Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mimarlık ve Dekonstrüksiyon

Jacques Derrida

Mimarlık ve Dekonstrüksiyon Hakkında

Mimarlık ve Dekonstrüksiyon konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
Okunma
1
Beğeni
82
Görüntülenme

Hakkında

Dekonstrüksiyon düşüncesinin yaratıcısı ve geliştiricisi olan felsefeci Jacques Derrida’nın Mimarlık ve Dekonstrüksiyon başlıklı kitabı Arketon Yayınları’nın son kitabı olarak raflardaki yerini aldı. Aziz Ufuk Kılıç’ın Türkçeye çevirdiği kitabın editörlüğünü Aykut Köksal, redaktörlüğünü ise Amber Niksarlıoğlu Eroyan ve Bihter Sabanoğlu gerçekleştirdi. Mimarlık ve Dekonstrüksiyon, Derrida’nın söyleşilerinden, girdiği tartışmalardan ve yazılarından oluşuyor. Ünlü felsefecinin yazıştığı, tartıştığı, söyleştiği mimarlar arasında, dekonstrüktif mimarlığın öncülerinden Daniel Libeskind ve Peter Eisenman da yer alıyor. Derrida’nın katkıda bulunduğu Paris La Villette projesinin mimarı Bernard Tschumi ise tüm tartışmaların odak noktasında bulunuyor. Jacques Derrida, bir söyleşisinde, yöntem olarak mimari dekonstrüksiyon üzerine şunları söylüyor: “Dekonstrüksiyon, inşa edilmiş olanı dekonstrüksiyona uğratmayı bekleyen mimarın yönteminden ibaret değil; daha ziyade tekniğin kendisine, mimari mecazın otoritesine dokunan ve tam da bu sebeple kendi mimari retoriğini dekonstrüksiyona uğratan bir sorgulama.” Derrida, dekonstrüktif mimarlığın kendisini giderek daha çok ilgilendirdiğini ise şöyle anlatıyor: “Dekonstrüktif mimarlıkla değil de mimarlık hakkında dekonstrüktif söylemle ilk karşılaştığımda tepkim şaşkınlık ve güvensizlik oldu. İşin içinde bir analojinin, yer değiştirmiş bir söylemin, kesinlik değil analoji içeren bir şeyin olduğunu düşündüm. Daha sonra dekonstrüksiyonu hayata geçirmenin en etkili yolunun sanattan ve mimarlıktan geçmek olduğunu fark ettim. Bildiğiniz gibi dekonstrüksiyon bir söylem sorunundan ya da söylemin anlamsal içeriğinin, kavramsal yapısının yerinin değiştirilmesi sorunundan ibaret değildir. Dekonstrüksiyon, bazı politik ve toplumsal yapıları boydan boya kat eder, yol üstünde dirençle karşılaşır ve kurumları yerinden eder. Tüm bu sanat biçimlerinde ve her türlü mimarlıkta geleneksel -kuramsal, felsefi, kültürel- kabulleri dekonstrüksiyona uğratmak için yerinden edilmesi gereken ‘katı’ yapılardır, yalnızca maddi yapılar oldukları için değil, kültürel, pedagojik, politik ve ekonomik yapılar olmaları anlamında da katı oldukları için. Ve dekonstrüksiyonun (bu terimi kullanmam uygunsa eğer) hedef tahtasında olan tüm o kavramlar, teoloji, duyulur olanın anlaşılır olana tabiyeti ve bunun gibi bütün bu kavramlar ‘dekonstrüktif mimarlık’a dönüşmek amacıyla bilfiil yerinden ediliyorlar. Yani dekonstrüktif mimarlık beni gitgide daha çok ilgilendiriyor, teknik olarak yetkin olmasam da.”
Derleyen:
Aykut Köksal
Aykut Köksal
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 52 dk.Sayfa Sayısı: 348İlk Yayın Tarihi: 2022Yayınevi: Arketon Yayıncılık
ISBN: 9786057293602Ülke: TürkiyeDil: Türkçe
Reklam

Yazar Hakkında

Jacques Derrida
Jacques DerridaYazar · 25 kitap
Fransız Filozof, Edebiyat Eleştirmeni ve Yapısökümcülük Olarak Bilinen Eleştirel Düşünce Yönteminin Kurucusu 1960 başlarından beri çok sayıda yapıt üretmiş Fransız filozofu Jacques Derrida, şaşırtıcı bir tempo ile yazmaya devam etmekte, İngiliz yazarı Geoffrey Bennington'un dediği gibi, yazılarında bulunan "felsefe geleneğinin büyük isimlerine denk zenginlik", batı dünyasında çeşitli tartışmalara yol açmaktadır. Derrida, 15 Temmuz 1930'da Cezayir'in banliyösü El-Biar'da, yazlık bir evde, Yahudi bir anne-babanın ikinci oğlu olarak dünyaya geldi (asıl adı Jackie Derrida idi; Paris'te ilk kitabını yayımladığı sıralarda "Jacques" adını almıştır). Çocukluğu ve orta eğitimi sırasında El-Biar'ı hiç terk etmedi. İkinci Dünya Savaşı'nın ve Yahudi düşmanlığının kötü izler bırakan etkilerini burada yaşamış (bu yüzden okuldan atılmış, başka bir okula gitmek zorunda kalmıştır) ve buradaki eğitimi sırasında Gide, Camus, Valery, Nietzsche, Rousseaui Bergson, Sartre gibi büyük edebiyat ve felsefe yazarları ile ilk olarak tanışmıştır. Derrida, o sıralarda, çok erken yaşta bütün Gide'yi okuduğunu, Dünya Nimetleri'ni, sanki İncil gibi ezbere bildiğini söylemektedir. Derrida, 1957'de mezun olduktan sonra bir burs kazanır ve özel olarak Harvard Üniversitesi'ne, Husserl'in yayımlanmamış mikrofilmlerini incelemek üzere gider. Orada Joyce okur. 1960-1964 yılları arasında, Sorbonne'da S. Bachelard ve P. Ricoeur'un asistanlığını yaparak genel felsefe ve mantık dersleri verir. 1968'de Derrida, Mayıs 68 hareketlerinin bazı yönlerine karşı çekimser kalır. Halbuki ENS'de ilk toplantıyı o düzenlemiştir. 1983'de "College İnternational de philosophie" kurulur. Derrida, kurulun ilk başkanı seçilir. Nelson Mandela için adlı yazarlar komitesinde yer alır. "Sosyal Bilimler Yüksek Araştırmalar Okulu"nda araştırmalar yöneticiliğine seçilir.