Spolit, feckless Temple Drake, the daughter of a judge, runs away from school with an unsuitable man. Abandoned by him with a gang of moonshiners, Temple falls into the clutches of the psychotic Popeye, one of the most grotesque characters of Faulkner's imagination. A compelling, shocking tale of perverted justice in the Deep South, Sanctuary is also a moving plea for courage in the darkest of circumstances.
240 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

245 syf.
8/10 puan verdi
Tapınak, Faulkner’in maddi kaygılarla yazdığı ve kendisini üne kavuşturan eseri olarak bilinen romanı. Eser, 1930’da Amerika’nın küçük bir güney kentinde, gece beraber dışarı çıkan iki sevgilinin, arabayla kaza yapmaları sonucu, bir kaçak içki imalathanesine yollarının düşmesiyle gelişen olayları anlatıyor. Faulkner deyince akla ilk gelen
Tapınak
TapınakWilliam Faulkner · Yapı Kredi Yayınları · 2021320 okunma
231 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
William Faulkner'ın 5. kitabı olan "Kutsal Sığınak", aslında yazarın para ihtiyacını karşılamak amacıyla yazdığı bir eser ve sevmediği bir eseri ayrıca. Çok fazla diyaloğa dayalı olarak Faulkner eserleri -dilimize çevrilmiş olanları- arasında farklı bir yerde duruyor, ancak Faulkner'ı Faulkner yapan şeyler bu kitapta da varlığını
Kutsal Sığınak
Kutsal SığınakWilliam Faulkner · Cem Yayınevi · 2000320 okunma
231 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Kitabı bitirdiğimde gecenin ortalarında bir yerdeydim. Gözlerim yorulmuş, beynim, teneffüs zilini bekleyen bir çocuk gibi uyumaya geçmemi bekliyor ve gecenin sessizliği etrafımı sarmış durumdaydı. Kitabın son demlerinde gelişen olaylar, tüm bunlara rağmen beni kendinde tutabildi. Ama kitabı bitirdiğim anda aklımdan geçen bir soru oldu. O da:
Kutsal Sığınak
Kutsal SığınakWilliam Faulkner · Cem Yayınevi · 2000320 okunma
245 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Zorlu bir okumadan selam. Nobel Edebiyat ve Pulitzer ödüllerine layık görülen William Faulkner`ın şu anda dünyanın başyapıt olarak gördüğü romanları kendi döneminde ses getirmemiş, ta ki “Tapınak”ı yayımlayana kadar. Bu kitabı ile beklediği ilgiyi yakalayan hatta önceki romanları da yeniden basılan yazar üslubu ve olay örgüsünün karmaşıklığı ile
Tapınak
TapınakWilliam Faulkner · Yapı Kredi Yayınları · 2021320 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Faulkner , Ses ve Öfke'sinden sonra hazmetmesi daha kolay bi kitapla karşımıza çıkıyor Tapınak'la. Kitap yıllar önce başka bi isimle yayınlanmış fakat içerik aynı. Bir Grange kadar olmasa da yazar " polisiye-gerilim" türüyle okuyucusuna merhaba diyor. Bir başka önsözde Faulkner bu kitabını sırf para kazanmak için yazdığını söylese de oldukça başarılı bence. Kitapta üzerinde durulan temel konu, toplumun değer yargılarının modernize sonucu yer değiştirmesi, adaletin akıl ve mantıkla değil jüri adını verdiğimiz bir avuç insanın dilinin ucunda olması. Sevdiğim bir diğer özellik ise karakterlerin can sıkacak kadar gerçek oluşu. Popeye'in su katılmamış kötülüğü, Benbow'un beceriksiz bi avukat olması ve tabi ki esas kızımız Temple... Okuyucunun kafa karıştırmasına neden olabilecek şeyler: Yazarın bilinç akışını çok seviyor olması ve karakterleri tanıtmak yerine direkt olaya dahil etmesi. Kitapla ilgili diğer bi sorun ise çeviride. Sırf aksanı verebilmek adına karakterin " Egemsi ağızla " konuşturması. Bi anda hoopp Amerika'dan çıkıp Muğla'ya geliveriyorsunuz. Veee bu adamcağızın burda ne işi var???? Kitapla ilgili söyleyeceklerim bu kadar tavsiye ederim.
