1989 Ankara doğumlu bir kişiyim. Ankara’da, yüzde ellisini bizzat kendi doğurduğum ailemle birlikte yaşıyorum.
Bu sene epeyce bir anayım. İki çocuğumun da en zor dönemleri çakıştı. Biri yeni doğdu diğeri okula başladı.
Yol kenarına atılmış bir ahşap görse gözleri kalp kalp olan gerçek bir eskiciyim. Alır getirir, yıkar paklar, boyar kullanırım. Bayılırım boş işlere. Şaka bir yana, iç dekorasyon bence bir tutku. Ama öyle al getir koy dursun şeklindeki iç dekorasyondan bahsetmiyorum. Geri dönüştürmek, boyamak, kaplamak veya herhangi bir şekilde du it yorselfmekten bahsediyorum. Bazen azalır gibi oluyor ama, no. Bitmiyor.
Hiçbir teknik bilgim olmayan konularda, üstelik katiyetle destek kabul etmeden çabalayıp durmak en büyük hobimdir. Mesela dikiş yapmayı aslında bilmem ama yine de 5 senedir yapıyorum. NASIL FİKİR? BENCE SÜPER.
Takım tutmam, spordan sayılıyor olması dışında futbolun her şeyinden nefret ederim. Kabalıktan başka bir şey çağrıştırmıyor bana. Bu, adabı muaşerete aşşırı hakim oluşumdan kaynaklanıyor.
Siyasetten anlamam çünkü anlamak istemem. Siyasi partilerin tamanına karşıyım ama bir brunch partisi, bir baby shower deseniz koşarak gelirim. Çünkü içinde yabancı kelime olan şeylere bayılırım. Bu da ingilizceye aşşırı hakim oluşumdan kaynaklanıyor. Yani böyle bir ingilizceye hakim olmak olamaz, görseniz şaşırırsınız.
Kocama kociş demem. Koca adama kociş demektense eline yüzüne silikon tabancasıyla ponpon yapıştırıp vitrine koyarım daha iyi; çünkü bence ikisi aynı şey. Kocam da demem aslında çünkü bana bir garip geliyor o kelime. Eşim demem, o da çok yapmacık. Beyim, herif veya benim adam da diyemiyorum haliyle. Ay ben ne diycem bu adama? Ali diyeyim dedim hazır adı da Ali iken… Ali süper. Her ruh haline uyuyor. Kızgınken de üzgünken de aşıkken de süper gidiyor.
Slm Ali nbr?
***
2009 yılında, yani 20 yaşındayken ilk kalp çarpıntımı doğurdum.
Yiğit oğlum.
Minik gözlüklerinin arkasında parlayan gözleriyle yolumu aydınlatıyor şu an. Çok akıllı, çok meraklı, çok komik ve inanılmaz merhametli. O bambaşka biri.
2015 yılında bir ısı ve ışık kaynağım daha oldu.
Deniz kızım.
Kendisi tam bir günışığı ama haberi yok. Çokça ağlamak dışında şimdilik kendini pek ifade edemiyor bize, ama o bambaşka biri.
Hal böyle olunca üniversite okumaya fırsatım olmadı (Gülüşmeler…)
O zaman bulamadığım(!) vakti tam da bu sene buldum ve üniversite sınavına girdim. Şimdilik (yazar burada maceranın daha yeni başladığını ifade ediyor) hayaller hayatlar tadında da olsa bir bölüm seçip okuyacağım. Sonuç itibariyle yaşını başını almış olmak bunu gerektirir.
Bilmemney’s mom, falan anne, filan gelin olmadan önce tek sıfatım bir Ceylan olmaktı.
Blogcu alemde bir Ceylan eskik kalmasın diye;
çoluk çocuk, dekorasyon, geridönüşüm, DIY projeleri, kitaplar gibi muhtelif konularda yazmayı planlıyorum.
Umarım her şey iyi olur. Bence yazdıklarımı okuyun. Türkiyemizdeki ve dünyamızdaki herkese anlatın. Herkes kendi kapısının önüne anlatsa her yer benim blogum olur.