Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Popular Science Türkiye - Sayı 20

Popular Science Türkiye Dergisi

En Yeni Popular Science Türkiye - Sayı 20 Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Popular Science Türkiye - Sayı 20 sözleri ve alıntılarını, en yeni Popular Science Türkiye - Sayı 20 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zaman bir önceki günün zamanından farklıysa, zamanla işi varsa insanın, bir yere yetişecekse, bir şey alacaksa, insan o zaman yaşadığının farkına varıyor.
Sayfa 112Kitabı okudu
Bütün Alıntılar
Eğitimde asıl olan; Bilgi’nin hesabını soran sınavlar yapmak değil, Bilgi’nin öğrenciler tarafından ne şekilde kullanıldığını ölçebilen sistemler geliştirmek olmalı. 3 Sanırım aslında her şey önce hayal edebilmekle başlıyor. 3
Reklam
BANYO AYNALARININ BUĞULANMASINI ÖNLEMENİN BİR YOLU VAR MI? Tıraş köpüğü kullanmak Cam ve aynaların kolayca
YERÇEKİMİ , ELEKTRİK AKIMI ÜZERİNDE DE ETKİLİ Mİ? Yerçekiminin çok güçlü olduğunu düşünürüz. Oysa aslında doğanın en zayıf kuvvetlerinden biridir. Elektrik akımı ise tamamen başka bir doğa kuvvetiyle; elektromanyetizmayla yönetilir. Elektromanyetik kuvvet, elektrik yüklü parçacıklar olan elektronların, bir elektrik devresi içindeki hareketlerini yönetiyor. Yüklü parçacıklar arasındaki iletişim bu sayede sağlanıyor. Yerçekimi, elektromanyetik kuvvet karşısında çok daha zayıf olduğundan, elektrik akımı üzerinde hiçbir etkisi bulunmuyor.
SON DUYDUĞUMUZ ŞARKININ ZİHNİMİZDE SÜREKLİ DÖNMESİNE SEBEP OLAN NEDİR? Bilişsel kasınma Radyoda duyduğumuz son şarkının zihnimizde dönüp dur￾ması bazen günümüzü şenlendirse bile, eziyete dönüştüğü zamanlar da yok değildir. Özellikle de o son duyduğumuz şarkı müzik zevkimizle çelişiyorsa… Uzmanlar bu duruma “bilişsel kaşınma”
Reklam
EVREN SONSUZ İSE NASIL GENİŞLİYOR ? KISA YANIT Bu gerçekten harika bir soru. Ama kısa bir yanıtı yok. Öncelikle evrenin sonsuz olduğundan emin değiliz. Teknolojimiz ne kadar gelişirse gelişsin, her zaman sadece sınırlı bir kısmını görebiliyor olacağız. Dolayı- sıyla sınırları var mı, bilinmiyor. Ancak evren sonsuz değilse bile, sınırları olduğu anlamına gelmez. İşte bu kısmını anlamak ve anlatmak çok da kolay değil. Örneğin bazı fizikçilerin önerdiği şekliyle; evrenin yapısı bir simit gibi, ortasında boşluk olan üç boyutlu bir halkaya benziyorsa kesinlikle sonsuz değildir. Ama madde ve enerjinin sürekli olarak akıyor olmasından dolayı sınırları da yoktur. Şimdilik evrenin şekilsel yapısından emin değiliz. Dolayısıyla sonsuz olduğunu söyleyemiyoruz. Öyle olduğundan emin olsaydık bile, genişlemesi müm￾kün olurdu. Hatta bu genişleme, genleşme olarak tarif edilebilir. Kısaca özetleyecek olursak; evrenin bazı bölgelerinin genleşme ile genişliyormuş gibi algılanması, bütünün sonsuzluğuna daha fazla alan eklemez. Yani sonsuz olması ve aynı zamanda genişliyor gibi görünmesi de olasılıklar dahilinde.
Neden unutuyoruz? Nasıl unutmayalım ki? Duyularımız öyle hassas çalışıyor ki beynimiz kendisine iletilen tüm verileri kayda geçiremiyor. Öncelikle bu verilerin çoğunu elemek ve gerekli gördüklerini kaydetmek zorunda. Örneğin, gözlerimiz saniyede ortalama beş kere farklı açı- lardan tarama yapıyor. Her seferinde elde edilen görüntüler beyne aktarılıyor. Beyindeki görsel sistem bu bilgileri işlerken birçoğunu gereksiz bulup, tabiri caizse fırlatıp atıyor. Bu sa￾yede ihtiyacımız olan önemli bilgileri hızla işlemiş oluyoruz. Eğer duyusal alıcılarımızla iletilen tüm veriler işleniyor ve hafızaya kaydediliyor olsaydı, dakikada yüzlerce imajı detay￾larıyla hatırlamak için onu bir hayli zorlamış olurduk. Böyle bir durumda aşırı bilgi yüklemesi gerçekleşir ve gördüğümüz şeyleri anlayamaz duruma geliriz. Aslında asıl sorun ne kadar verinin işlendiği, ne kadarının atıldığı da değil. Asıl ihtiyacımız olan şey, gerekli olduğunda, önceden kaydetmiş olduğumuz bu bilgileri geri çağırabilmek. Yani hatırlayabil￾mek. Bu noktada “koşullanmış unutma” adı verilen durum devreye giriyor. Hafıza söz konusu olduğunda, öncelik her zaman en çok önem verdiğimiz durumlarda. Örneğin acı veya korku dolu bir hatırayı hatırlamak istemiyorsak, onu unutmaya koşullanıyoruz. Ancak hatırlayamadığımız bu duru￾mun tüm detayları aslında hala beynimizin gizli bölgelerinde yaşamaya devam ediyor
Bilgi saklamanın en sağlam yolu hangisidir? 1. Bir parça platinin üstüne kazıyın. 2. Platini çöle gömün.
BİR İNSANIN OKSİJEN İHTİYACINI KARŞILAMAK İÇİN KAÇ AĞAÇ GEREKLİ ? 7 Ağaçlar, güneş ışığından aldıkları enerjiyi oksijene çevirdiklerinde, karbondioksitten glikoz ve su üret￾miş oluyorlar. Tüm diğer bitkiler gibi, ağaçlar da bu glikozu parçalayarak metabolizmaları için gereken enerjiyi sağlıyorlar. Tabii bu işlem için, ürettikleri
Reklam
KÖPEKLER KORKUYU SEZEBİLİR Mİ? Evet, hem de çeşitli şekillerde. Köpekler, beden dili okumak konusunda oldukça duyarlıdır. Aslında tüm köpekler, gri kurtların soyundan geliyor. Tıpkı atala￾rı gibi sürü halinde avlanma ve hiyerarşik bir yapıda yer alma eğilimleri var. Evcil köpekler bile eğilimlerini bu içgüdülerle belirliyor.
biyoloji, fizik ya da kimya gibi temel bilimlerin tersine çok daha büyük ve karmaşık bir veri yığını üretiyor
Gelecekte , örneğin akciğer kanserini tedavi etmek için hastalara saglıklı p5 3 geninin verilmesi yeterli olacak .
5,185 km Gemiler Süveyş Kanalı’nı değil de Kuzeybatı Geçidi’ni kullanırsa yapılan ortalama tasarruf
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.