Tapınak
TapınakWilliam Faulkner · Yapı Kredi Yayınları · 2021320 okunma
245 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Kötülerin ve kötülüğün her daim kazandığı bir kitap arıyorsanız, doğru adres... Bir kişinin bile yüzü gülmez mi ya... Tecavüz gibi korkunç bir olay işlenmişken üstüne nedeni, nasılı eklendikçe kusmamak için zor durdum. Dehşete düştüm. Bir yerden sonra polisiye bir roman okuyormuşum gibi beni öyle içine çekti ki bırakamadım. Bir kişi bile mutlu olsun, bir tane kötünün bari yanına kâr kalmasın diye azimle bir kerede okudum. Ama olmadı. Hepsinin yanına kâr kaldı. Yalnız o şerefsiz Gowan'a bir şey olmadı ya. Sonuna kadar bekledim onun da başına bir şey gelsin diye ama nafile... Kitap 70.sayfaya kadar biraz karışık ilerlesede sonrasında su gibi aktı. Hem okuyuşu kolaylaştı hemde anlaması.
Tapınak
TapınakWilliam Faulkner · Yapı Kredi Yayınları · 2021320 okunma
231 syf.
10/10 puan verdi
Dikkat ağır spoiler içerir. Hatta yazının tamamı spoiler olabilir. Şahsen william faulkneri çok severim.Neden severim? çünkü her okuduğumda yoğun bir hissiyatla,duyguların belki en dip haliyle yüzleşerek ayrılırım kitaptan kutsal sığınakda da karanlığın en koyusu ile bizi korkusuzca yüzleştiren faulkner o karanlığın sinirlerimizi bozmasına
Kutsal Sığınak
Kutsal SığınakWilliam Faulkner · Cem Yayınevi · 2000320 okunma
245 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitap anlaşılmama üzerine kurgulanmış.Son sayfalara kadar merak uyandırarak ilerliyor. İlk kısımda gerçekleşen olaylar,mekanlar kopuk kopuk aktarılıyor, anlayamıyor sadece zannediyorsunuz. İlerledikçe zannımız boşa çıkıyor,yeni zanlar oluşuyor zihinde. Gerçeğe kitabın sonralarına doğru ulaşabiliyoruz. Cinayet,toplumun suça ve suçluya bakış açısı gibi genel bir konuya sahip olsada,bu farklı üslup için okunabilir bir kitap.
Tapınak
TapınakWilliam Faulkner · Yapı Kredi Yayınları · 2021320 okunma
231 syf.
6/10 puan verdi
İnceleme Sonucu
Amerika'da bir kasabada, kolejde okuyan Temple isminde bir genç kız etrafında örgülenmiş bir roman. Kızın başına gelen bir takım üzücü hadiseler, hadiselerde rol almış kişilerin karakter analizleri iyi aktarılmış. Sıradışı anlatımı var, biraz düşünme, tahminler ile bağlantı kurmanı ister gibi biraz.
