Safevi Devleti'nin en parlak dönemini geçirdiği yıllarda devletin başında bulunan şah İsmail, dedesi Cüneyt ve babası Haydar 'i konu edinen tarihsel bir roman İsmail.
15. Yy'da Osmanlı zulmünden bunalan Anadolu Alevileri, bir Mehdi olarak gördükleri İsmail etrafında birleşirler. Öyle ki, bu Osmanlı'nın hiç hoşuna gitmez. Önlerini kesmek için yapılan hamleler, şah İsmail'e ilgiyi daha da artırır. Ve büyük bir güç haline gelir safevi devleti.
Osmanlı padişahı 1. Selim ve şah İsmail arasındaki mücadele, 1. Selim daha Trabzon valisiyken başlamıştır. Atışmalar, tehditler, hakaretler ve güç gösterileri eşliğinde Çaldıran'da son bulan ilişkiler.
1. Selim, şah İsmail'i Anadolu Alevilerini ayartmakla; şah İsmail ise 1. Selim'i Anadolu Türkmenlerine eziyet etmekle suçlar. Her ikisi de haklıdır aslında. Çaldıran da iki ordu karşı karşıya geldiklerinde sonuç bellidir aslında. Çünkü Osmanlı ordusu teknolojik olarak epey öndedir. Safevi ordusunda ise ok, kılıç, kalkandan başkan bir şey yoktur.
İsmail, şah İsmail'in şair yönüyle de ilgilidir. Hatai mahlasıyla birbirinden güzel şiirler yazan şah İsmail bu konuda da inanılmaz yeteneklidir.
Sonucu safevi devleti açısından iyi olmasa da, şah İsmail Türk tarihi açısından çok önemlidir. Anadolu Türkmenlerinin inanılmaz sevgisi karşısında büyüdükçe büyümüştür.
Böylesi tarihi romanlar okurken bazen sikilabiliyor insan. Ancak kolay okunur olması ve akıcı dili sayesinde su gibi akıp gidiyor roman. Hele bu konuda biraz bilgi sahibiyseniz tadından yenmez.
Benim iki yıl önce okuduğum bir romandı. Keyifle okumuştum. Meraklılarına tavsiye ederim.