İki arada bir derede bir Zewig kitabı daha okudum ve bu çok iyiydi. Bir defa savaşların ne kadar gereksiz olduğunu fark etmenizi sağlıyor. İkincisi;yazarın kendi hayatıyla doğrudan bağlantılı.
Biliyorsunuz Stefan Zewig, 1.Dünya Savaşı'na karşıydı ve savaş karşıtı fikirlerini herkese yaymaya çalışıyordu. 1.Dünya Savaşı' nın etkilerinden kaçarak, Karısıyla çeşitli Avrupa ülkelerinde yaşamış ve sonunda, savaşın yıkıcı etkilerine dayanamayarak, eşiyle intihar etmişlerdi.
İşte 'Mecburiyet' yazarın gerçek hayatından bu nedenle etkiler taşıyor. Farklılıklar var elbet.
Kitabın ana karakteri Ferdinand, eşiyle birlikte 1.Dünya Savaşı'dan kaçmak için İsviçre' ye sığınır. Halihazırda askerdir. Yani asker kaçağını durumunda. Fakat savaşa karşıdır Ferdinand. Kendisine teslim olması için bir celp gelir. Şimdi bir karar vermek zorundadır; eşini ve hayatı mı yoksa savaşa katılmayı mı tercih edecek.
Kitap fazlasıyla sorgulayıcı, karakterlerin psikolojik durumlarını her zamanki Zewig ustalığıyla anlatan, gerçekten Ferdinand'ın 'inanmadığım bir savaşa katılsam mı yoksa burada eşimle kalıp hayatı mı srçmeliyim' şeklindeki gelgitlerini tekniği itibariyle çok iyi anlatan bir kitap.
İki kitabı hariç (Korku ve Mürebbiye) Zewig beni hiç yanıltmadı. Ne zaman sıkıldım araya bir Zewig kitabı sıkıştırıyorum.