Kadınların yönetimi ele geçirdiği, anaerkil toplum düzeni kurmaya başladıkları bir kominist ütopyayı anlatıyor kitap ve aslında konusunu, hikayesini oldukça sevdim. Bununla birlikte Aristophanes'in dilini, üslubunu pek sevemedim çünkü çok fazla argo, kaba saba ve bel altı muhabbet üzerine kurmuş diyalogları. Ayrıca anaerkil toplum ütopyasını, hele de komünist bir ütopyayı büyük oranda cinsellik üzerine kurması da pek hoşuma gitmedi. Tüm devletin derdi bu olmuş gibi bir durum vardı ve bunu biraz yadırgadım sanırım. Genel olarak komedyadan çok tragedya seven biri olarak zaten beni çok etkilemeyeceğini biliyordum ama üslubu ve dili biraz daha uzaklaştırdı diyebilirim.