Kutsal Sığınak
Kutsal SığınakWilliam Faulkner · Cem Yayınevi · 2000320 okunma

Yazar Hakkında

William Faulkner
William FaulknerYazar · 31 kitap
Amerikan Modernist yazarların babası sayılan Faulkner, rakip gördüğü Ernest Hemingway'den farklı olarak, uzun ve karmaşık anlatımları benimsemiştir. Uyguladığı teknikler arasında bilinç akışı tekniği ve çoğul anlatı (multiple narration) teknikleri bulunur. 1930'larda Avrupa'daki deneysel geleneği izleyen ilk Amerikan yazarıdır. 25 Eylül 1897'de Mississippi'de doğan Faulkner, buradaki Güney geleneğinden oldukça etkilendiği bir çocukluk geçirdi. Daha sonra hayatının büyük bir bölümünü geçirdiği Oxford'daki Lafayette kasabasına taşındılar. Eserlerinde bahsettiği "Jefferson" Oxford'u, "Yoknapatawpha kasabası" ise Lafayette'i temsil eder. Büyük-büyük babası William Clark Falkner Konfederasyon ordusunda görev yapmış, tren yolu yaptırmış ve adını Tippah kasabası yakınındaki Falkner şehrine verdirmiş Mississippi'nin önemli karakterlerinden biridir. Aile soyadları Falkner olmasına rağmen, büyük ihtimalle görevli memurun hatası sonucu Faulkner olmuştur. Liseyi terkettikten sonra bir işte tutunamayıp "wastrel" (defolu mal) olarak anılmaya başlanmıştır. 1918'de, iki ailenin Faulkner'ın ev geçindiremeyeceğine karar verip ayırdıkları nişanlısı Estella Oldham'ın zengin ve yaşlıca olan Cornell Franklin'le evlenip Çin'e yerleşmesiyle büyük bir üzüntü yaşamış ve Yale öğrencisi olan Oxford'dan arkadaşı Phil Stone'un yanına, New Haven'a gitmiştir. Burada katiplik yapmış, Phil Stone'un onun için hazırladığı okuma programıyla klasikleri ve çağdaş yazarları okumuş, bu sayede Melville, Cervantes, Dostoyevski ve Conrad'ın eserlerine büyük hayranlığı oluşmuştur. Daha sonra Toronto'da yardımcı pilotluk yapıp Oxford'a geri dönen yazar bu sefer Mississippi Üniversitesi'ne girmiş, burada "Marionettes" adlı bir grup kurup aynı adı taşıyan bir oyun yazmaya çalışmış fakat başaramamış ve 1921'de okulu bırakıp New York'a gitmiştir. Burada bir kitapçıda çalışmış ve Sheerwood Anderson'ın ileride eşi olacak olan Elizabeth Prall'la tanışıp arkadaşlık kurmuştur. Aynı yılın Aralık ayında Oxford'a geri dönmüş ve bu sefer de üniversitede postane müdürü olarak çalışmaya başlamıştır. 1924'de The Marble Faun(Mermer Tanrıça) adlı şiir kitabını basmıştır. 1925'de New Orleans'a gidip arkadaşı olan Elizabeth Prall sayesinde Sherwood Anderson'ın "çırağı" olmuş ve onun yönlendirmeleriyle Birinci Dünya Savaşı sonunda entellektüellerde ve toplumda görülen sıkıntı ve büyük üzüntüyü benimseyip, yine Anderson'ın yönlendirmesiyle 1926'da Soldier's Pay'i yazmıştır. 1929'a dek olan yazılarında şeytani özellikler taşıyan karanlık kötü kadın karakterler görülürken, 1928'de Estella'nın boşanıp dönmesi ve William Faulkner'ın onunla evlenmesiyle bu kadın modeli değişmiştir. 1929'da Sartoris'i yazmıştır. Bu eserinin önemli özelliği, Faulkner'ın ünlü Yoknapatawpha kasabası sembolünü ilk kullandığı kitabı olmasıdır. Aynı yıl ünlü eseri The Sound and the Fury'yi (Ses ve Öfke) yazmış ve büyük bir başarı kazanmıştır. 1930'da ise As I Lay Dying'de (Döşeğimde Ölürken) 40 mil ötedeki Jefferson'a gömülmek istediğini söyleyen Addie Bundren'in cenazesinin ailesi tarafında buraya götürülmesi anlatılır. Paraya sıkıştığı bir dönemde, sırf satış yapması için 1931'de yayımlanan Sanctuary'yi (Kutsal Sığınak) yazar fakat beklediği kadar büyük satışı sağlayamaz. Daha sonra devam eden maddi sıkıntıları yüzünden ara ara Hollywood'da senaryo yazarlığı yapar. 1932'de ise Light in August'u (Ağustos Işığı) yazar. Bu eserde, Lena Grave, Joe Christmas ve Peder Hightower'ın geçmişe saptantılı hikayeleri birçok anlatıcı kullanılarak anlatılır. 1936'da Absalom! Absalom!'u yazar. Faulkner eserlerinde genel olarak Güney kültürünün çöküşü ve bozuluşunu, ve aile sevgisi ve gururunun yok oluşunu ele alır. 1949 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandıktan sonra, 1955'de Pulitzer Ödülü'nü alan Faulkner, 1962'de bir kalp krizi sonucu ölmüştür.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.