İnsanın aklı o dönemleri almıyor, böyle bir cinayet işlenmiş olabilir mi gerçekten diyor, dedelerimizden dinliyoruz, o zaman anlıyoruz, Allah! demeye insan nasıl hasret olur. Kendi çocuklarıyla aynı dili konuşmaya nasıl hasret olur. Aynı yazıyı yazmaya, aynı tarihe, aynı kültüre, Viyana surlarında ezan okutan o şanlı ecdada, şanlı değerlere sahip olmaya nasıl hasret olur, gayet net anlıyoruz.
Viyana’da ezan okutan millet, kendi ülkesinde rahatca Allah diyemiyor. Siz anlayabilir misiniz böyle bir şeyi? Türk’ün adını İslamla özdeşleştiren, Batıya parmak ısırttıran o millet kendi ülkesinde azınlık konumuna düşüyor. Bunun da suçunu İslama yüklüyorlar. Ya hadi canım ordan!
Endülüs’ten bilimi öğrenen Avrupa’nın gerisinde kalmanın şucu İslam oluyor öyle mi? Bu millet kendi özünden çok iyi sökülüp atılmış cidden, çok iyi başarmışlar, hiç atalarımızın kültürü böyleyken biz niye böyleyiz diye düşünüyor muyuz, etrafta haykırdığın özgürlük naraları senin tarafsız düşüncelerin mi, yoksa sana kasıtlı düşündürülen şeyler mi hiç düşünüyor muyuz? Neyse.