Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

1939-1943

Savaş Günlükleri

Kont Galeazzo Ciano

Savaş Günlükleri Gönderileri

Savaş Günlükleri kitaplarını, Savaş Günlükleri sözleri ve alıntılarını, Savaş Günlükleri yazarlarını, Savaş Günlükleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...) Salzburg'un ardından, İtalya'nın hem tarafsız olduğu hem de savaşa girdiği süre zarfında, Berlin'in İtalya'ya karşı benimsediği politika bir yalanlar, kumpaslar ve kandırmacalar ağından başka bir şey değildi. Hiçbir zaman ortakmışız gibi değil, hep köleymişiz gibi muamele gördük. Her hamlelerini bilgimiz dışında attılar; hatta en belirleyici kararlardan bile bizi ancak icrasına başladıktan sonra haberdar ettiler. Bunlar sadece Mussolini'nin adice korkaklığıyla tepkisiz kalınabilir, hoş görülebilir ve görmemezlikten gelinebilirdi.
Reklam
Mussolini yeniden Noel'e saldırdı. "Dünyaya onu sadece zayıflatan ve cansızlaştıran teoriler vermiş ve özellikle de Papalık müessesinin parçalayıcı gücüyle İtalya'yı ağına düşürmeye muvaffak olmuş bir Yahudi'nin doğumunu anmaktan başka bir işe yaramayan" bu bayramı hâlâ yürürlükten kaldırmadıklarına hayret ediyor. Gazetelerin Noel'den bahsetmesini yasaklamış olmasına rağmen camdan baktığınızda insanların Noel'i hiçbir şey değişmeksizin hatırladıklarını ve sevdiklerini görüyorsunuz.
Emniyet Genel Müdürü Senise'yle uzun bir konuşmamız oldu. İlk kez kendisiyle uzun uzadiya konuşmuş olduk. Bugüne kadarki görüşmelerimiz kısaydı ve ikimiz de temkinli bir tutum sergilemiştik. Ne de olsa kendisi bir dedektif. Fakat bugün memnuniyet duydum. Kendisi Napolili, hem zeki hem de cahil, garip bir karışım; içgüdülerini takip ediyor ve şantaj ediyor; özünde rahat birisi, geveze ve el hareket- leriyle konuşuyor. Faşizmin yirminci yılında kendisi gibi bir adamın emniyet genel müdürü olması bu ülkede işlerin "plus ça change et plus c'est le meme chose"(Jean Baptiste Alphonse Karr'ın " Değiştikçe aynılaşıyor " Anlamına gelen hicvi.)olduğuna ikna olmaya yeter.
Von Ribbentrop benimle garip bir güvenle konuştu. Normalde ağzı oldukça sıkı ve itidallidir. Dolayısıyla bu beni şaşırttı. Hatta kişisel konforuma ilgi gösterecek kadar ileri gitti ve öksürüğüme iyi gelmesi için odama şekerli sıcak süt gönderdi. Toskana'da şöyle derler: Alışılageldiğinden daha iyi davranılırsanız, bu ya kandırılmaya hazırlanıldığınız ya da halihazırda kandırılmış olduğunuz anlamına gelir
Reklam
640 syf.
8/10 puan verdi
II.Dünya Savaşı sırasında Musollini'nin damadı ve İtalya dış işleri bakanı olan Kont Galeazzo Ciaono'nun 1939-1943 yılları arasında gün gün yaşadıklarını anlattığı bu günlükler; İtalya'nın II.Dünya savaşı sırasındaki içler acısı durumuna ışık tutması bakımından önemlidir. İtalya- Almanya ilişkisini, Mussolini'nin ruh halini,
Savaş Günlükleri
Savaş GünlükleriKont Galeazzo Ciano · Kronik Kitap · 2017340 okunma
7 Temmuz 1941 Duce'nin Almanlara karşı öfkesi hâlâ diri. "Almanlar diğerleriyle konuşurken bağlılıktan dem vuruyor, fakat kendileri sadakatten acizler."
Duce monarşiler hakkındaki görüşlerini şu sözlerle özetledi: "Monarşiler kalın gövdeli ve kuvvetli ağaçlar gibidir, görünüşte oldukça heybetli olmakla beraber içleri böceklerle kaynar. Bir şimşekle aniden darmadağın olurlar ve dünyada onları yeniden bir araya getirebilecek bir güç yoktur."
