Uzun zamandır bu kadar keyifli bir kitap okumamıştım. Başlayınca elden bırakası gelmediği gibi, her fırsat bulduğum dakikayı kendine çekiyor bu kitap. Bu kitap hem güldürüyor, hem yeniden aşkı hissettiriyor, hemde duygusallastirip okutuyor işte ....
Nehir küçükken anne babası vefat etmiş, teyze ve enişte yanında büyümüş bir genç kızdır. Enişte yaşamı boyunca boş yaşayan ve Nehiri sömüren bir insandır.
Aliiiii,,,.... ahh Ali..... Bu yüreğinde kocaman sevgisi ile dolu delikanlı Ali.... Ali çapkın ve uçuk yasayan, zengin bir ailenin ogludur. Büyük bir aile şirketleri olsa bile, Ali şirkete bağımlı olmak istemediği için kendisine ait bir restaurant işletmektedir. Asla ailesinin soyadını ön planda kullanmak istemez, buna rağmen kadınlar boncuk gibi sıraya dizilmiştir. Ali'nin çapkınlığı Nehir' i tanıyincaya kadar devam eder ve Nehir ile hayata bakış açısı değişir.
Ali'nin arabasının bozulup, otobüse binmesi ikisinin de kaderlerinin örülmeye başladığı andır. Tesadüf müdür bilinmez, kader aynı gün Ali'nin aile şirketinde oyasini işlemeye devam eder.
Yorucu, stresli ve aşk dolu mücadelenin sonu ne olacak?
Liseden beri güvendiği dost dediği, sırlarını paylaştığı arkadaşı ve restaurant'in müdürü Nazenin vurdugu darbe neydi?
Baslangic ta da dedigim gibi cok keyifli bir kitaptı. Biraz aşk, biraz komedi. Acaba şimdi ne olacak deyip, kitabı elinizden bırakamayacaksınız.
Sevgili yazarımızın emeğine, fikrine sağlık. Kalemi daim, okuyucusu bol olsun inşallah.