncü yıl dönümüne denk gelmişti. Bu çeviri ise Hegel’in doğumunun 250’nci yıl dönümü vesilesiyle yayımlanıyor. Heidegger’in burada uyguladığı yorumlama yöntemi sayesinde, Hegel’in genel olarak spekülatif felsefesi, özel olarak Tinin Fenomenolojisi’ndeki diyalektik yöntemi berrak biçimde ortaya konulmuştur.
Çevirmen:
Kaan H. Ökten
Kaan H. Ökten
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 22 dk.Sayfa Sayısı: 260Basım Tarihi: 29 Eylül 2020Yayınevi: Alfa YayınlarıOrijinal Adı: Hegels Phänomenologie des Geistes
ISBN: 9786254491283Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 32.9
Erkek% 67.1
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Martin Heidegger
Martin HeideggerYazar · 26 kitap
26 Eylül 1889'da Baden eyaletinde doğdu. Çocukluğundan itibaren dine ve felsefeye eğilimli biri olarak yetişti. Felsefi çalışmalarıyla olduğu kadar, yaşamı ve çeşitli dönemlerde sergilediği politik tutumlarıyla da tartışma konusu oldu. Felsefi yetkinliği ve önemi yadsınamazken politik konumları dolayısıyla sürekli sorunlu bir ilişkinin taşıyıcısı oldu ve bu durum çoğu zaman felsefi çalışmalarının tam olarak değerlendirilmesini gölgeledi. Freiburg Üniversitesi'nde Katolik ilahiyatı ve Hristiyan felsefesi okudu ve 1914 yılında ilk çalışması ve doktora tezi, "Psikolojide Yargı Kuramı" ile dikkat çekmeye başladı. 1923'te Marburg Üniversitesi'nde profesör oldu. 1927 yılında "Varlık ve Zaman" yayımlandı ve yayımlanışından itibaren yalnızca varoluşçu felsefe açısından değil, 20.yüzyıldaki bir bütün felsefe tartışmaları bağlamında bir şekilde etkili oldu. Heidegger burada, bütün bir Batı Felsefesi geleneğini metafizik olmakla eleştirdi, ki sonrasında postmodern felsefe bu argümanı başka düzlemelerde yeniden değerlendirecektir. 1933 yılından itibaren Nazilerin iktidara gelmesiyle birlikte Heidegger Nazi Partisi'ne katıldı. Bu dönemde Freiburg Üniversitesi'nde rektör oldu. Heidegger'in bu dönem boyunca izlediği politika her zaman tartışma konusu olmuş ve onun çalışmalarının değerlendirilmesine gölgeler düşürmüştür. Nazilere katıldığı gerekçesiyle 1945'te üniversiteden uzaklaştırıldı ama sonra 1952'de yeniden üniversiteye dönebildi. Daha sonra yanlış yaptığını söylemesi de üzerine düşen gölgelerin sona ermesini sağlamamıştır, ancak bununla birlikte onun teorik çalışmalarının değeri her zaman kendini buna rağmen korumuş ve felsefe açısından önemli yerini muhafaza etmiştir.