25 Eylül 1939 Duce, Rusya'nın Almanya tarafından Polonya işine karıştırılmasını, "Büyük birini öldürmek için küçük birini kullanmak iyidir, fakat küçük birini öldürmek için büyük birini kullanmak hatadır," şeklinde yorumladı. Hitler'in Rusları Avrupa'nın orta yerine getirdiği güne pişman olacağına her zamankinden daha fazla ikna olmuş durumda. Rusların kendilerini bir kat daha korkunç yapan iki silahları olduğunu söyledi: Balkanlar'a baskı uygulayabilecekleri Panslavist milliyetçilik ve en başta Almanya olmak üzere tüm dünya proletaryası arasında hızla yayılmakta olan komünizm.
Reklam
Başarının kötü tarafları
Lakin bunun başarılı olması için Hitler'in büyük bir bilgelikle davranması gerekir ki, bu türden bilgelikler kişileri zaferin ardından terk eder.
15 Ağustos 1939 Başta Almanlardan bağımsız davranmayı reddetmiş olan Duce bugün, kendisine sunduğum belgeleri incelemesinin ve yaptığımız konuşmaların ardından Almanya'yla körü körüne hareket etmememin gerektiğine ikna oldu. Lakin tek bir çekincesi var: Almanya'yla bağları koparmak için zaman istiyor ve bunu çok sert ve ani bir şekilde gerçekleştirmek istemiyor. Bunun gerçekleşeceğine pek ihtimal vermese de Batılı demokrasilerin pes etmelerinin hâlâ olası olduğunu düşünüyor. Netice böyle olursa, ganimetten bizim de pay alabilmemiz adına Almanlarla kafa kafaya gelmemizin uygun olmayacağı görüşünde. Dolayısıyla şu şekilde hareket etmemiz gerektiğini söylüyor: (1) Demokrasilerin taarruza geçmeleri durumunda Almanlardan kendimizi "şerefli" bir şekilde kurtarabiliriz; (2) İngiltere ve Fransa'nın karşılık vermeksizin Almanya'nın taleplerine rıza göstermeleri durumunda, biz de bundan Belgrad'la olan hesabımızı nihai olarak kapatmak için faydalanabiliriz. Bu yol haritasını uygulamak adına Salzburg'da çıkan sonuçları kâğıda dökmekte fayda var. Bu, duruma göre istersek çıkarıp masaya koyabileceğimiz, istemezsek de arşivlerde çürümeye bırakabileceğimiz bir belge. Fakat Duce, demokrasilerin Almanya'ya karşı savaşacaklarına gittikçe daha çok ikna oluyor. "Bu kez savaş muhakkaktır," diyor, "fakat şartlarımız buna müsaade etmediğinden biz bu savaşın içinde yer alamayız." Kendisiyle acı bir gerçeklikle konuştuğum bugünkü görüşmeler altı saat sürdü.
11 Nisan 1939 Mecliste yapacağım konuşmayı hazırlamaya odaklandım. Batılı Güçler'den gelen tepkiler hafifliyor, yarınki seremoni, nihayetinde bütün bu Arnavutluk meselesinden yakalarını kurtarmaktan başka bir şey istemeyen demokrasilere aradıkları bahaneyi sunacak. Duce'nin altı milyonluk Müslüman tebamız için Roma'ya bir cami yaptırma kararını Pignatti'ye ilettim. Kendisi, Maglione'yle konuştuktan sonra, Vatikan'dakilerin bu fikir karşısında dehşete düştüğünü ve bunu 11 Şubat 1929 tarihli Vatikan Antlaşması'nın birinci maddesine aykırı bulduklarını rapor etti. Lakin Duce kararını verdi ve bu karar, Kilise karşıtı politikaların her daim başını çeken Kral tarafından da destekleniyor. Şahsen ben böyle bir şeyi gerekli bulmuyorum, bir cami inşa edilecekse de bunun Afrika'daki topraklarımızla sahici bir köprü teşkil eden Napoli'ye yapılmasını tercih ederim. Bu işin Arnavutlarla olan ilgisi noktasında ise onların Tanrı tanımaz bir halk olduklarını ve maaşlarına zam yapılmasını bir camiye tercih edeceklerini hatırlamalıyız.
566 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.